Söke, iki binli yılların en zor günlerini yaşıyor. Bu yıl Tarişin üretici ortaklarına pamuk ürün bedellerini zamanında ödeyemeyişi nedeniyle hem çiftçi, hem esnaf ve hem de alacaklı olan bankalar çok zor günler yaşamaktadır.
Söke tarım kenti olduğundan sıcak para ancak tarımdan geliyordu.
GERÇİ AZ DA OLSA SANAYİ VE MEMUR, EMEKLİ, İŞÇİ DE OLSA, BUNLARIN HİÇ BİRİ ÖZELLİKLE PAMUĞUN YERİNİ TUTMUYOR.
Pamuk, Sökeyi ihya ediyordu. 197O-1990 arası yıllarda Söke her açıdan canlı bir kentti. 1990dan sonra kent gerilemeye, hızla bunalıma sürüklendi. Eski ticari canlılığını kaybetti. Bölgede ki Pazar payı ve ekonomideki liderlik vasfını yitirdi. Hızla büyüyen Kuşadası, Didim artık Sökeye gelip alış veriş yapmıyor. Oralarda da pazarlar, büyük mağazalar kurulunca, bu kere Sökeliler Kuşadasına alış veriş için gider oldu. Tespo, Kipa, Migros, Diasa, Tansaş, Koçtaş ve benzeri dev mağazalar Söke esnafını öldürdü. Bu da yetmezmiş gibi birde Yenidoğanda kurulan faktöriyel mağazalarda Sökeyi öldürdü. Çünkü bu mağazalarda ki alış veriş hasılaları Sökede kalmayıp genel merkezlerine gidiyor. Böylece Sökede nakit sıkıntısı yaşanıyor. Pamuğun yanı sıra, yazın satılan bazı ek ve destek ürünlerde, iki yıl hüküm süren kuraklık nedeniyle yeteri kadar üretilemeyince bu açık daha da büyüdü. Bugün bu açık had safhaya varmış durumdadır. Öyle sanıyoruz ki, onuncu aya kadar da bu sıkıntı devam edecek. Belki yazın meyve ve sebzeler biraz olsun bölgeye sıcak para getirir. Ama yeterli olacağını sanmıyoruz.
Geçenlerde bir avukat arkadaşım anlatıyordu. Elimizde yüzden fazla hasılat dosyası var. Halk tükendiği için dosyalara para yatmıyor. Böylece kaç aydır ne biz ve ne de müvekkillerimiz bir kuruş dahi alamıyoruz. İcra ihalelerine katılan bile olmuyor. Ortada ne para var, ne de iş oluyor. Ya esnaf ne alemde dersiniz? Değirmen Caddesinin yarısı boşaldı. İflas eden edene. Sonu ne olacak? Aynı Avrupanın durumuna düşeceğiz. Zaten hükümet politikaları da aynı yönde işliyor. Yani ticaret dünyasından küçük esnafı kaldırıp, ticareti büyük mağazalara veya holdinglere teslim etmek. Zaten küçük esnaftan vergi bile alamıyor. Esnafın neyi kaldı ki vergi versin. Eve akşamları ancak iki ekmek ya götürüyor, ya da götüremiyor. Peki durum buyken esnaf odaları, odalar birliği ne yapıyor? Ölmek üzere olan esnafa destek oluyor mu? Ucuz ve uzun vadeli destekleme kredileri bula biliyor mu? Holding ve süper mağazalara karşı esnafı koruya biliyor mu? Ben bu ve benzeri konuları yıllardır yazıyorum ama adamlar bildiklerini okuyor ve yıllardır koltuklarında oturuyorlar. Esnafı soyarken, esnafa Allah için ne veriyorlar? Biz bunları yazıyoruz da san ki ne oluyor? Adamlar okuyor ve bir de çöpe atıyorlar. Bugün ticaret yapmak üzere para veren bankalar ve kooperatifler, sigortalılık fonlarını niye kurmuyorlar. Ticarette ben batmışsam, bana para veren kurumda ticaret yaptığı için batıyor. Alacaklının canından başka alacağı bir şeyi yoksa nesini alacaklar? Bazı bankalar ölüme karşı sigorta yaparken, iflasa zarara karşı neden sigorta fonları kurmuyorlar? Devlet neden bu konularda yasal düzenlemeler yapmıyor?
Söke gerçekten zor günler yaşıyor.Buna acil çare bulmak zorundayız.