Türkiye’nin en önemli tarımsal ürünlerinden yıllık 3 milyar liralık katma değer yaratan üzüme büyük zarar veren salkım güvesi ile kimyasal ilaç kullanılmadan mücadele yöntemi uygulanıyor. Yöntemde salkım güvelerinin çiftleşmesi önleniyor ve üzüm bağları salkım güvesi zararından kurtuluyor.
Yeni metoda Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı dekarda 35 TL destek veriyor. İhracatçı ve üretici bu desteğin 70 TL’ye çıkarılmasını istiyor. Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü, Bornova Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü uzmanlarının geliştirdiği yönteme göre dişi salkım güvesinin yaydığı ve çiftleşmeyi sağlayan “feromon” isimli koku, yapay olarak üretilip üzüm bağlarına asılıyor. Yayıcıların içlerinden salgıladıkları koku ile bağda yoğun bir koku bulutu oluşturuluyor. Bu koku bulutu içerisinde erkekler dişileri bulamıyor ve çiftleşme gerçekleşmiyor. Dişiler döllenmemiş yumurtalarını salkımlara bıraksa bile içinden larva çıkmadığı için salkımlar kurtlanmıyor.
Bu yöntemi tekniğine uygun kullanan üreticilerin çok başarılı sonuçlar aldığını belirten Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Birol Celep, yöntemin her yıl aynı alanlarda ve giderek genişleyen bir alanda kullanılmasının da başarıyı arttıracağını ifade etti.
Geçtiğimiz sezon, Chlorpyrifos 100 milyon dolara mal oldu
2016-17 çekirdeksiz kuru üzüm sezonuna girerken, bağda salkım güvesine karşı önerilen chlorpyrifos etkili maddesinin Avrupa Birliği üzüm maksimum kalıntı limitini 0.5 ppm’den 0.01 ppm’e düşürme kararı ile karşı karşıya kaldıklarını anlatan Celep, "Sürece geç müdahil olmamız sonucunda ülkemiz en az 100 milyon dolar ihracat geliri kaybetti. Bu olay bize bir ders olmalı, önümüzdeki yıllarda karşılaşmamız muhtemel benzer durumlara karşı zamanında harekete geçmek zorundayız. Ayrıca, Ülkemizde bağlarda yasaklanan Chlorpyrifos-ethyl ile diğer yasaklanmış ve ruhsatsız tarım ilaçları ihracatımızın sürekliliği için kesinlikle kullanılmamalıdır" diye konuştu.
Çevreye ve insan sağlığına duyarlı üretimin tüm dünyada yükselen bir değer olduğuna işaret eden Celep, Bornova Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü’nde çalışan uzmanlarımızın, ilaçlı mücadeleye alternatif, çevre dostu mücadele yöntemleri geliştirdiği, bu yöntemle salkım güvesine karşı kimyasal ilaçlamaları azaltmanın ve hatta hiç kimyasal ilaç kullanmamanın mümkün olduğu, söz konusu tekniğin 2003 yılından itibaren üreticilerce benimsenerek her yıl artan oranlarda kullanılmaya devam edildiğini belirtti.
Üretici ve ihracatçı dekarda 35 TL desteğin 70 TL’ye çıkarılmasını istiyor
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Salkım güvesi ile mücadelede bu yeni tekniği kullanan üreticilere 2013 yılından itibaren tarımsal destek sağlıyor. Destek sayesinde bu tekniği kullanan üreticilerin sayısı hızla artışa geçti. Destek miktarı 2013 yılında maliyetin yüzde 80’ini karşılarken günümüzde yüzde 50’nin altına düştü. Üretici ve ihracatçı 2017 yılında üreticilere 35 TL/da olarak uygulanan desteğin
70 TL/da olarak güncellenmesini talep ediyor.
Türkiye’de 4 milyon ton’luk çekirdekli ve çekirdeksiz taze üzüm üretimi olduğunu belirten Celep şöyle devam etti: “Türkiye yıllık ortalama 300 bin ton çekirdeksiz kuru üzüm üretimi ve ortalama 250 bin ton ihracat ile dünya lideri konumunda. Çekirdeksiz kuru üzüm ihracatından her yıl 450-500 milyon dolar gelir elde ediyoruz. Yaş üzüm, şaraplık üzüm ve diğer ürünlerle birlikte bu rakam 750 milyon dolara ulaşıyor. Bu ihracatımızın kalıntı ve pestisit sorunu olmadan devamı çok önemli”
Salkım güvesi üzüme nasıl zarar verir?
Bu zararlı ile mücadele edilmediği takdirde bağlarda mevcut salkımların çoğu zarar görüyor ve çürüyor. Herhangi bir sebeple çürüyen, zarar gören salkımlarda, tanelerde Okratoksin-A oluşma riski de artıyor. Salkım Güvesi’ne karşı kimyasal mücadele tercih edildiğinde ise ilaçlar doğru kullanılmadığında üretici ve tüketici sağlığı olumsuz olarak etkilenebiliyor.