Geçen hafta Cumartesi günkü yazımda, açık oturuma katılmadığından dolayı MHP Söke Belediye Başkan Adayı Sn: Yusuf Keremiti eleştirmiştim. Eleştirdiğim Sn: Keremit'in, Salı günü Kanal 09'da yayınlanan açık oturumda, bu eleştirime karşılık ağır ithamıyla karnşılaştım. Cep telefonunda kaytlı mesajı var! diyerek, Satılmış kalemler var! suçlaması bende şok etkisi yarattı.
Sn: Keremitin o mesajın içeriğini düzenleyeceği bir basın toplatısıyla Söke kamuoyuna açıklamasını bekliyorum.
Yazımda yapmış olduğum eleştiri, Sn: Keremit'in toplantıya katılmamasının mazeretini bildirmeyişi ve okuyucuların bu yöndeki rahatsızlıklarıyla ilgiliydi.
Sn: Keremit, Sn: Ali Güzelyağdöken'in yaptığı gibi davranmalıydı. Sn: Yağdöken, Salı akşamı toplantıya katılamayıp, yazılı açıklama ile affını istedi. Nedendir bilemiyorum, aday olarak meydanlara çıkan sayın başkan adayının sinirlerine hakim olamadığını gördüm.
Yapılan eleştirileri yapıcı eleştiri olarak kabul edemeyen ve kızan, sayın başkan adayı şimdi bu kadar sinirli olursa yarın başkan olduğu zaman ne olur Allah bilir, düşüncesini zihinlerde yaratmadı mı?
Halbu ki, aday hakkında yapılan eleştiriler köşe yazarı olarak bizim değil, okuyucunun, halkın eleştirileri olduğunu bilmesi gerekmez miydi?
Köşe yazarı olarak hiçbir partinin veya başkanın emrinde çalışan kişi olmadım. Yazdığım yazılar incelenecek olursa, (ki okuyucularım muhakkak biliyor) yanlış gördüğüm, eksik bulduğum konuları taraf gütmeden köşeme taşıyarak, O kişilerin göremediği eksiklikleri kendilerine duyurmaktır görevim. Ve şunu da eklemeliyim ki, yerel basında yazan bir çok yazar gibi, bu işi amatörce, hiçbir karşılık beklemeden yapmaktayım.
Dolayısıyla da hiçbir yerden karşılık beklemediğim için korkmadan, çekinmeden, eleştirilerimi yazarım. Hatta iyi gördüğüm gelişmeler karşılığında teşekkürlerimi de taraf tutmadan köşeme taşımaktayım. Şu anda yazılarımı yazdığım yerel basın kuruluşundan da hiçbir karşılık almadan, gönüllü olarak kamu hizmeti yapmaktayım.
Bu toplantıda sayın CHP'li başkana teşekkür ediyorum. Çünkü kendisine yapılan tüm eleştirileri bir uyarı olarak aldığını, onları dikkatle not ettiğini söyledi. Keşke Sn: Keremit'te öyle yapsaydı. Ama, Sn: Keremitin daha programın başında, daha söz hakkına yeni başladığı anda; bir takım asılsız iddialarla karşı atağa geçmesi doğrusu beni çok şaşırttı. O programda sözü edilen satılık köşe yazarlarından belli ki birisi bendim. Aynı kayıtlar benim de telefonumda kayıtlı. Açıklayınız lütfen, sayın aday. Eğer sizden maddi bir talepte bulunduysam yarından itibaren basın hayatıma son vereceğim. Hoş olmayan bir teklifim yoksa, siz ne yaparsınız bilemem. Kamuoyunu bilgisine arz ederim.