Toplumlar; layık oldukları yönetimleri kendileri belirler

DURMUŞ TUNA

2004 yerel seçiminde göreve gelen Necdet Özekmekçi için yarın (pazar) çok önemli olsa gerek...

Başkanlığındaki CHP’li Söke Belediye yönetiminin 5 yıllık icraatları


seçmen tarafından değerlendirilecek.


Bir anlamda karne alacak.

Sandıktan çıkacak sonucu onun kadar kimse merak edemez.

Ortak dileğimiz, huzurlu bir seçim geçirmemiz ve


Söke için hayırlısını istemektir.


***


Gazeteciliği halk için ve halk adına yapan bir basın mensubu olarak


benim de bir siyasi görüşüm var. Ben de yarın (pazar) nasipse oyumu


kullanacağım. 2004 yılında desteklediğim, ama görev süresi boyunca


yanlış icraatları nedeniyle muhalif olduğum Necdet Özekmekçi’ye bir


dönem daha şans vermeyi düşünmüyorum. Bu konudaki haklı gerekçelerimi yazımın sonunda okuyucularımla paylaştım.


***


Kamu görevi yapan basın mensupları da adeta 5 yıl boyunca belediye


yönetimiyle mesai yaptılar. Yeri geldi adım adım izledik, yeri geldi


icraatlarını mercek altına aldık. Güzel icraatlarını alkışladığımız


gibi, yanlış icraatlarını da en ağır şekilde eleştirdik.


Gelişmeleri Söke halkıyla yayın yoluyla paylaştık.


***


10 günlük propoganda döneminde belediye başkan adayları çok şeyler


konuştu, çok şeyler de basın-yayın kuruluşları tarafından yazıldı ve


yorumlandı. Başkan adaylarının yaptıkları eleştirilere rağmen Necdet


Özekmekçi’den en ufak bir açıklama gelmedi. Eleştirenlere beddua etti


ve hakarette bulundu.


Ne ilginçtir ki, bir çok önemli konuda yaptığımız yayınlarla ilgili


biz de hâlâ cevap almış değiliz.


Belediye başkan adaylarının da on günlük propoganda dönemi sonundaki serzenişleri şöyleydi: “Sorduk, ama cevap alamadık. Söke seçmenini rahatsız eden konuların takipçisi olmaya çalıştık yine sonuç alamadık.”


Biz beş yılda cevap alamadık, adaylar on günde alsalardı şaşardım...


***


Dikkatimi çeken bir başka konu da, tüm adayların ele aldıkları konular Gerçek Gazetesi’nin beş yl boyunca yayınladığı haber konularıydı.


Anlayacağınız Gerçek Gazetesi adaylar için önemli bir kaynak olmuş.


Söke gündemini meşgul eden konuların kaynağının Gerçek Gazetesi olması bizi mutlu etti. Biz de takip edildiğimizi ve izlendiğimizi görmüş olduk. Emeklerimizin yabana gitmediğini görmek doping etkisi yaptı.


***


Artık iş seçmende.


Son sözü sandıkta Söke halkı söyleyecektir.


Ne de olsa, “toplumlar; layık oldukları yönetimleri kendileri belirler...”


Söke halkı dürüst ve halk için siyaset yapılmasını istiyor. Adaylar da


bunu görmüş olacaklar ki, dürüstlük ve şeffaşık mesajları verdiler.


Seçildikleri taktirde mal beyanında bulunacaklarını söylediler. Necdet


Özekmeçi’nin de seçmenin önüne sandık konulmadan önce mal varlığındaki değişikliği açıklaması istendi.


Tabiiki, bu ve bu gibi istekler de cevapsız kaldı.

***


İddia edildiği gibi vaadlerin yerine getirilmediğini söyleyen MHP


adayı Yusuf Keremit ve AKP adayı Ali Güzelyağdöken 2004 yılındaki


seçim bildirgesini masaya yatırdılar.


Söz verip de yapmadıklarını tek tek açıkladılar.


“Necdet Özekmekçi’nin bilbordlardaki reklamlarının sloganı ‘söz


verdiğimiz gibi... yaptık.’ şeklinde, ama gerçekler hiç de öyle değil.


