Bugün iktidar partisi, Adalet ve Kalkınma Partisinin analiziyle ilgili deva edeceğiz. Genelde AKP şunu yaptı, bunu yaptı, toplumun şöyle tepkisini çekti, böyle sempatisini çekti yorumlarına girmek istemiyorum ancak, AKP iktidarında devrim niteliğinde bazı köklü değişiklikler de yapıldı.
Artısıyla eksisiyle bunlardan kısaca da olsa bahsetmeden yerelin değerlendirmesine geçmek olmaz.
AKP iktidarı ilköğretim okulu öğrencilerine bedava kitap dağıttı. Her ne kadar 2002 Genel Seçimleri öncesi Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzanın seçim beyannamesinde yeralmış olsa da böylesine toplumsal, özellikle dar gelirli vatandaşa desteği kimse inkar edemez.
Sonra, sosyal güvenlik kuruluşları bir çatı altında toplandı. Emekli Sandığı, Bağkur, Sosyal Sigortalı arasında hiçbir fark kalmadı. Üç kurumun üyeleri de istediği sağlık kuruluşundan sınırsız hizmet alır hale geldi. Tüm hastanelerin kapıları tedavi bekleyen tüm hastalara açıldı. Yeşil Kartlılar katkı payı ve ilaç parası ödemeden kurtuldu. Her ne kadar bazıları sıcak para ekonomisi olarak değerlendirse de yüksek enflasyon yüzde onların altına çekildi, yüzde binlerle ifade edilen gecelik faiz, dalgalı kur politikası unutuldu bile. Sonra Türkiye çapında başlatılan KÖYDES projesiyle tüm köy yollarının asfaltlanmasına, içme suyu bulunmayan tüm köylere su götürme çalışmalarına başlanıldı. Buna benzer birçok güzel çalışmalar yaşanırken, memur ve çalışana yeterli zam verilmeyişi, tekel ürünlerine aşırı zam yapılması, tarım desteklemelerinin yeterli seviyede yapılmayışı, bankacılık ve finans sektörünün yüzde 70leri aşan kısmının yabancı sermayeye satılması devletin elinde olmazsa olmaz Demir-Çelik, Seka gibi kuruluşlar hatta limanlar bile satıldı. Bunları da uzatmak mümkün. Hatta Cumhurbaşkanlığı seçimleri, yapılamayış nedenleri üzerine sayfalarca yazı da yazılabilir, ancak bizi yerel politika ilgilendirdiği için ben yerele dönmek istiyorum.
Söke AKP, kurulduğu günden beri bir sene içinde ilçemizde bir türlü partileşemedi. Biri İlçe Başkanı oluyor, diğer üye genel merkeze İlçe Başkanını ve yönetimi şikayet ediyor, kongre yapılıyor, seçilemeyen ekibiyle partiden ayrılıyor, İlçe Başkanı başka, İl Genel Meclis Üyesi başka konuşuyor. İl Başkanı Sökeye geliyor, Söke İlçe Teşkilatına haber bile vermiyor. İl Genel Meclis Üyeleri Sökeye ve köylerine hizmet getirmek istiyor, ilçe teşkilatının desteğini alamıyor. Tüm bu olumsuz gelişmeler AKPnin Sökede gelişip, büyümesine hep engel oldu. En önemli faktörlerden biri de 4.5 yıllık AKP iktidarı Sökeye gözle görülür hiçbirşey yapmadığı bir ortamda seçime gidilirken, bu kez de Sökeli adaylar listenin seçilebilir bir sırasına bile yazılmıyor. İlçe Başkanı Tanju Karaçancı listeye bile alınmıyor. Tüm bu olumsuzluklar AKPnin Sökeden alacağı oyu etkileyecektir elbet.
Adayların değerlendirmesine gelince; birinci sırada Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç var. Kendini her akşam televizyon haberlerinde görüyoruz. Çalışmalarını gazetelerde okuyoruz. Kendisi bu 4.5 yıl içinde defalarca ilimize gelmiş olmasına rağmen, birkaç kez Didime, Kuşadasına geçmiş olmasına rağmen Sökenin çevre yollarından bir türlü ilçemize girmedi. Bunu düşünmek gerek. Ancak bir bürokrat olarak, bakan olarak medyatik ve faydalı bir kişi.
İkinci sırada İl Başkanı Mehmet Erdem var. Aydında saygın bir işadamı, davasına inanmış bir partili mecliste faydalı olacağına inanıyorum.
Üçüncü sırada Ahmet Ertürk ise bana göre Aydın ve Sökenin tarımına hep sahip çıktı. Defalarca ilimize gelirken yetişebildiği kadar tüm ilçelerin sorunlarına sahip çıktı, bana göre liste başı olmayı bile hak ediyor.
Dördüncü sırada Semiha Öyüş var. 4.5 yıldır mecliste olan Bayan Öyüş ilini ziyaret etmeyi ihmal etmedi, özellikle bayanların sempatisini topluyor.
Beşinci sırada Sökeli aday Sebahattin Akkın var. Özellikle Bağarası ve köylerinde sevilen ve sayılan bir kişiliğe sahip. Listede yeri beşinci sıra olmamalıydı diye düşünüyorum.
Altıncı sırada Kuşadalı Mali Müşavir Bakan Atilla Koçun danışmanı Ali Metin Akar var. Ankarada bürokrasiyi iyi tanıyor.
Yedinci sırada Nermin Runyan ile sekizinci sıradaki Mehmet Kırlıoğlunu, haklarında yorum yapabilecek kadar yakından tanımıyorum. Kısacası AKP geçen seçimlerde olduğu gibi bu dönem meclise dört milletvekilini bu kez gönderemez gibi görünüyor. 23 Temmuzu bekleyelim, görelim.
Düzeltme: Yazımın dünkü bölümünde üçüncü sayfada, dördüncü paragrafta Ergüven Yakanı tanıtırken ismini yanlışlıkla Esar Ergüder olarak yazmışız. Üstelik ilçe Başkanı sıfatı kullanmışız. Bazen bu tür hatalar olabiliyor. Paragrafı düzeltip, bir kez daha yayınlıyor ve okuyucularımdan özür diliyorum.
Liste başında yıllardır DYP İl Başkanlığı yapan Ergüven Yakan var. Yakan, Sökede yaptığı ziyaretlerin birinde Biz demokrasi misyonu iktidar yapmak istiyoruz, bu harekette dört dönem il başkanlığı yaptım, üç dönem milletvekili adayı oldum, bu kez ilimi Ankarada temsil etmek istiyorum diyerek amaccını anlatmıştı. Yakannın mesleği avukat, Aydının tanınmış ailelerinden ve Demokrat Parti sevdalısı. Kesinlikle başarılı olabilecek bir şahsiyet olarak değerlendiriyorum.