Söke'de GENÇ Parti güçleniyor

E. TURGUT TEKİN

2007 Türkiye'de seçim yılı.

Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacak. Bu seçimin ateşi küllenmeden, milletvekili genel seçimleri başlayacak. Yani politik alanda hareketli günler yaşanacak, çok renkli görüntüler, ilginç düşünceler ortaya çıkacak.

Partililer, daha şimdiden seçime hazırlanmak için kolları sıvadılar. Transferler, üye kayıtları başladı bile. Genç Parti, tv ekranlarından halka olumlu mesajlar verirken, genç nesile de gülümsüyor. Söke'de de güçlenmeye başladı. Renkli, cesur bir politikacı olan Haldun Işıklı'nın Genç Parti'ye katılması, yönetimde görev alması, aktif siyaset yapması, elbette ki partiyi güçlendirecektir.

Haldun Işıklı, Söke'de tanıdığım politikacıların en gerçekçisi, araştırmacısıdır. Ayrıca Işıklı'nın halkla ilişkileri, iletişim kurması, basın mensuplarına yakın olması da onun şanını arttırmaktadır. Yapıcı, birleştirici yönü çok güçlüdür. İnsanları ikna gücü, potansiyel kariyeri vardır. Daha saymakla bitmeyecek özelliklere sahipse de, bence güzel yanı özverili, çalışkan bir yapıya sahip olmasıdır. Ayrıca araştırıp, öğrenme, kendisini yetiştirme gibi güzel adetleri de vardır.

Işıklı, DYP saflarında çok başarılı çalışmalar yapmasına rağmen, her nedense parti içinde oturması gereken koltuklara bir türlü oturamadı. Bir dönem, Söke Belediye Başkanlığı'na aday oldu, ama DYP'liler onun üstüne oynadılar. Dıştan çok, içten darbe alıp yaralandı. Onun başkan olmasını özellikle DYP içinden istemeyenler vardı. Buna rağmen Haldun Işıklı partisinden ayrılmadı. Son yıllarda, partisinden ayrılıp, kendisi gibi genç olan "Genç Parti"ye geçti. Parti, Işıklı gibi daima kazanacaktır, güçlenecektir. Işıklı gibi gençlerin partide olması, elbette ki partiyi güçlendirecektir.

Söke'de gördüğüm kadarıyla CHP'de Osman Ünsal, Genç Parti'de Turgay Avcı ve Haldun Işıklı ile yükseliyor. Bazı partiler ise, aktif olmayan ilçe başkanları yüzünden kan kaybına başladılar. Onları burada yazmama gerek yok, çünkü herkes biliyor.

Diyeceksiniz ki, "Genç Parti, ne yaptı da güçlendi?". Bu soruyu sormak da sizin hakkınız. Elbette ki Genç Parti, şu anda Söke için birşey yapmadı. Yapması da bu aşamada istenemez. Bizim de, zaten öyle bir savımız yoktur. Daha kuruluş evresinde olan bir partiden iş beklemek yanlış olmaz mı?

Biz, iş yaptı demiyoruz. Güçlendi diyoruz. İş yapmak ayrı, güçlenmek ayrı şeylerdir. Genç Parti, kısa sürede transferler yaparak, kendisine yeni ve güçlü üyeler kaydetti. Diğer partilerin yıldız üyelerini bünyesine kattı. Halka, tv. den oldukça olumlu çağrılar yaparak, düzenin çatlaklarını ortaya koydu. Yapıcı ve olumlu bir politika izliyor.

Bir parti devamlı olarak üyelerini çoğaltıyorsa, bu partiye dvamlı olarak yeni üyeler katılıyorsa, parti plan ve projelerini halkına anlatıyorsa, halktan ilgi ve sevgi görüyorsa, büyümüyor da ne yapıyor?

Türkiye'de yeni partiler doğuyor. Çoğu doğarken veya doğduktan kısa süre sonra ölüyorlar. Genç Parti doğduğu günlerde de, "Bu parti doğmadan ölür" diyenler öldü. Hatta bu partiyi ve Uzan ailesini öldürmeye çalışanlar oldu. Görüyoruz ki Uzanlar, birçok mahkeme sonunda aklanıyorlar. Halk artık karanpole oynamıyor. Karanlığa kurşun sıkmıyor. Akı da, karayı da görüyor. Çok ak sütten ağzı yandığı içinyoğurdu üfleyerek yiyiyor. Haklılar da. Her gelen hükümet, dolaylı vergilerle gelir sağlamaya, oy endişesi ve kaybı korkusuyla da gerçek vergilendirme yapamadı. Sokaklarda, kucaklarda bir yığın ticare emtiya kaçak olarak satılıyor. Fişsiz, faturasız satışlar ülke ekonomisinin belini kırıyor. Yüzde yüz indirimli satışlar, ne ile açıklanabilir? Bu adam kaça aldı, kaça satıyordu da, şimdi % 60, % 90 gibi indirim yapıyor? Hükümetler, ülke ekonomisini denetlemiyorlar. Başı boş bırakılan serbest piyasada herkes dilediği gibi at oynatıyor. Neden sigara, çay, kitap gibi malların maliyetleri ve satış fiyatları üretimde belirlenmiyor? Neden her malın satış fiyatı üzerinde yazılı değil? İşte Genç Parti bunu sağlayacak. Umarız!..