Beş yıl önce hazırlattığı seçim beyannamesinde yer alan bir çok


vaadini yerine geçirmediği, yaşama geçenlerin de kafalarda soru


işaretleri bıraktığı görülmektedir. Sloganı, 'söz verdiğimiz gibi... ya-pa-ma-dık' olmalydı” dediler.


Bence de yerden göğe kadar haklılar.


Neden muhalifim ve neden kendisine oy atmayacağımın cevabı da yazamın devamındadır.


Aşağıda maddeler halinde belirttiğim konular daha önce de Gerçek


Gazetesi’nde zaman zaman yayınlanmıştır. Necdet Özekmekçi açıklama yapmak yerine susmay tercih etmiştir.


1- Belediye Hizmet Binası inşaatı yapım işi;


En düşük fiyat veren FER-AN GÜR-TAŞ İnş. Ort. Girişimi’nin ihaleden


neden el çektirildiğini sorduk. ANIT YAPI İnş. A.Ş.'nin ihaleden neden


çekildiğini sorduk. Kamu İhale Kurumu (KİK) nezdinde ihale sonucuna


itiraz edildi. KİK’ten ihalenin devamı yönünde karar çıktıktan sonra


60 günlük sözleşme süresinin bitimine 12 gün kalmıştı. Bu zaman


zarfında ANIT Yapı İnş. A.Ş. yetkililerinin sözleşme imzalamak için


neden çağrılmadıklarını sorduk. Sözleşme imzalamak için yasal sürenin


aşılmasıyla, ANIT Yapı İnş. A.Ş. yetkililerinin hem ihaleden


çekilmelerinin hem de 120 bin YTL. tazminat ödemekten kurtulmaları


sağlanmış olup olmadığını sorduk.


Belediye Hizmet Binası yapım işinin tekrar ihaleye çıkarılmamasının ne


gibi gerekçeleri olduğunu halk adına merak edip sorduk.


Hiç birisine cevap alamadık.


Seçim yatırımı olarak görülüp, 2009 yerel seçimine kadar bitirilmesi


hedeşendiği için mi ihale yenilenmedi?


İhale yenilenmeyip, en yüksek fiyat teklifi veren firmanın tercih


edilmesiyle Söke Belediyesi’nin kasasından fazla para çıkmış olması


doğru mudur?


Belediye Hizmet Binası yapım işinin ihalesinin yenilenmesi halinde


daha düşük fiyatla yaptırılamayacağını kim söyleyebilir?


İhalenin yenilenmesi halinde zaman kaybı yaşanacak olması, ihalenin


yenilenip belediyenin kasasından fazla para çıkmamasından önemli mi?


5 firmanın katıldığı ihalede bile düşük fiyat teklişeri verilirken,


ihalenin yenilenmemesi ve en yüksek fiyatla yapım işinin ihale


edilmesi doğru mudur?


Belediye Hizmet Binası inşaat alanındaki bilgi tabelasına şahıs ve


şirket isimlerinin sessiz sedasız ilave edilmelerinin gerekçeleri


nedir?


Gerekçe; Belediye Başkanı Necdet Özekmekçi’nin partilisi ve en yakın


arkadaşı, inşaat mühendisi Engin Yıldız’ın da statik projeyi yapmış


olması mıdır?


Gerekçe; Elektrik Projeyi hazırlayan Elektrik Mühendisi Alirıza


Aloğlu’nun eşi Rezzan Aloğlu’nun 1999 yılında CHP Söke İlçe


yönetiminde Necdet Özekmekçi ile birlikte görev yapmış olması mıdır?


Zemin İksa Projeyi hazırlayan İnşaat Mühendisi Y. Emre fienakın ve


Mekanik Tesisat Projeyi hazırlayan firma EKE İnş. ve Tes. Tic. A.fi.nin


yetkilileriyle Başkan Özekmekçi’nin veya CHP’de yöneticilik te yapan


İnşaat Mühendisi Engin Yıldız’ın arkadaşlık veya siyasi bağları var


mıdır?


Sökeli mimar ve mühendisler; gece-gündüz bu proje için çalıştılar.


Söke’ye eser kazandırmak uğruna kuruş kabul etmeden ter dökmüşlerken,


neden devre dışı bırakıldılar?


