Teşekkür…’Şükür’den, ‘müteşekkir’ olmak sözcüklerinden geliyor. Bir karşılık verme, memnuniyetin ya da bir paylaşımın geri dönüşümü. Hayatımızda teşekkür ettiğimiz insanlar ne kadar çoksa ve teşekkürden payımızı ne kadar çok alıyorsak istendik bir yaşama sahibiz demektir. Gerektiğinde teşekkürü yerli yerinde kullanmak hayatın akışı içinde insanlara karşı minnet duygumuzu canlı tutmanın bir göstergesidir. Teşekkür edilen insanlardan olmayı becerebiliyorsak ne mutlu bize. Bu ise insanlar için bir şeyler yapabildiğimizin kanıtıdır. Bilge ne demiş; “BU DÜNYADA HERKES BİRİLERİ İÇİN BİRŞEYLER YAPSAYDI, YERYÜZÜ CENNET OLURDU” teşekkür eden ve teşekkür edilen insanlardan olmanız dileğiyle. Bu konuda yaşanmış güzel bir örneği sizlerle paylaşmak istiyorum.
UMUTSUZLUĞA
DÜŞTÜĞÜNDE
New York Kentinde bir adam, East River kıyısında son derece depresif bir halde yürüyordu. Aslında depresif olmaktan öte, intihara meyilliydi ve ciddi olarak, yolu nehirden ayıran parmaklara tırmanıp aşağıya atlamayı düşünüyordu. Hayat boş, anlamsız görünüyordu. Kendisini yıllardır adadığı yazı işinin gerçek değeri olmadığını ve fazla bir şeyi simgelemediğini hissediyordu. Hayatta gerçekten neyi başarabilmişti?
Ayakta durmuş karanlığı, akan suyu seyrederken, bu eylem için cesaretini toplamaya çalıştığında, heyecanlı bir ses onu düşüncelerinden uyandırdı.
“Özür dilerim,” dedi genç kadın, “sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm, fakat siz yazar Chritopher D’Antonio değil misiniz?” Adam kayıtsızca bunu onayladı. “Umarım size yaklaşmamdan rahatsız olmuyorsunuz, fakat kitaplarınızın hayatımı nasıl değiştirdiğini size söylemeliyim! Bana inanılmaz derecede yardım etti ve size sadece teşekkür etmek istiyordum.”
“Hayır tatlım, benim size teşekkür etmem gerekiyor!” dedi D’Antonio ve nehir kenarından ayrılarak evine döndü…