ANTALYA (İHA) - Antalya'ya çeşitli ülkelerden gelen turistlerin, eğlence şekilleriyle birlikte yemek tercihi ve yemek kültürlerinin de değiştiği belirtildi. Bölgeye gelen turistler arasında ilk sırada yer alan Ruslar, Türk yemeklerine çok fazla rağbet etmezken, yemekten önce bol meyve yiyor. Şatafatlı ve görkemli bir mutfak kültürüne sahip olan Ruslar'ın sıcak yemekteki tercihleri ise kuzu etinden yapılan şaşlık. Masaya tabak servisinden hoşlanmayan Ruslar, masada servisi seviyor. Profesyonel Mutfak Yöneticileri Derneği (PMYD) Başkanı Ali Rıza Dölkeleş, Ruslar'ın acı sevmediğini ifade ederek, balıktaki tercihlerinin ise bir Akdeniz balığı olan orkinos olduğunu belirtti. Ruslar'ın baklavayı çok sevdiğini söyleyen Dölkeleş, Belçikalı ve Alman turistlerin ise kırmızı eti tercih ettiğini bildirdi. Dölkeleş, "Belçikalı ve Alman turistler yemekte çok ayrım yapmıyor ama en belirgin özellikleri fırında kızarmış büyük parça etleri değişik soslarla tüketmeyi sevmeleri. Belçikalı ve Alman turistler Türk yemekleri arasında en çok Adana kebaba bayılıyor. Biber dolması da en sevdikleri yemekler arasında. Belçikalılar tatlılardan lokmayı, Almanlar ise lokmayla birlikte baklavayı çok seviyor" dedi. PMYD Başkanı Ali Rıza Dölkeleş, Antalya'da tatil yapan Hollandalı ve İtalyan turistlerin Türk mutfağından hamur işlerini tercih ettiklerini ifade ederek, "Makarna ve börek ilk tercihleri. Ayrıca İtalyanlar kıymalı pideyi çok seviyor" diye konuştu. İngiliz turistlerin genel tercihinin Hint mutfağı olduğunu belirten Dölkeleş, "Bu nedenle İngiliz turistler, Hint mutfağına en yakın yemekleri, yani bol baharatlı yemekleri çok seviyor" açıklamasında bulundu. Bölgede tatil yapan turistler arasında alkol tüketiminde Ruslar'ın ilk sırada yer aldığını da kaydeden Dölkeleş, özellikle votka tüketiminde Ruslar'ın, bira tüketiminde ise Belçikalı ve Alman turistlerin önde gittiğini kaydetti. İSRAİLLİ TURİSTLERE DİNEN HELAL "KOŞER" BÜFE Son yıllarda Antalya'ya gelen turistler arasında İsraillililer'in çoğunlukta oluşturduğunu hatırlatan Dölkeleş, İsrailli konukları için özel büfe hazırladıklarını söyledi. Dölkeleş, yöreye gelen İsrailli turistlerin yüzde 70'inin dini inançları gereği yemek ayrımı yaptığını belirterek, şunları söyledi: "Konaklama tesislerine gelecek İsrailli grubun talebi acenteler tarafından önceden otele bildiriliyor. Bu doğrultuda dinlerine uygun büfe hazırlıyoruz. Bu büfe de genellikle balık ve sebze ağırlıklı oluyor. Hazırlanan büfenin en önemli özelliği, balığın bir aşçı tarafından işlenmeden direk folyo içinde fırında kızartılması. Sebzeler ise bütün olarak folyo içinde pişiriliyor. Mesela maydanoz hiç bıçak değmeden, kesilmeden folyoya konuyor. Domates, havuç, patates ve havuç da yine aynı şekilde bıçak değmeden bütün pişiriliyor. Yanında ise su tercih ediliyor." Bu tip İsrailli turistlerin ekmeklerini yanlarında getirdiklerini ifade eden Dölkeleş, "Ayrıca bazı İsrailli grupların liderleri, mutfağa gelip folyoya sarılmış balığı dua eşliğinde fırına kendi koyuyor. Buna bizzat şahit oldum" dedi. Amaçlarının bölgeye gelen tüm turistleri memnun etmek olduğunu vurgulayan Dölkeleş, son yıllarda konaklama tesislerinde bu özel büfelerin yaygınlaştığını da kaydetti. Koşher Musevi inancına göre, bata, yeme içme olmak üzere bazı alışkanlıkları düzenlemede kullanılan bir manevi ölçü olarak belirtiliyor. Yemekler hahamların yenilmesine izin verilen yiyeceklerden hazırlanırken, Musevi inancına göre, domuz eti, süt ve etin birlikte pişirildiği yemekler, pullu ve yüzgeçli balık dışında kalan balıklar, midye, ahtapot, kalamar, Tevrat'ta yer alan 20 kuşun dışında kalan kuşların yenilmesi dinen yasak. Musevi inancına göre, dinen yenilmesine izin verilen hayvanların kesimi ise "şehita" adı verilen özel kesim tekniğini bilen kişilerce yapılıyor. Ayrıca, İsrail'e gıda ürünü ithal edilebilmesi için ürünlerin dinen uygunluğunu tasdik eden Koşer Sertifikası olması gerekiyor. Bazı ithal ürünleri için menşe ülkelerindeki Hahambaşılık'larca verilen Koşer Sertifikası yeterli görülebiliyor. Gıda ürünlerinin dışında, Koşer Sertifikası şartı yaygın olmamakla birlikte, bazı temizlik-hijyen ürünlerinde, tekstil ürünlerinde ve elektrikli ev aletlerinde aranabiliyor.