Geçtiğimiz günlerde AKPnin kongresi yapıldı. Hazırlıklara ve reklamlara günler öncesinden başlandı. Salonun oturma planı tek tek fotoğraflanıp, başbakanın beğenisine sunuldu. Şiirler, gazeller havada uçuştu, gözyaşları, alkışlar, sloganlar, tezahüratlar görülmeye değerdi. Esas yönünden bir gösteri olmayacaksa, şekil yönünden kusursuz görünmek son derece akıllıcaydı.
Güvenlik önlemleri de hat safhadaydı. Kırmızı bültenle aranan, son derece tehlikeli, eli kalemli altı gazete içeri alınmadı. Diğer yandan eli kanlı Bölgesel Kürt Yönetimi lideri Mesut Barzani ve Hamas lideri Halid Meşal (şeref)! konuğuydu.
Paket programın üst görüntüsünde bunlar vardı. İçerikte oldukça göz doldurucuydu. Başkanlık sarayı yapılırken, başkanlık sistemi de araya sıkıştırıldı. Yargıda Kürtçe, anadilde Kürtçe, kamu hizmetinde Kürtçe. Sanırsın kürt sempozyumu. Barzani de model işbirlikçi kürt yönetimi olarak teşrif etti zaten.
Neler oluyor bu memlekete, neler oluyor bu memleketin insanlarına! Biz çok mu büyüttük kendimizi gözümüzde?
Yıllardır şehit olan askerlerimize ağlayanlar nerede?. Barzani kürsüye çıktığında salondan yükselen "Türkiye seninle gurur duyuyor" sloganı Barzaniye değil, o esnada salona giren Tayyip Erdoğan'a imiş. İşte AKP politikası tam da budur. Vitrinde Tayyip Erdoğan alkışlanırken, art bölgesindeki terör fark edilmiyor. AKPli seçmenler bu tabloyla gurur duyduğu saatlerde şehit olan askerlerimiz vardı bizim. Bu nasıl bir bilinçsizlik, bu nasıl bir ahmaklıktır. Başbakan basbas bağırıyor: Biz siyasi zeminde yarışan BDPyi değil, Mehmetçiğin katili Abdullah Öcalanı muhatap alıyoruz kendimize. Salonun yarısı ağlıyor, diğer yarısı slogan atıyor. Kadınların neredeyse tamamı sıkmabaş, avuçları patlayıncaya kadar alkışlıyorlar. Terör, şeriat, monarşiyi aratmayan sistem, padişahı aratmayan lider. Yolu Erbakanın yoluymuş. Her Harun bir Karundur artık! Ne kadar da yabancıyız salona. Burası Kurtuluş ve bağımsızlık savaşını vermiş, özgür, başı dik, onurlu, Atatürk Türkiyesi mi?
Doğalgaza zam, elektriğe zam, akaryakıtta nihayet dünya birincisiyiz. Her gün gelen şehit haberleri, parçalanan eğitim sistemi, atanamayan öğretmenler, Suriyede ki savaş, aylık bekleyen mültecilerimiz var ama, Vanda ki depremzedeler halen sefil. Cafcaflı salonda, ışıklar altındaki başbakan, CHP diyor, başka bir şey demiyor. Kimse bunların hesabını sormuyor. İçeri kabul edilen bir gazete bile bunlardan bahsetmiyor.
Koskoca bir millet uyuyor.
Doğrusunu isterseniz, tarihi bir kurultaydı. Ama bu kadar şatafata ne gerek vardı bilmiyorum. Sanki başka aday varmış gibi, sanki seçmenin senden bir şey bekliyormuş gibi. Şimdi ustalık dönemi başlıyor. Yaptıkları yapacaklarının teminatıydı. Tüm Türkiye AKP kongresini izledi. Sonrasında ışıkları kapatıp, uyumaya devam etti.