Gerçek Gazetesi
Söke Ticaret Odası (STO) Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Toyran dün saat 14:00'de STO Meclis Toplantı Salonu'nda basın toplantısı düzenledi. Toplantıda STO Meclis Başkanı Behlül Er'in yanısıra meclis ve yönetim kurulu üyeleri, Kadın ve Genç Girişimciler Kurulu üyeleri de hazır bulundular.
Geçtiğimiz günlerde yerel bir gazetede, STO Başkanı Süleyman Toyran'a yönelik yapılan yayın hakkında bilgiler verildi ve iddialar yalanlandı. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nde basın mensuplarını unutmayıp, gece düzenlediklerini söyleyen Süleyman Toyran, "Bu girişimimiz Metin Üçülcüm tarafından yazısında yalakalık olarak değerlendiriliyor. Bunun neresi yalakalık anlayabilmiş değilim. Yazıda yalakalıkla suçlanan bizler mi oluyoruz, geceye katılan siz gazeteciler mi? bunu da anlayabilmiş değilim. Günün anlam ve önemini bilip, bilmediğimi sorgulamış. Elbetteki bir işe kalkışırken araştırıp, bilgi sahibi oluyor ve sonra da meclis ve yönetim kurulu üyelerimiz, Kadın Girişimciler ve Genç Girişimciler Kurulu üyelerimizin onayına sunduktan sonra hareket ediyoruz. İddia ettiği gibi sadece yönetim kurulu üyeleri değil diğer kurul üyeleri de aldığımız kararlardan önce bilgi sahibidir. Yazısında '...yüreğin yetiyorsa basın toplantısı düzenle ve sorularımı cevaplandır' diyor ama kendisi bugün burada yok. Burada olmasını ve sorularını sormasını beklerdim. Hedeflerim konusuna gelince! Elbette ki, herkesin hedefleri vardı. Kendime zemin hazırladığım iddia edilmiş. Bahsedilen belediye başkan adayı olacağım konusu ise bu konuda hiç bir yerde bir açıklamada bulunmadım. Beni bu göreve layık görenler var ama bugün alınmış karar yok ve bu konuda yorum yapmam için çok erken. Gün gelir de böyle bir karar alırsam belediye başkanı olup, olamayacağımı elbetteki seçmenler karar verecektir. Fakat gördüğüm bir şey var, nedense bu konuda benden başka kimsenin adı geçmiyor. Bu konuda devamlı olarak benim adım geçiyor." dedi.
Toyran Ailesi"nin Söke'de çok iyi bilindiğini söyleyen Süleyman Toyran, babasının, kendisinin ve kardeşinin ticari geçmişlerinden bilgiler vererek, "Yazıda bunca sene kaç kişiyi istihdam ettiğim sorulmuş. Söke'de babam 1961 yılında ticari hayata adım attıktan sonra 1983 yılında ben ve 1991 yılında da kardeşim ticarette yer aldı. 1996 yılında da bir gurup arkadaşla bir işletme kurduk. Sadece Söke'de 40'ın üzerinde çalışanımız oldu. Bodrum'da da 25 çalışanımız oldu. Başta Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) olmak üzere istediği kurumdan bu bilgilere ulaşabilir. Oda başkanı olacak kişilerin istihdam sağlaması şartı yok. Mimar, mühendis vb. bir çok meslek gurubundan arkadaşımız üyemiz. Yarın bir gün herhangi birisi başkan olabilir. Bu arkadaşlarımız işyerlerinde yalnız çalışan insanlar. Sayın Üçülcüm"e göre; başkan olacak kişiler yanlarında 50 kişi mi, 100 kişi mi çalıştırmak zorunda. Ayrıca oda başkanı kimliğimi kullandığım konusunda suçlama var. Elbette ki, odamızı temsil ediyorum ve odamızın çıkarlarını gözeterek oda başkanı kimliğimi kullanıyorum. Bundan doğal ne olabilir? Bu arada ne gibi projelerimiz olduğunu sormuş sayın Üçülcüm. Kaç yıldır Söke'de sayın Üçülcüm bilmiyorum. 3 yıl mı, 5 yıl mı? Ama bu gazetede kaç tane STO haberi yapmış bilmek isterim. STO olarak Söke'ye kazandırdıklarımız, maddi ve manevi desteklerimiz herkes tarafından bilinmektedir. STO'nun içinde olduğu Organize Sanayi Bölgesi (OSB)"nin yükseldiğini hep birlikte görüyoruz. Yakın zamanda bir fabrikanın bacasının tüttüğünü göreceğiz. İŞKUR kapatılıyordu ama Söke'de kalmasını sağladık. BAĞKUR irtibat Bürosu ve şu anda hizmet veren SGK'nın Söke'de bulunmasında STO'nun katkıları olmuştur. Ehliyet sınavlarının Söke'de yapılmasında payımız var. maddi ve manevi bir çok girişimde payımız var. MOBESE'den eğitime, sağlığa kadar. Reklam amacı olmasın diye açıklamıyoruz. Söke'deki okulların tamamında demiyorum ama çoğunda desteklerimiz var." dedi.
Bu tür toplantılara sıcak bakmadığını da söyleyen Süleyman Toyran, "Bugüne kadar yaptığımız işlerde yanlışlarımız yok, yanlışsız yapıyoruz demiyorum. Eleştiriye açığız ama yapıcı olması şartıyla. Aşağılayıcı, küçük düşürücü üslup kullanılması hoş değil. Eleştirilerin dozajının artması ve seviyesinin azalmasından dolayı bu toplantıyı tertipleme kararı aldık. Sorumsuzca ve sınırları zorlayarak yazılmış bir yazı olduğu için açıklama yapma gereği duyduk. Bir daha da cevap vermeyi düşünmüyoruz." dedi.