Tüm Emekli Sen Söke Şube Yürütme Kurulu Başkanı Celal Gümüş 13 Milyon emeklinin sesi ve kulağı olan, emeklilerin hakları için mücadele eden Tüm Emekliler Sendikası ile ilgili bir basın açıklaması yayınladı. Başkan Gümüş açıklamasında " En son 1 Nisan’da alanlara çıkarak, pandemiyle birlikte % 50’ye varan enflasyonla baş etmeye çalışan emeklilerimize ek zam yapılsın, bayram ikramiyeleri bir maaş tutarına yükseltilsin diyerek tüm ülkede eş zamanlı basın açıklaması yaptık. Ancak bu tür çıkışlarımız idarenin hoşuna gitmedi. Düğmeye basıldı." dedi
Tüm Emekli Sen Söke Şube Yürütme Kurulu Başkanı Celal Gümüş sözlerine şöyle devam etti:
Esasen hukukun bir baskı aracı olarak kullanılması, sendikamız Tüm Emekliler Sendikası’nın, kurulduğu günden beri karşılaştığı bir sorundur.
20 Şubat 2017 de kuruluş evraklarını Ankara Valiliği’ne verdiğimiz halde Valilik keyfi bir tutumla, bu başvuruyu reddetmiş ancak yaşanan mahkeme sürecinden sonra sendikamıza kütük numarası verilmiştir.
Başvuru konusunda mahkemenin lehimize verdiği karara rağmen Valilik, 34. İş Mahkemesi nezdinde kapatılma istemli dava açmış, İş Mahkemesi’nin aleyhimize verdiği karar ise İstinaf Mahkemesi’ne taşınmış ve İstinaf Mahkemesi kapatma kararını bozarak “Emeklilerin sendika kurma hakkı olduğundan” hareketle lehimize sonuçlandırmıştır.
Hukuk ve yasaların evrensel insanlık değerleri içermesi gerektiğini unutan idare Hukukun kendi emri altında olması gerektiğini savunan bir yaklaşımla bu kararı da Yargıtay’a göndermiş, Yargıtay bozma kararı vererek dosyayı yeniden görüşmesi için İstinaf Mahkemesi’ne geri göndermiştir.
Buna ilişkin mahkeme 30 Nisan 2021 tarihinde saat 10.00 da görülecekti.
Bu tarih pandemi için tam kapanma dönemine denk geldiğinden ertelendi. Ertelenen mahkeme 21 Mayıs 2021 Perşembe günü saat 10:45’te görülecektir.
Yargıtay’ın verdiği bozma kararı, açıkça idarenin isteğinin hukukun üstünde olduğunun ve Uluslararası sözleşme ve hukukun tanınmadığının açık bir göstergesidir.
Bu karar hukuki değil, siyasi bir karardır.
Bu karar İdarenin her istediğini yaptırma niyetinin bir göstergesidir.
Bu kararın örgütlenme hakkının kullanılmasına yönelik bir engel olduğu açıktır.
Hukukun üstünlüğünün hala geçerli olduğuna, buna uyan yargıçların olduğuna inanmak istiyoruz.
İdarenin ve idarenin gözüne bakan mahkemelerin her türlü engelleme yasaklama, görmezden gelme girişimlerine rağmen herkes şunu iyi bilsin Tüm Emekliler Sendikası emeklilerin ekonomik demokratik hakları için mücadelesini her şartta yükselterek sürdürecektir. Bu iş burada bitmeyecektir. Daha fazla emekli çevresiyle, daha kitlesel yeniden var olacağız. Ta ki Sosyal Güvenlik Kurumu ile emekliler sendikası toplu sözleşme masasına oturuncaya kadar.