Bugün Sökenin en önemli sorunu, hiç kuşkusuz işsizliktir. Eskiden Söke, iş ve ekmek veren zengin bir kent iken, bugün iş ve ekmek arayan fakir bir kent haline geldi. Bunun birçok nedenleri var ama, asıl ana nedenin başında politikacıların yetersizliği geliyor. Söke, son yıllarda başarılı politikacılar çıkaramamıştır. Politikacı olmayınca, büyük yatırımlar da olmamıştır.
DP döneminde Dr. Baki Öktem olmasa, Çimento Fabrikası olmayacaktı. Metin Çelikez olmasa Söktaş olmayacaktı. Zaten bunların dışında çok da ahım şahım bir yatırım da olmamıştır.
Tariş gücünü Sökeden almasına rağmen, Sökeye önemli bir yatırım kazandırmadı. Sökeli yöneticiler, birbirleriyle uğraşmaktan Sökeye bir iş ve ekmek teknesi kazandıramadılar. Sadece Tariş mi? Ya siyasi partilerimiz!..Onlar da partizanlığı bir kenara iterek, elele birlik ve beraberlik içinde Sökeye yerli ve yabancı sermayeleri çekemediler. Oysa, Sökede hiç de küçümsenmeyecek oranda potansiyel kaynaklar vardır.
Halka önder olarak tasarrufları sanayi yatırımlarına dönüştürecek, halka açık ve halkın güvenini kazanmış şirketler kurulmadı. Önder olacak, elini taşın altına koyacak liderler yetişmedi. Bunlar olmayınca küçük mevduatlar ancak bankalar için az faizli kaynak olmaktan ötelere gidemedi.
Sermayesi olan Sökeliler ise İzmir-İstanbul gibi büyük kentleri, Bodrum, Kuşadası, Didim gibi turistik kentleri Sökeye tercih ettiler. Yatırım ve kaynaklarını oralarda değerlendirdiler. Bu bir nevi sömürü oldu. Sökede kazanılan Söke dışına aktı. Söke hep veren oldu da, hiç alamadı. İşte bunun bedeli bugünkü görüntüdür.
Ben, bunları yazınca bana kızıyorlar. Varsın kızsınlar!.. Eğer yalan yazıyorsam, yazıp görüşlerini açıklasınlar. Yazmazlar!.. Neden? Çünkü bunları onlar da biliyor!.. Bugün Kuşadası ve kıyılarındaki mevcut yazlıkları, otelleri, pansiyonları, tatil köylerini, yiyecek, içecek ve eğlence yerlerini, bunlar için harcanan paraları ve getirisini düşünün. Üç ay için bu kadar servet bağlanır mı hiç? Şimdi bakın, Çinden, Koreden, Japonyadan, Tayvandan oyuncak, makine, kırtasiye, büro malzemeleri alıyoruz. ABden, ABDden yine birçok mal almak zorundayız. Buralara harcanan ve oş duran bunca servet üretim için sanayiye dönüşseydi, halimiz böyle mi olurdu?
Bugünkü Türkiye görüntülerinin tek sorumlusu politikacılardır. Yetersiz, beceriksiz kişiler ülkeyi bu hale getirmiştir. Politika vatan ve millet içinken, kişisel ve özel inançlar için politikalar üretilmiş, halkımız zarara uğratılmış, insanlarımız kamplara, ülkemiz doğu batı ayrımlarına sürüklenmiş, bölünmenin eşiğine getirilmiştir. Bunların müsebbipleri hep çıkarcı politikacılardır.
Allaha çok şükür ki temiz bir halkımız, güçlü özverili bir ordumuz ve güvenlik güçlerimiz, adil bir adalet sistemimiz vardır. Politikacıların yıkımlarını onlar onarmaya, düzeltmeye çalışıyorlar. Bugün TBMM Atatürk ilke ve inkilaplarına sahip çıkacak, gerçekten vatan ve millet için politika yapacak vekillerle dolmadıkça, biz daha büyük sıkıntılara duçar kalırız.
Türkiyede olduğu gibi bugün Sökede de en büyük sorun iş ve aş sorunudur. Politikacılar, bu işsizliğe çare aramak yerine, iş yerlerini de satarak, kapatarak halkın ve ülkenin hayat damarlarını kurutmaya çalışıyorlar. Bu uygulamalar halkı aç, ülkeyi karanlıkta bırakır.