33 yaşındaki İzmirli Tolga Murat Balıkçı, aldığı şampiyonluklar ve kırdığı rekorlarla yetinmedi, bir de kitap yazdı. ‘Muhteşem Engelli’ unvanı alan Balıkçı, “Bacağımı kaybetmek bence çok ciddi miktarda hırs, hayata tutunma, azim ve kararlık etkisi verdi” dedi.
17 yaşında geçirdiği kaza sonucu bacağını kaybeden ve hastane odasında "Ben gidene üzülmeyip var olanı güçlendireceğim" diye kendine söz veren 33 yaşındaki İzmirli Tolga Murat Balıkçı, protez bacakla hayata kafa tuttu. Türkiye’nin ilk ve tek engelli vücut geliştirme şampiyonu Balıkçı, rakipleri engelli olmamasına rağmen 2009 yılında Dünya Vücut Geliştirme Şampiyonu, 2010 yılında; Avrupa Vücut Geliştirme Şampiyonu, Kainat Şampiyonu ve Şampiyonlar Şampiyonu ve Tekerlekli Sandalye Dünya Vücut Geliştirme Şampiyonu, 2011 yılında İspanya-Barcelona Dünya 2.’si ve 2012 yılında Macaristan-Budapeşte Dünya Vücut Geliştirme Şampiyonu oldu. 2013 yılında 20 kilogramlık ağırlığı maksimum sürede tutarak Guinness Dünya Rekoru kıran Balıkçı, bu unvanı engelli olmayan birinden aldı ve Guinness’ten ‘en ilginç rekor geçişi’ sertifikası aldı. Balıkçı, bununla da yetinmedi ve bu yıl Engelliler Haftası’nda İzmir’den Ankara’ya 63 saatte bisikletle yolculuk yaparak yine rekor kırdı. Balıkçı’ya bu başarılarından ötürü Vücut Geliştirme Sporu Vakfı Başkanı Eryetiş Kurtaral ve yönetim kurulu tarafından ‘Muhteşem Engelli’ unvanı verildi. Balıkçı, bir de kendi hayatını anlatan otobiyografik roman yazdı. Kendisiyle aynı kaderi ya da benzeri dertleri paylaşan birçok insana hayat kılavuzu olması için yazdığı kitap yakın zamanda raflardaki yerini alacak.
“ACIYI ARAÇ OLARAK KULLANIYORUM”
Yaşadığı kazanın ardından değişen hayatını anlatan Balıkçı, “Eksiklikler yeteneklerin üstünü kapatır diye bilinir ama tam tersidir aslında. Bacağımı kaybetmek bence çok ciddi miktarda hırs, hayata tutunma, azim ve kararlık etkisi verdi. Ne bir şeye isyan ederim, ne üzülürüm, ne ağlarım. Vücuduma etki eden acılar hiçbir değişiklik yapmaz. Acıyı araç olarak kullanır ve hayata öyle devam ederim. Protez kullandığınız zaman mutlaka acı çekersiniz. Bırakın protez takmayı üstüne basamazsınız bile. Antrenman hiçbir zaman beklemez. Dünya şampiyonalarının tarihi bellidir. Ayakta durmak acıyı çekmek için yeterli bir sebep oluyor. O yüzden protezi takıyorsunuz, ne kadar acı duysanız bile hedeflediğiniz yolda ilerlemeye devam ediyorsunuz” dedi.
ENGELSİZ RAKİPLERİ YENDİ
Engelli olup da vücut geliştirme yapan sporcuların neredeyse iki elin 10 parmağı kadar olduğunu belirten Balıkçı sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bırakın vücut geliştirme sporu ile podyumlara çıkıp ‘bakın ben böyle bir vücut yaptım’ demeyi, evden çıkması bile güçtür. Bizim yaptığımız da engelli insanları hayata bağlamak, isyandan kurtarıp şükreden ve kendini geliştiren bir insan olması için verilen bir hizmet. Yarıştığım sporcular genelde engelli olmuyor. Yürüyerek gelip, tekerlekli sandalyeye oturup benimle yarışanlar çok oldu.”
“BANA ENGELLİ DENMESİ ÇOK HOŞUMA GİDİYOR”
Balıkçı’ya bir de Vücut Geliştirme Sporu Vakfı Başkanı Eryetiş Kurtaral ve yönetim kurulu tarafından ‘Muhteşem Engelli’ unvanı verildi. Bu unvana layık görüldüğü için teşekkür eden Balıkçı, “Birçok insan ‘ben size engelli diyemiyorum’ diyor ama ben kendime ‘engelli’ diyorum. Bana engelli denmesi çok hoşuma gidiyor. Muhteşem engelli gerçekten güzel bir sıfat çok hoşuma gitti” diye konuştu.
CEREN ATMACA - HALİL KARAHAN