Sevgili okurlarım, Türk Milletinin hayatında 30 yılı aşkın süredir terör vardır. 30 yıldır pek çok terör eylemi yaşandı. 30 binden fazla Mehmetçik şehit oldu. Bir o kadar da dış güçler tarafından kandırılıp dağa çıkarılan PKK kimliği taşıyan yurttaşını kaybetmiştir Türkiye
30 yıldır terör olayı olmayan gün sayısı sanki yok gibidir. Nihayet 18 Haziran 2012 yi, 19 Hazirana bağlayan gecenin şafağında PKK bölücü örgüt militanları, Hakkarinin Dağlıca bölgesinde, ülkenin güvenliğini sağlayan Türkiye sınır karakoluna, silahlı bir saldırı yaparak, 8 Türk askerini şehit edip, 16 sını da yaralayarak, geldikleri Kandil Dağına kaçarlar. Bu PKK bölücü örgüt, dış destekli vatan hainleridir. Amacı T.C. Devletini parçalamaktır. T.C. Devleti, varlığına ve bağımsızlığına kast eden bu şer yuvasını mutlaka yok etmesi gerekir. Bunun içinde, uluslar arası antlaşma hükümleri gereği, varlığını ve vatan bütünlüğünü korumak hakkına sahiptir. Bu eylemler bir savaş nedenidir. Türk Ordusu vatanını korumak için gerekirse Kandile de, dolaylı ve dolaysız PKKyı destekleyen Barzani üstüne de gitmelidir. T.C.Devleti, varlığını ve bağımsızlığını korumak durumundadır. Bu görev bir var olma ve yaşam koşuludur. Türk Devleti vatanının bütünlüğünü ve milletinin bağımsızlığını korumak için, hiç bir dış güçlerden izin almadan bu şer yuvalarını ve kesin destekçisi olan bir Klan beyi olan Barzani bölgesinin de üzerine kararlılıkla ve kesinlikle gitmelidir.
Bu nedenle iki devletin kararlılığını örnek vermek istiyorum.
Birincisi ABD, 11 Eylül 2001 tarihinde New Yorktaki Dünya ticaret merkezi olan ikiz kulelerin bir terör eylemi ile vurulması sonucu, ABD okyanuslar ötesinden gelip Afganistanı ve Irakı işgal etti. Binlerce insanı öldürdü ve Müslüman kadınların ırzına geçti. Irak petrollerine de el koydu gitti.
İkincisi ise İsraildir. Hafızam beni yanıltmıyorsa, 2006 yılı içinde Filistinliler, iki İsrail askerini kaçırırlar. İsrail, Filistini havadan, denizden ve karadan ablukaya alır. Binlerce insan öldürür ve iki askeri de sağ teslim alır. Bu örneklerden sonra, ben de bir Türk yurttaşı olarak, Devletimden ve Hükümetimden aynı kararlılığı görmek istiyorum. Öyle sanıyorum ki; 75 milyonun en az 73 milyonu duygularımı paylaşacaktır Şu acı fakat asla gerçekleşmesi mümkün olmayacak isteme bak. Ne diyorlar biliyor musunuz? İşte şunları:
PKK örgüt temsilcileri ve parlamentoda ki uzantıları, federasyondan, özerklikten ve bölünmüş siyasi sınırlardan dem vuruyorlar. Bu istemler, T.C. kimliğinden onur ve şeref duyan aklı başındaki Kürt kökenli yurttaşlarımızın da istemleri değildir. Bu istekler olsa olsa dış güçler tarafından kandırılmış zavallı fakir (maraba) çocuklarının ideolojisidir. Bu PKK örgütünün oluşumunda, Ermeni Asala örgütünün payı büyüktür. Amacı Türkiyeyi parçalamaktır. PKKyı oluşturan asıl neden, Türkiyenin doğu ve güneydoğu bölgesinde 90 yıllık Cumhuriyetin, Feodal yapıyı (şeyhlik, ağalık, aşiret reisliğini) yıkamayışı vardır. Toprak reformunun yapılmayıp, halkın maraba olarak kalmasıdır. Bunu iyi kullanan batı emperyalizmi, PKKyı örgütleyerek ve destekleyerek, Türkiyenin parçalanmasını sağlamayı amaçlamaktadır. Nihayet Sevr Antlaşması da bu nedenle Padişaha kabul ettirilmemiş miydi?
Varlığını ve devamlılığını da ancak kararlı devlet korur.
Duygularımı paylaşan okurlarımı saygı ile esenlerim.