10 Kasım Atatürk’ün Ölümünün 79’uncu Yıl Dönümü Anma Töreni sonrası yaşananları köşemden paylaştım ve paylaşmaya da devam ediyorum.
Bilindiği gibi: 10 Kasım Atatürk’ü Anma Töreni Söke İlçe Tarım Müdürü Yıldız tarafından sabote edilmişti.
İlçe Tarım Müdürünün idrarında, kanında ve çorabındaki sigara paketinde bile uyuşturucu madde çıkmıştı. Tepeden tırnağına kadar pozitif olan İlçe Tarım Müdürünün provakasyonu Devletin Söke yönetim kadrosu tarafından masum gösterilmeye çalışılmıştı. Söke İlçe Kaymakamı Kurtbeyoğlu başta olmak üzere Söke Belediye Başkanı Toyran’ın gerek açıklamalarıyla gerekse davranışlarıyla neredeyse provakatör İlçe Tarım Müdürünün sırtını sıvazladıkları görülmüştü.
Birisi ATA’nın kurduğu Türkiye Cumhuriyetinin Kaymakamı diğeri ise; ATA’nın kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi’nden seçilmiş Belediye Başkanı!
Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk sayesinde makam, mevki, sıfat sahibi olmuş yöneticilerin izlediği veya izlemesi gereken yol böyle olmamalıydı.
Atatürk‘ün manevi huzurunda yaşanan provakasyonu en ağır dille eleştirmeliydiler.
Kaymakam olayı geçiştirdi, masumane bir eylem olarak gösterdi ve olayın üstünün kapanması yönünde açıklama yaptı.
Belediye Başkanı ise; adeta dut yemiş bülbül kesildi.
Basın mensubu Kaymakama soru yöneltirken; Belediye Başkanı da burnunun dibindeydi ama duvar ses verdi Toyran’dan ses gelmedi.
“Benim de söyleyeceklerim var! Provakasyonu kınıyorum. Mensubu olduğum partinin kurucusu Atatürk’ümüze yönelik saygısızca eylem kabul edilir değildir ve takipçisi olacağız” diyemedi.
Dediğim gibi; dut yemiş bülbül gibiydi.
Kaymakam ve Belediye Başkanının ortak noktası ise; yanlış yönetilen Söke Organize Sanayi Bölgesi’nin yönetiminde olmaları! Birisi yönetim kurulu başkanı olarak diğeri de yardımcısı olarak Söke OSB’sinden maaş alıyorlar.
Gelelim başka bir ayrıntıya!
Eylem sırasında onlarca insan İlçe Tarım Müdürünün provakasyonuna tanık oldu, sarfettiği sözleri işitti. Söke Emniyet Müdürlüğüne giderek, İlçe Tarım Müdürü hakkında şikayetçi olmak için sıraya girdiler. Buna rağmen, yaşanan provakasyonun İlçe Tarım Müdürü ile sınırlı olmadığını gördük!
Gizli bir güç (!!!) devreye girdi ve İlçe Tarım Müdürünün sözleri değiştirildi, farklı bir algı yaratılmaya çalışıldı.
DHA muhabirinin yaptığı haber bunun kanıtıdır.
Eylemin ulusal basına servis edilme şekli tamamen saptırma amaçlıydı. Çirkin eylemin Türkiye genelinde ses getirmesinin önüne geçilmesine yönelik bir adım atıldığı görüldü.
İlçe Tarım Müdürünün ağzından; “FETÖ bu ülkeyi işgal etseydi halifeliği kaldıracaktı” şeklinde bir ifade çıkmadığı halde ve FETÖ aleyhine slogan atmadığı halde konu o yöne saptırıldı.
İlçe Tarım Müdürünün; “Neden anıyorsunuz? Atatürk halifeliği kaldırdı, neden anıyorsunuz” şeklindeki ilk çıkışının haberde yer verilmemesi eylemin üzerinin kapatılmaya çalışıldığının kanıtıdır.
Saptırma amaçlı haberi görünce, DHA’nın muhabirine WhatsApp üzerinden bilgilendirme mesajı attım ve tepkimi dile getirdim.
Önceden tanıştığım, zaman zaman da görüştüğüm muhabir arkadaşım, 11 Kasım tarihli mesajına cevap verememiştir.
10 Kasım Atatürk’ü Anma Töreninde Söke’de olmayan, eylemi görmeyen, provokatörün sözlerini işitmeyen DHA güzel iş başardı ve olayı saptırdı.
“Gazetecilik mesleğine değil ama kendisinden istenileni ve kendisine yakışmayanı yaptı!!!
Muhabir arkadaş; kısa bir süre Denge Gazetesi’nin Söke muhabiri olarak görev yapmıştı.
O zamandan kalma dostlukların sonucu böyle bir habere imza attıysa çok yazık!.
Eğer ki; Söke’de olmamasının sonucunda kulaktan dolma ve eksik bilgilerle böyle bir habere imza attıysa da çok yazık!
Her zaman bir telefon kadar yakın oldum kendisine...
Gerçekleri öğrenmek için yine “alo!” demesi yeterliydi...
İlçe Tarım Müdürünün mahkemeye çıkarılması ve sonrası konusundaki haber de gerçekleri yansıtmıyordu!
Serbest bırakıldığı belirtilen haberin doğrusu ise; tutuksuz yargılanacağı ve haftanın iki günü Söke Emniyet Müdürlüğünde imza atma zorunluluğu getirildiği yani denetimli serbestlik yasasından faydalanacağı şeklinde olmalıydı.
Bir de mahkeme çıkışı yaşanan önemli detay keşke görmezden gelinmeseydi.
Aydın Valisi Koşger’in, İlçe Tarım Müdürü Yıldız’ı görevden aldığı bilgisine haberde yer verilseydi.
Uzaktan, masa başından ve de yönlendirmeyle yapılan habercilik Söke kamuoyu tarafından ayıplanmakta kalmadı tepki de çekti.