Sökeli mimar ve mühendisler ücret istemedikleri halde devre dışı


bırakılmaları sonucu bu hizmetlerin temini karşılığında şahıs ve


şirketlere ne kadar ödeme yapılmıştır?


Belediye Hizmet Binası yapım işi ile ilgili kamuoyunda cevap bekleyen


bu kadar soru varken, soruşturma açılması ve yargılama süreci


başlatılması gerekmez mi?


Bu sorularımıza da cevap alamadık...


2- Söke Belediyesi’nin diğer inşaat işleri…


Çarşamba Pazaryeri, Masal Kahramanları Parkı, Mahalle Muhtarlık


Büroları, Belediye önündeki Boyacı Kulübeleri, Kemalpaşa Mahallesi


Evleri Restorasyonu ve en son olarak da Söke Belediyesi Hizmet Binası


projesinde direkt veya dolaylı olarak CHP üyesi İnşaat Mühendisi Engin


Yıldız’ın yer alması tesadüf müdür?


Tesadüf değilse etik bir davranış mıdır?


Özellikle; mahalle muhtarlık büroları, belediye önündeki boyacı


kulübeleri ve Kemalpaşa Mahallesi Evleri Restorasyonu için Engin


Yıldız’a yapılan ödemelerde nasıl bir yol izlenmiştir?


Konak Mahallesi Muhtarlık Binası’nı mimar Hilmi Salbaş’ın 8 bin 500


ilâ 9 bin 500 YTL. arası bir ücretle yaptığı biliniyor. Konak


Mahallesi muhtarlık binası model olarak görülmüş ve diğer mahallelerde


de aynı özellik ve görüntüde muhtarlık binaları yapılmış olmasına


rağmen diğerlerinin daha yüksek fiyatlara mâl olduğu doğru mudur?


Bu konuda da cevap alamadık...


3- Mezbaha…


Söke Belediyesi bünyesindeki mezbahada tadilat ve yatırıma gidilmesi


gerekiyor denildi. Zarar ediyor gerekçesiyle kapatıldı. Özellikle


muhalefet meclis üyelerinin kaçak kesimler olabileceği yönünde


endişeleri ve uyarıları olmuştu. Başta şap ve kuduz hastalığı


görülebilir korkusuyla, denetimlerin sağlıklı yapılıp yapılamayacağı


endişesi yaşanmıştı. Başkan Özekmekçi bu konuda Söke İlçe Tarım


Müdürlüğü ve Söke Belediyesi ekiplerinin denetimleri artırarak kaçak


kesime müsaade edilmeyeceğini söylemişti. Belediyeler hizmet


sektörleridir. Zarar ediyor gerekçesiyle bazı birimleri gözden


çıkarılamazlar. Sağlıkla ilgili olan konular başta gelir. Kamuoyunda


kaçak kesimlerin arttığı ve denetimlerin yetersiz olduğu konuşuluyor.


Denetimler sağlıklı yapılıyor mu?


Bugüne kadar kaçak kesimle ilgili kaç ihbar geldi veya kaç tutanak


tutuldu ve cezai işlem yapıldı?


Hayati önem taşıyan mezbaha hizmetinin tekrar yaşama geçirilmesi için


çalışmalar var mıdır?


Sorduk, ama cevap verme tenezzülünde bulunmadılar...


4- Masal Kahramanları Parkı…


Çocuklar için yaşama geçirilen Masal Kahramanları Parkı’na faizi,


KDV’si dahil 5 milyon 500 bin YTL. (5 trilyon 500 milyar TL.)


harcandığı konuşuluyor. Masal Kahramanları Parkı projesi mecliste


görüşülmüştü. Muhalefet meclis üyeleri de onay vermişti. Başkan Necdet


Özekmekçi yaptığı konuşmada Kocaeli’nin Derince ilçesini örnek


göstermişti. Derince’deki parkın ayda yaklaşık Söke’nin nüfusu kadar


ziyaretçiyi ağırladığı söylenmişti. Bu örnekten hareket edilerek yola


çıkılmış ve muhalefet meclis üyeleri projeye destek vermiştik. Kendi


kendini amorti edeceği söylenen Masal Kahramanları Parkı 2008 yılından


beri ziyaretçi ağırlıyor.


