Türkiye “ot” krizi yaşıyor

█ Gerçek Gazetesi
Söke Ziraat Odası Başkanı M. Kemal Kocabaş dünyada yaşanan kuraklık nedeniyle Türkiye"nin de tarihinde ilk defa sap ve saman ithal etmek zorunda kaldığını açıkladı.
Kocabaş tarımda yaşanan sorunlara değindiği açıklamasında, ithalatın çözüm getirmeyeceğini belirterek şunları söyledi, “Dünyada etkisini sürdüren kuraklık nedeniyle tarım ürünlerinin fiyatı sürekli artış gösteriyor. Dünyanın en büyük mısır ve soya ihtiyaç ihracatcılarından ABD"de yaşanan kuraklık dünya piyasalarındaki tahıl fiyatlarını rekor seviyelere çıkardı. Dünyanın bazı bölgelerinde yaşanan kuraklık ülkemizde kaba yem ve fiyatların aşırı arttırdı. Dünyanın yedinci Avrupa"nın birinci tarım ülkesi olan Türkiye tarihinde ilk kez sap ve saman ithal etmek durumuna geldi.
Türkiye, bir "ot" krizi yaşıyor. Saman fiyatları %300 artması üzerine besiciler saman bulamaz hale geldi. Gıda Tarım ve Hayvancılık bakanlığı sıkıntıyı gidermek için yasak olan kaba yem ithalatının önüne aşmak için girişim başlattı. Kaba yem olarak bilinen sap-saman ve otun ithalatındaki yasak 9 Ağustos itibariyle kaldırıldı”
İthalat sorunu
çözer mi?
Türkiye"nin yılda 35 milyon ton kaba yem ihtiyacı var. Araştırmalar kaba yem üretiminde 15 milyonluk bir eksiklik olduğunu gösteriyor. Karma yem üretimi ise 13.5 milyon ton. Karma yem üretimin de de sıkıntı var. Toplam üretimin %60 ithalata bağlı olarak sağlanıyor. Peki kaba yem ithalatı ile hayvancılığın sorunları çözülür mü? Bu soruya evet cevabı veremiyoruz. Biz bunu daha önce canlı hayvan ithalatında görmüştük”
Kocabaş ithalatın sonucunda yerli üreticinin sıkıntıya düştüğünü vurguladı. Çözümü ithal etmekte aramanın yanlış olduğuna değinen Kocabaş, “Canlı hayvan ithal edildiğinde et fiyatları bir süre düşmüş, daha sonra yeniden aynı seviyelere dönmüştü. Olan bizim yerli besicimize olmuş, düşük fiyatlardan malları kesmek zorunda kalmışlardı. Bu günde yemle ilgili yapılacak ithalat yem fiyatlarındaki artışı kısa bir süre durdursa da daha sonra aynı seviyelere çıkacak hatta daha da tırmanacak olan fiyatlar hayvancılık sektörüne ağır bir darbe vuracaktır. Daha şimdiden inekler mezbahaya gitmeye başladı. Şimdi kesilen inekler yüzünden süt üretiminde önümüzdeki yıl sıkıntı yaşanabilir. Canlı havyan ithalatında olduğu gibi kaba yemde de sorunların çözümünü ithalatta aramak yanlıştır.” dedi.
“Çözüm üreticiyi
desteklemekten
geçiyor”
Tarımda sorunların çözümünün üretimi arttırmak ve üretimi arttırmak için girdi maliyetlerini aşağı çekmek, girdileri aşağı çekmek için ise tarımsal desteklemeleri yeterli düzeye yükseltmekten geçtiğini ifade eden Kocabaş şöyle devam etti, “Hayvancılıkta asıl sorunun girdi maliyetlerin olduğu biliniyor. Girdi maliyetlerinin aşağı çekmenin tek yolu üreticiyi desteklemekten geçiyor. Biliyorsunuz; 2012 Tarımsal desteklemelerine ilişkin kararnamede hayvan başına 300 TL destek verileceği yazılıydı. Bakanlığımız bu desteği hemen uygulamalıdır. Yemde KDV oranı % 8"den %1"e derhal düşürülmelidir. Süt destekleme primi 10 kuruşa çıkarılmalı, süt fiyatlarına müdahale kuruluşunu faaliyete geçirip artan maliyetleri göz önüne alarak çiğ süt fiyatları 1 TL olacak şekilde yeniden tespit edilmelidir. 2012 Tarımsal desteklemelerde hayvancılığa ayrılan ve dekar başına verilen yonca, korunga, slajlık mısır yapay çayır mera desteklemeleri arttırılmalıdır.
Tarımda sorunların çözümü üretimi arttırmak, üretimi arttırmak için girdi maliyetlerini aşağı çekmek, girdileri aşağı çekmenin yolu ise tarımsal desteklemeleri yeterli düzeye yükseltmekten geçtiğini bir kez daha yineliyorum. Bu nedenle, ülke olarak önemli olanın üretimi ve ihracatı arttırmak, ithalatı değil üretimi desteklemek olduğunu hatırlatmak istiyorum”