Bir gazete ve bu gazetenin sahipleri herkese saldırıyor.
Yazı işleri müdürü insanlara lakaplar takıyor, ti'ye alıp dalga geçiyor.
Bu davranışından da büyük keyif aldığını bazı ortamlarda davranışlarıyla gösteriyor. Demek ki, böyle tatmin oluyor. İnsanlar üzerinden egosunu tatmin ederek haz duyuyor olsa gerek.
Sivil Toplum Kuruluşu (STK) temsilcilerine işlerini öğretmeye kalkıyor.
Sanırsınız ki, kendisi uzman görüş!
Altı aydır, başta Söke Ticaret Odası Başkanı Süleyman Toyran olmak üzere diğer odaların başkanlarına saldırıyor, hakaretler ediyor, lakaplar takıyor, sağda solda aşağılayıcı konuşmalar yapıyor. Sahibi oldukları gazete aracılığıyla, utanmadan ve sıkılmadan STK temsilcilerini PKK terör örgütü mensupları gibi sinsice plan yapmakla suçluyorlar. Bu değerli insanları PKK terör örgütü mensuplarıyla eş değerde tutmaktan kaçınmıyorlar.
STK temsilcilerine yazdığı yazılarında (40 yıllık arkadaşlarıymış gibi) isimleriyle hitap ederek küçük düşürmeye çalışıyor. STO başkanı hakkında konuşurken, (bir dizi filmden esinlenerek) "Sülüman" diye bahsediyor. Süleyman Toyran'a olan kinini değişik şekillerde dile getiriyor ve bu da onlardan biri. Güya "Sülüman" diyerek aşağılıyor.
Söke kamuoyu da tüm bu yaşananları büyük bir dikkatle izliyor. Seviyesizce saldırılar karşısında STK temsilcilerinin sergiledikleri saygılı yaklaşımlarını da taktirle değerlendiriyorlar.
Gelelim sadede!!!
Bu saldırıların nedenlerini 6 ay önce, STK temsilcilerinin düzenledikleri toplantıda hepimiz öğrendik.
09 Ajans Gazetesi sahibi Songül Üçülçüm ve gazetenin yazı işleri müdürü Metin Üçülçüm bir kitap hazırlamışlar (Onlara göre hazırlayacakları kitap kültür şahaseri!) ve STK temsilcilerinden maddi destek istemişler. Destek öyle basite alınacak bir destek değil. Karınca kararınca olsa STK temsilcileri geri çevirmeyecekler. Astronomik rakamlar istenince STK temsilcileri şaşırmışlar. (İstenen rakamları buradan yazmayalıım zira dudaklarınız uçuklar.) Konuyu başkanı oldukları STK'ların yönetim ve meclisine taşımışlar. STK'ların meclis ve yönetim kurulu üyeleri de astronomik taleplerin makul rakamlara çekilmesi halinde projenin desteklenmesi kararı almışlar. Bu kişilere 300-500 TL. gibi rakamlara destek olunabileceği belirtilmiş. Bu kişilerin istediği rakamlarla STK temsilcilerinin teklif ettikleri rakamlar arasında uçurum olduğu için de adeta kıyamet kopmuş. Sonuçta da uzlaşma sağlanamamış (ancak bazı STK'lardan 300-500 TL.'yi almışlar) ve bu kişilerin yayın yoluyla hakaretlerini, suçlamalarını STK temsilcilerinin ortak basın toplantısı izlemişti.
Biz basın mensupları (her ne kadar bu kişilere göre bizler gazeteci olmasak da) bu yaşananları o toplantıda hayretler içerisinde öğrendik. İstenen rakamları sadece 5 kuruluşun kabul etmesi halinde bile ortaya bir servet çıkıyordu.
Pes dedirten bu gelişme sonrası yaşananlar 6 aydır malumunuzdur.
İstediklerini elde edemeyen bu kişiler "vay siz misiniz destek vermeyenler
" diyerek adeta basın terörü estiriyorlar. Aydın Gazeteciler Cemiyeti (AGC) Söke Şube başkanı da bu kişinin yönetim kurulu üyesi olması ve kendisinin de cemiyet başkanı olarak STK'larla problemli olması nedeniyle kılını kıpırdatmamaktadır. Yönetim kurulu üyeleri Metin Üçülçüm tarafından STK temsilcilerine hakaret edilmesine hatta PKK terör örgütü mensuplarıyla eş değerde tutulmalarına bile ses çıkarmamaktadır. STK temsilcilerini PKK terör örgütü ile eş değer de gösteren yazı bile yazan bu kişiler STK temsilcilerinin dava açmaları ve kamuoyundan gelen tepkiler üzerine yazıyı web sayfalarından indirdiler.
Bu kişiler; (kültür şahaseri!) projelerine destek veren Söke Belediyesi yönetimini yazılarında öve-öve bitiremediler. Verdiği destekten dolayı belediye başkanını baş tacı yaptılar. STK temsilcilerine model olarak Söke Belediyesi'ni gösterdiler. "Söke belediye başkanı adam gibi adam, sizler değilsiniz!" imasıyla yazılar yazdılar.
Evet saygıdeğer Söke halkı; durum kısaca ve özetle bundan ibarettir.
Maddi çıkar uğruna başlanan çatışmada buralara gelinmiştir. Tüyü bitmemiş yetimin parasını peşkeş çekmeyen Söke Ticaret Odası Başkanı Süleyman Toyran, Söke Ticaret Borsası Başkanı Bertan Balçık, Söke Ziraat Odası Başkanı Kemal Kocabaş, Söke Genç İşadamları Derneği Başkanı Derya Semerci, Esnaf Odalarını temsilen Söke Demirciler ve Madeni Eşya Sanatkârlar Odası Başkanı Ahmet Tokmakoğlu bu kişiler tarafından hak etmedikleri şekilde suçlanmışlardır. Ne yazık ki, mahkemelerde bu çirkin ifadeleri kovuşturmaya gerek duymayıp STK temsilcilerinin dava açma haklarını ellerinden alınca da şımarmışlardır. Mahkemelerin bu insanlara prim vermesi ceseretlendirmiştir ve durum önüne geçilemez bir hal almıştır. Şimdide gazetemiz sahibi Durmuş Tuna'ya saldırmaya başlanmıştır. Çocukların aralarında oyun oynarken birbirlerini kızdırmak için kullandıkları ifadeler kullanarak saldırmaktadırlar. Çünkü Gerçek Gazetesi yönetimi olarak STK temsilcilerinin uğradıkları haksızlığı dile getiriyoruz. STK temsilcilerini desteklediğimiz için de STK temsilcilerinin kılıcını taşımakla, STK temsilcilerinin avukatlığını yapmakla suçlanıyoruz.
Bu köşeden bu kişilere açık ve net bir şekilde belirtmek istiyoruz.
Sizin PKK terör örgütü ile ilişkilendirmeye çalıştığınız STK temsilcileri kendilerini Söke'ye ispat etmiş, her biri birer marka değeri taşıyan insanlardır. Terör örgütü mensubu gibi gösterdiğiniz STK temsilcilerinin kılıcını taşımaktan, yeri geldiğinde (her ne kadar da avukat olmasakta) yayın yoluyla bir avukat gibi savunmaktan da gurur duyarız.
Söke kamuoyuna saygılarımızla.
Gerçek Gazetesi yönetimi