Bugüne kadar kaç kişi parkı ziyaret etmiştir?


Ziyaretlerden elde edilen gelir kaç TL.dir?


Masal Kahramanları Parkı projesine kaç TL. harcanmıştır?


2008 yılının ilk 6 aylık döneminde 20 bin TL. (20 milyar TL.)


ziyaretçi geliri elde edildiği doğru mu?


Gelir ve gider hesabı yapıldığında kâr mı zarar mı yapılmıştır?


Söke’nin öncelikli yatırımları arasında birinci sırada üniversite ve


mobese sistemi gibi konular varken, muhalefet meclis üyelerinin de


desteği alınarak, milyonlarca TL. harcanıp yapılan Masal Kahramanları


Parkı’nın zarar ediyor olmasının özeleştirisi yapılması gerekmez mi?


Cevap vermediler...


5- fiehirlerarası ulaşım hizmetleri…


Şehirlerarası ulaşım hizmetinden ayda 5 bin TL zarar edildiği için


özelleştirilmesi istendi. Aylık 5 bin TL. fiyatla kiralanması gündeme


geldi. Yıllık 60 bin TL. (60 milyar TL.) kâr elde edileceği


açıklanmıştı. Kâr ve zarar hesabı 120 bin TL. (120 Milyar TL.)


denilmişti. Bu açıklamaları da muhalefet meclis üyeleri tarafından


mantıklı bulup, destek verilmişti.


Söke Belediyesi’nin bünyesindeyken, zarar ediyor gerekçesiyle elden


çıkarılan Söke-İzmir arası şehirlerarası ulaşım hizmetinde gelinen


nokta nedir?


Şehirlerarası ulaşım hizmetlerinin kiralanmasından dolayı bugüne kadar


kaç TL. kâr elde edilmiştir?


fiehirlerarası ulaşım hizmetleri devredilen firma her ay 5 bin TL. (5


milyar TL.) ödemekle yükümlü olduğu ve ödemeyi yapmadığı doğru mudur?


Ödediklerini de faiziyle birlikte geri almak için yasal yollara


başvurdukları, davayı kazandıkları ve temyize gidildiği doğru mudur?


fiehirlerarası ulaşım hizmeti elden çıkarılırken başka bir yol


izlenemez miydi? Rekabet ortamı neden yok edildi?


Söke Belediyesi’nin hukukçuları yok mudur?


Özelleştirmeye giderken araştırılıp, soruşturulması gerekirken, ben


bilirimci zihniyetle mi hareket edilmiştir?


Bu konuda da Başkan Özekmekçi’nin özeleştiri yapması gerekmiyor mu?


Söke Belediyesi’nin şehirlerarası ulaşım hizmeti yetkisinin de


kalmadığı doğru mu?


Yine cevap vermediler...


6- Bedesten…


Yapılış amacı; turistler için cazip hale getirilecekti. Bu yönde iş


kolları tercih edilecekti. Kuşadası, Selçuk ve Didim başta olmak üzere


turistik beldelerdeki tur operatörlerinin Söke’yi tercih etmeleri


sağlanacaktı. Böylece de Söke çarşısı hareketlenecek ve esnaf para


kazanacaktı.


Bedesten turistler açısından cazibe merkezi haline gelmiş midir?


Amaca uygun işkollarındaki esnaşara dükkanlar kiralanmış mıdır?


Bedesten inşaatı yapım işini alan müteahhit firma ile yaşanan


problemler çözülebilmiş midir?


İhale şartnamesine uygun malzeme kullanılmış mıdır?


Belediye personeli için olduğu iddia edilen tesis restoran ve oyun


oynanabilecek, stres atılabilecek, dinlenilebilecek bir mekan mıdır?


Bedesten’de belediye personeli için düşünüldüğü iddia edilen tesisin


turistik olarak ne gibi getirisi olabilir?


Cevap vermek yerine susmayı tercih ettiler...


7- Çarşamba Pazar yeri…


Altı otoparklı, üstü katlı, kapalı alanlı, hijyenik ve tozdan çamurdan


arındırılmış bir pazar yeri vaad edilmişti. Otopark yok, üst kat yok,


yarı kapalı alanlı, tam hijyenik değil, tozdan çamurdan tamamen


arındırıldığı söylenemez.


