Derler ya; Ramazan geldi, hoş geldi sonra da eklerler; Nerede o eski Ramazanlar?diye.
Çocukluk günlerimizde yaşadığımız Ramazanları anımsamak için halk söylenceleri kültürümüzden manilerimizden örnekler paylaşıyorum.
Gece sahurda dolaşan davulcular, davullar vururlar, güm güm güm de, güm güm! Bir de mani yakarlar. Bu maniler o an doğaçlama olduğu gibi, yazınımız da halk söylenceleri arasında sayılan anonim manilerden de seçilmiş olabilir. Yörelerimizin kendine özgü manileri vardır. Özellikle köylerimizde (televizyonlar ve inter net bu denli yaygınlaşmadan önce) gençlerin düzenlediği gece eğlentilerinde ya da düğünlerde ve bayramlarda söyledikleri sayısız mani vardır. Mani yakma geleneğimizin artık kalmadığı şu günlerde, aşağıdaki manilerimizin bir anımsama olacağını umuyorum.
MANİLERİMİZ
Şu Sökenin ovasında
Su durmaz kovasında
Sevdiğim aklıma geldi
Tam uykunun ortasında
Seni çok özlemiştik
Merhaba ya Ramazan!
Yolunu gözlemiştik
Hoşgeldin ya Ramazan!
Karşıda kavun yerler
Biz de varsak ne derler
Oturup azıcık yesek
Bu oğlan kızı sevmiş derler
Sahur oldu ışıyor
Bülbüller ötüşüyor
İftarda çay deyince
Yüreğim tutuşuyor
Davulun içi pekmez
Çalarım ama ötmez
Bir bahşiş vermezseniz
Davulcu buradan gitmez
Yün yatakta yatarız
Yapma çiçek satarız
Biraz bekle davulcu
Şimdi bahşiş atarız
Neler neler söylenir
Bu işler hep böyledir
Akşama davet var mı?
Henüz vakit öğledir.
Çınarın dibi derin
Gölgesi gayet serin
Varsıl yoksul demeyin
Yağlı börekler verin
Davulcu eve dalar
Bahşiş der davul çalar
Biri yer biri bakar
Kıyamet ondan kopar
Çalar davulcu çalar
Güm güm der çalar
Ne güzel söylemişler
Bal tutan parmağını yalar
Oburlukta o tekmiş
Tepsiyi önüne çekmiş
Kimse yemesin diye
Baklavaya tuz ekmiş
Yemeğin kokusu geldi
Maninin sonu geldi
Bahşişini yolla beyim
Gözümün uykusu geldi
Defteri karaladım
Maniyi sıraladım
Bahşişi versin diye
Kendimi paraladım.
Mavilim diyemedim
Al yeşil giyemedim
Eller almış yarimi
Benimsin diyemedim.
Akşam oldu hava karardı
Sensiz yüreğim daraldı
Davulcu çekil git başımdan
O yar gönlümü çaldı