Milletin gönül davasını besleyen, millet davasını ulu çınarlar gibi kökleştiren, Onu Allaha varacakmış gibi semalara yükselten ve onun gölgesini bizlere vatan yapan ve her biri ulu çınarlar olan atalarımıza, gönül adamlarına selam olsun.
Bu milletin davasını güden, milletin vicdanına bu davayı yerleştiren ve asla kopmamak üzere, solmamak üzere kökleştiren ve kökü maziden atiye uzanan Alperenlere selam olsun.
Vatanımızın her karışını kanlarıyla sulayan şehidlerimize rahmet olsun, selam olsun.
Vatanın her karışını, bu milletin yücelmesi için uğraşan, alın terleriyle ülkemizi, milletimizi refaha ulaştırmaya çalışan koç yiğitlere selam olsun.
Milletin yüreğine su serpen pınarlar kurumasın Allahım!
Bu pınarları maneviyatla besleyen, naaşları bu kutsal topraklardan fışkıran, şelale olan, ırmak olan atalarımız, erenlerimiz, evliyalarımız, bilim adamlarımız, şairlerimiz, velhasıl; fikirleriyle, gönülleriyle, bilekleriyle ulu çınarı sulayan fanilerimizin ruhları şad olsun, rahat olsun. Halefleri hep var olsun Allahım. Çanakkalede kaybeden emperyalistler kazanımlarını şöyle dile getiriyordu; Evet burada kaybettik. Ancak Türklere bir asır kaybettirecek, bir nesilin yok olmasını sağladık. Çünkü o gün itibariyle genç neslimizi savaşta yitirmiştik. Fakat hesap edemedikleri Allahın hesabıydı! Yüzyılda bir gelecek lideri Türklere nasip etmişti ve on beş-yirmi yıl gibi bir sürede, erkek doğumlarının artmasıyla milletin askerlerini, bu millete hediye etmişti, mucizesini göstermişti yüce yaradan!
Tatlı pınarların duaları kabul olmuş, Allah bu millete yeni bir yol açmıştı. Ve inanıyorum ki bu kutlu yolda yüce Rabbim de yol arkadaşımızdı.
Allahım bu milleti yürüdüğü yolda yalnız bırakma. Pınarlarımızı kurutma. Her daim memleketine hizmet azmindeki insanlarımızı koru. Milletimizi koru ve yücelt Allahım. Senin her şeye gücün yeter. (Amin)