Gerçek Gazetesi
TEMA Vakfı Aydın İl Temsilcisi Mehmet Özdemir “22 Mart Dünya Su Günü” dolayısıyla yaptığı açıklamasında, küresel ısınma ve kuraklıkla birlikte suyun öneminin giderek arttığına dikkat çekti. Herkesin yaşamını sürdürebilmesi için sağlıklı, temiz ve sıhhi şartlara su kaynaklarına sahip olunması gerektiğine işaret eden Özdemir, devletin yönetiminde olan suyun ticari bir mal olarak görülmemesi ve ekolojik sistemin bir parçası olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Son yüzyılda dünya nüfusunun 3 kat artığına işaret eden TEMA İl Temsilcisi Mehmet Özdemir, buna karşılık aynı dönemde su kullanımının 6 kart artığının altını çizdi. Suyun yenilenebilir bir kaynak olduğuna ve kaynakların dikkatli kullanılması gerektiğine dikkat çeken Özdemir, “Bir insanın yaşamını sürdürebilmesi için günde en az 25 litre su tüketmesi gerekiyor. İçme, yemek pişirme, yıkanma, çamaşır ve bulaşık yıkama dahil çağdaş bir insanın tüketeceği su miktarının 150 litre olması kabul edilmekte. Ülkemizde su kaynaklarımıza yönelik en fazla tüketim tarım sektöründe. Bu sektöre ayrılan payın büyük bir bölümü vahşi sulama ile akıp gidiyor. Kuyuların yarıya yakını kaçak ve yer altı su seviyesi her yıl 2-3 metre düşüyor. Sulanabilir tarım alanlarında artış görülürken, su kaynaklarında azalma yaşanıyor. Bu durum karşısında; tarım politikaları yeniden değerlendirilmeli, doğru ürün desenleri belirlenmeli, modern ve tasarruflu sulama yöntemleri desteklenmeli, kaçak su kullanımına son verilmelidir. Büyük su yapıları ve barajlar planlanırken, çevreye, doğal kaynaklara olan etkileri ve sürdürülebilirlik göz önüne alınmalıdır” dedi.Yaşanan su sıkıntısı nedeniyle suyu bol nehir ve göllerden insanların ihtiyacının karşılanmaya çalışıldığına işaret eden Mehmet Özdemir, ulusal ve uluslar arası şirketlerin su kaynaklarını alma ve pazarlama girişimleri ve yaşanan rekabet gittikçe artmakta olduğunu beyan etti. Türkiye’nin de ileriki süreçte su fakiri ülker arasında yer alacağını savunan Özdemir, “DSİ verilerine göre, ülkemizin tüketilebilir yer üstü ve yer altı su potansiyeli 112 milyar metreküptür. Ülkemizde kişi başına yılda ortalama bin 500 metreküp su düşmekte olup su azlığı yaşayan bir ülkedir. 2030 yılında ülke nüfusumuz 100 milyon öngörüldüğünde; su kaynaklarının verimi, sürdürülebilirliği aynı kalması halinde kişi başına düşen su miktarı bin metreküp olacak. Su kaynaklarının veriminin sürdürülebilirliği; orman varlıklarının, makilik ve fundalık alanların korunması ve ormanlık alanların genişletilmesi ile mümkündür. Su her canlı için, yaşamımız için gerekli temel bir madde. Herkesin temiz, sağlıklı bir suya ulaşmaya hakkı olduğu gibi, suyun korunması, savunulması, doğru kullanılması gerekiyor” diye konuştu.
(iha)