Seçmen ve de halk olarak tüm aday adaylarına diyoruz ki: Herhangi bir partiden veya bağımsız aday adayıysanız sizleri aşağıdaki üç konuda açıklığa davet ediyoruz.
Bunlar:
1) Kendinize ait mal beyanını açıklayınız.
2) Eş ve çocuklarının mal ve parasını beyan etmelerini sağlayınız.
3) Bu mal, para ve itibarın kazanıldığı şekli ya da nasıl kazandıklarınızı açıklayınız.
Evet, görüldüğü gibi bu üç madde de aday adaylarımızdan mal beyanı ve nereden bulduğunuzu belirterek işe başlamanız biz seçmenlerin ve halkımızın bir açıklık yani bir şeffaflık döneminin başlayacağına inancımız oluşabilecektir.
Bizler bu konuda yok efendim aday oldum mu, yani adaylığın kesinleşti mi, bir mal beyanı zaten veriliyor. Zaten zorunluluk gibi masummuş gibi görünen söylemleri kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz.
Bugünkü yasalara göre senin varlığını senden başka kimsenin açıklama yetkisi yoktur ve açıklayan olursa suç işlemiş olur. Bunları biliyoruz. Hatta eş ve çocuklarının varlığını sen ya da eş ve çocuklardan birinin de açıklama yetkisi yoktur.
Ama herkes kendi mal varlığını ve nereden nasıl elde ettiğini rahatça açıklayabilir ve beyanda bulunur, kimsede engel olamaz.
Bu açıklığı, yahut şeffaflığı seçmen ya da halk olarak isteme nedenimiz, bizi yöneteceklerin dürüstlükleri hakkında bir kanaat sahibi olmaktır. Yoksa ben dürüstüm demekle dürüst olunmadığını gördük yaşadık ve inandık.
Mülk edinme, ülkemiz sisteminde bireyci ve dokunulmazlık anlayışına izin vermektedir. Tamam liberal ekonomilerin de özü budur. Ancak vergi kaçakçılığı, ihale yolsuzlukları rant çevirmeciliği, mafya usulü vurma korkutmaları ile iş adamlığı ve siyaset yapıldığını ve para, mal ve itibar sağlandığını da biliyoruz.
Umut ve korkuyu besleyerek halkın sindirildiğinin farkındayız. Oysa şeffaflık yani açıklık ise dürüstlüğün beslenmesi demektir. Korku yalanı yürütürken açıklık cesareti yürütür. Ayrıca korku sinsiciliği ve pısırıklığı yopundururken, cesaret yiğitliği ve adaleti yopundurur.
Bugüne kadar yakın tarihimizde bu açıklık ve yürekliliği Atatürk, İnönü, Ecevit ve şimdide Kılıçdaroğlunda gördük. Zira internet sitelerin de Kılıçdarğolu ailesinin bütün elemanlarının kendilerince açıklanan mal beyanları ve nereden aldıklarının açıklamaları vardır. Atatürk, İnönü ve Ecevitin ise zaten öldüklerinde tüm varlıkları açıklanarak vasiyetlerinin de yerine getirildiğini tüm Türkiye biliyor. Bunun yanında Türkeş ve Erbakanın varlılarının çocuk ve eşleri arasında mahkeme kapılarında İsviçrelerden beri mal toplayışlarını da izledik. Demem o ki hazır gezi parkı anlayışı ile Türk halkının anlayışına oturan bu açıklık fikrinin siyaseten de zenginleşerek siyasilerimiz veya siyasete soyunan aday adaylarımızla başlayarak bir açıklık dönemini hızlandırmış olalım derim.
Hem böylece tüm Türkiye insanı kendi kendisinin mal beyanı ile yüzleşerek nasıl hangi yollarla kazanmış olduğunu da anlamış olmasını sağlamış oluruz.
Şimdi geldik halkımız cephesine.
Ey aziz halkım şimdi sizlerin davranışınız çok açık ve net olarak, aday adaylarından eş ve çocuklarından mal beyanı ve nereden kazandığını açıklamasını istemenizdir.
Her hangi bir partiden veya bağımsızlardan da bunları isteme hakkınızı kullanmalısınız.
Eğer dürüst bir yönetim ve çoluğumuz çocuğumuz iş bulsun, aşsız ekmeksiz kalmasın diyor ve bir kilo makarnaya el açmasın diyorsanız, lütfen bunları isteyiniz. Bütün partilerin millet vekili, Belediye Başkanı, Belediye Meclis Üyeleri ve İl Encümenliği aday adayları ve seçmenleri vardır. Sizlerde oy veriyorsunuz. Herkes kendi partisinin aday adayından istediği gibi diğer parti ve partilerin aday adaylarından açıklığı isteme hakkınızın olduğunu bilin ve hakkınızı kullanın.
Buna yanaşmayanları da twetter da, gazetelerde eleştirme hakkınızı kullanmaktan geri durmayınız. Katılımcı demokrasi ve insan olmanın sorumluluğu budur.
Ben insanım, ben vatandaşım, ben de varım diyorsanız, aday adayı iseniz gidin mal beyanınızı ve nereden bulduğunuzu ilan ederek halka açıklayınız. Eğer seçmenseniz bunları sorunuz. Şimdiden seçmen ve aday adaylarına yukarıda açıkladığım ilkeleri uygulamaya koyanlara teşekkür ederim.