Boşuna değil ona "Topuklu Efe" denmesi. Çünkü Türk siyasi hayatına uzun süredir egemen olan sorunlar karşısında çözüm üretmek yerine "Bakarız"cı anlayışa meydan okuyan yapısı, adı gibi bir "özlem"i giderdi.
Meselenin başka bir boyutu ise; CHP'li belediyelerin imajını değiştirdi. Çünkü, ertelemiyor "Ne yapayım muhalefet belediyesiyiz" mazeretinin arkasına sığınmıyor. Tepki alacağını bildiği doğruları sonuna kadar savunuyor ve mesaisini bürokratları ile ucu-bucağı olmayan toplantılarda değil, vatandaşın arasında geçiriyor. Bir bakıyorsunuz bir çay bahçesinde, bir bakıyorsunuz giymiş çizmesini geleneksel deve güreşlerinde…
Sahada vatandaşla, sofrada vatandaşla…
Bir de yolunuz düşerse ya da telefonla Aydın Büyükşehir Belediyesi'ne ulaşın. Daha karşılamada ve yanıtlarda güler yüzü ve vatandaşa duyulan saygıyı göreceksiniz. Bunlar çok basit şeyler görünse de sosyal demokrat belediyelerin kaybetmesinde önemli etkenlerdi.
Yani tesadüf değil başarı. Liberal sağın kalesinde, iktidarın tüm kısıtlama ve ayak oyunlarına karşı kazanıyorsa "Topuklu Efe"yi iyi incelemek gerek.Bir de şansı var tabi ki... Topuklu Efe'nin erkek belediye başkanlarının az ya da çok başına gelen "eşinin onun önüne geçme durumu" yok. Kendisi idare ediyor yani. (Bunu anlayan anlamıştır.)
Bana bu yazıyı yazdıran gelişme ise; cuma günü gelişen şu portakal meselesidir. "Topuklu Efe" geçen yıl ve bu yıl ürünü hem doğa koşulları hem de uygulanan yanlış tarım politikaları ile pazarlayamayan narenciye üreticisinin elindeki 52 ton portakalı 30 kuruştan alıp, Aydın’da dar gelirlilerden başlamak üzere ve siyasi düşüncesine bakmadan dağıtması. Benim bu yazıyı yazmamdaki neden işte budur. Bunun için uzun, uzun toplantılar yapmadı Topuklu Efe, gerekeni yaptı.
Erkek egemen bir toplumda, göstermelik kıyafetlerle kendi partilileri tarafından "Efe" ilân edilmedi Özlem Çerçioğlu. Bu ünvanı O'na Aydınlılar verdi. Yani neredeyse 90 yıldır ilk defa yeniden "Efelik" kavramı onunla hayata geçti. Sadece bu değil tabi ki... Önümüzdeki 15 gün içinde ikincisi, 90 gün sonra da üçüncüsü açılacak olan ekmek fabrikaları ile vatandaşa 50 krş'a ekmek yediriyor. Aydın Büyükşehir Belediyesi benzer bir uygulamayı da et ürünlerinde hayata geçirecekmiş. Haksızlığa uğrama konusunda Aydın diğer muhalefet belediyelerinden farklı değil üstelik. Yine müfettişler, yine incelemeler ve "öküz altında buzağı arama" çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor.
İktidarın, hatta büyükşehir yasası ile belediyeye devredilmesi zorunlu olan özel idare mallarının bile yüzde 1,5'u verilmiş. Özellikle sahil belediyelerindeki oteller bakanlığa devredilmiş. "Niyet belli" diyor Topuklu Efe... Denize sıfır oteller bakalım kime peşkeş çekilecek. Oysa biz o otelleri yaz aylarında tatil yapamayan gençlere, kış aylarında da yaşlılarımıza açacaktık. Kadınların yasal haklarının birer, birer ellerinden alınıp, eve hapsedilmeye çalışıldığı bu dönemde iyi bir örnek "Topuklu Efe".
Sadece onlara mı?
Sürekli olarak başarısızlıklarını "iktidar baskısına" yıkan muhalefet belediyelerine de.