Artık seçimler bitti, yeni seçtiğimiz milletvekilleri mazbatalarını alarak yavaş yavaş Ankaranın yolunu tuttular bile. Biz yine Sökede kaldık sorunlarımızla başbaşa.
Bu sorunları aşmak için devletten birşeyler istesekte önce kendi gücümüzle yapabileceklerimizi göstermemiz gerekmez mi? Hani iki ay kadar önce kendi fakültemizi yapma kararı almış, genel seçimler gündeme gelince, konu siyasi malzeme yapılmasın diye, istismar edilmesin diye çalışmaları seçimden sonraya bırakmıştık ya, artık seçimler bitti. Birşeyler yapmaya ne zaman başlayacağız?
Yanlış hatırlamıyorsam, Yenikentteki arazi için Belediye Meclisinde imar tadilatı yapıldı. İmar konusunda bir sıkıntımız yok. Sıkıntı sadece arazinin Adnan Menderes Üniversitesine tapuda tahsis edilmiş görünmesinde. Bunu da bir şekilde aşarız. Bina yapmak için sivil toplum kuruluşlarımız, eğer sözlerinden dönmezlerse, temel atabilecek kadar para da var, o halde daha ne duruyoruz.
Şu Söke Eğitim Vakfının (SÖKEV) genel kurul toplantısını bir an önce yapsak, vakfa işlerlik kazandırıp, inşaata başlasak diyorum, çok şey mi istiyorum.
Sayın Kaymakamım, Sayın Belediye Başkanım, Sayın Ticaret Odası Başkanım, Sayın Söke Esnaf Kefalet Kooperatifi Başkanım ve Şoförler Odası Başkanım ve diğer sayınlar hadi ne duruyoruz? Önümüzde prosedür konusunda yasal olarak bir engel mi var, neden üzerimize ölü toprağı atılmış gibiyiz? Bir hükümet gider, biri gelir ama bir Sökede kendimiz birşeyler yapmazsak, istemeyi öğrenmez, miskin miskin oturursak bize hiçbir zaman alın size fakülte diyen olmaz.
Şimdi değerli bir rektörümüz var Aydında, Sayın Valimiz de bizim isteğimizi destekliyor, arazinin imar durumu Belediye Meclisinde çözüldü, belirli kuruluşlar bağış sözü de verdiler. Şimdi ilk adımı atmak için zaman uygun ama her nedense bir türlü o adımı atamıyoruz. Sökenin kaderini değiştirmek bizlerin elinde eğer üzerimize bir görev düşüyor ve yapmıyorsak yarın çocuklarımıza nasıl hesap vereceğiz. Köyleşen bir Söke değil kentleşen bir Söke için önce fakülte ile ilk adımı atsak arkasından Oranize Sanayi Bölgesi de gelir, ticari yatırımlar da gelir. Şöyle bir Söke çarşı içi turu yapın, dükkanların yüzde atmışı kapalı, boş. Bunu canlandırmak bizlerin elinde, gelin üstümüze düşen görevi hemen bugün yapalım, yarın belki de geç kalmış, fırsatları kaçırmış olabiliriz. Unumuz var, şekerimiz var, suyumuz var, koca kazanımız var, biz bu helvayı niye bir türlü karamıyoruz?...