Didim’in ve Davutlar’ın pazaryerlerinin yanında Söke pazaryerinin


modern olduğu söylenebilir mi? Adeta TARİŞ’in pamuk anbarları gibi.


Çarşamba pazaryeri inşaatında ihale şartnamesine uygun malzeme kullanıldı mı?


Cevap gelmedi, susmaya devam ettiler...


8- Nazım İmar Planı…


Söke’nin 50 ilâ 100 yılı hesaplanarak tasarlandığı söylendi. İşin


uzmanları ise; Söke’nin geleceğinin, önünün kapatıldığını iddia


ediyorlar. Heyelan bölgesi gerekçesiyle değerli araziler yeşil alan


vb. yerler statüsüne çevrildi.


Heyelan bölgesi olan yerlerde, az katlı imara müsaade edilip, fore


kazık ve raylı sistemlerle inşaat izni şartı getirilemez miydi?


Belediye Hizmet Binası’nın yapıldığı arazinin altından akarsu geçtiği


ve yumuşak zemin olduğundan dolayı fore kazık sistemiyle sorunun


giderilmiş olması heyelan bölgeleri için de örnek teşkil etmiyor mu?


En şiddetli yer sarsıntılarının yaşandığı Japonya’da bile teknoloji


takip edilerek gökdelenler yapılırken, Söke’de tercih edilen yol


halkın malının, mülkünün, birikimlerinin ellerinden alınması demek


olmuyor mu?


Diğerlerinde olduğu gibi cevap alamadık


9- 18. Madde uygulaması…


Nazım İmar Plânı çerçevesinde kaç kez 18. madde uygulamasına gidilmiştir?


18. madde uygulamalarında hangi harita ve kadastrocuların imzası bulunmaktadır?


Belediye meclis üyesi ve imar komisyonu üyesi olup, yani işin


başındaki ve imza yetkisine sahip harita ve kadastro mühendisi Burak


Özdemir’in 18. madde uygulamalarını yapması etik midir?


Yönlendirme yapılmış mıdır?


İddialar doğru ise; Başkan Özekmekçi kamuoyunun vicdanını rahatsız


eden bu gelişmeye neden göz yummuştur?


İşin uzmanları; mimarlar, mühendisler ve ilgili meslek odalarının


temsilcilerinin iddia ettiği gibi, Dr. Hüseyin Aksu’nun ekibinin


tecrübesiz olduğu, uydudan çekilen görüntüler üzerinden hareket


edilerek Nazım İmar Plânı hazırlandığı için sürekli değişiklikler


yapıldığı doğru mu?


Kentin Anayasası birilerine para kazandırmak için gelişigüzel mi hazırlatıldı?


Her değişiklik; yeniden proje çizimleri, harita ve kadastro vs. işi


demek değil midir?


Sökeli mimarlar, mühendisler ve diğer ilgili meslek odalarının


temsilcilerinin CHP’li Söke Belediyesi yönetimine yardımcı olma


teklişeri neden kabul görmemiştir?


Cevapsız kalan bir konu daha...


10- İçkili yerler statüsü…


İçkili yerler statüsünde olmadığı halde çocuk parkı olarak bilinen


Harikalar Dünyası’nda hizmete girdiği günden beri Gemi Restoran’da


alkol satışına neden izin verildi?


Balık Kafeterya ve Gemi Restoran işletmecisi Ahmet Ersen’in içkili


yerler statüsüne dahil olmak için verdiği dilekçesi ikna edilip geri


çevrilmesi gerekirken, meclis gündemine taşınması doğru mudur?


Söke Belediye Başkanı Necdet Özekmekçi ve bazı CHP’li meclis


üyelerinin de sık sık Gemi Restoran’da dostlarıyla içki içip, yemek


yemeleri kanun tanımazlık değil midir?


Tabii ki, bu konuda da cevap alamadık...


Peki, benim yerimde siz olsaydınız oyunuzun rengi ne olurdu?


Muhalif mi olurdunuz...


Bir beş yıl daha şans mı verir miydiniz...