PARTİYE DEĞİL ADAYA OY VERELİM

Milletvekili aday tespitlerinde Söke, bir kez daha hayal kırıklığı yaşadı. En büyük hayal kırıklığı, CHP ve AK Parti cephesinde meydana geldi.

Ancak MHP’nin Sökeli milletvekili aday adayı Gülnur Er’i listenin 3. sırasına yerleştirmesi Sökelileri çok sevindirdi. Benim için sürpriz oldu. Hiç beklemiyordum. Ortaya çıkan sonuca ister kısmet deyin, isterse kader deyin... Gülnur Hanımın alın yazısı varmış ve böyle gerçekleşti. Oysa 11 Nisan günü MHP’nin web sitesinde geç saatlere kadar 3. sırada başka bir isim vardı. Bu isim son anda değiştirilerek, Gülnur Er’e yer verildi.

Birçok seçim ortamında Sökeli milletvekili adayları seçilemeyecek yerden veya liste dışı bırakmayı bir gelenek haline getiren MHP, bu dönem çok doğru bir iş yaptı.

Neden doğru?

CHP ve AK Parti, her seçim döneminde olduğu gibi batı bölgesi milletvekili adaylarını dikkate almayarak, liste dışında bırakmıştır. Bu tercih ilde MHP’nin şansını arttırmıştır. MHP, seçimlerde doğru bir strateji ile Aydın’da üç milletvekilini rahatlıkla çıkarabilir.

Geçmişe şöyle bir bakalım: CHP, 1987 yılında Hilmi Ziya Postacı’yı 1. sıradan milletvekili adayı gösterdi ve ilde birinci parti oldu.

Ancak CHP,yıllarca Söke’yi ihmal etti ve 2002 yılına kadar meclise milletvekili gönderemedik. 2002 milletvekili genel seçimlerinde Mehmet Semerci’yi listenin 2. sırasına koydular. Semerci milletvekili seçildi, CHP Aydın’da 1. parti oldu.

2007 yılında yapılan milletvekili genel seçimlerinde ilin batısındaki aday adayları bir kez daha gözden çıkarıldı.

MHP Yusuf Keremit’i listenin 4. sırasına yerleştirdi. Ancak buna rağmen Söke, Kuşadası ve Didim’de MHP’nin 1. parti olduğunu gördük.

Bunların hepsi gerçek, ama ne yazık ki, siyasi parti genel merkezleri, bu gerçekleri çok zaman görmemezlikten geliyor.

Daha gerilere gidelim ve ANAP döneminden iki örnek vereyim.

ANAP, 1987 Milletvekili Genel Seçimleri’nde Mustafa Bozkurt’u kontenjan adayı yaptı. Bozkurt, milletvekili seçildi. ANAP Aydın’da birinci parti oldu. Söke’de aldığı oyla tarihi bir rekor kırdı.

1991 Milletvekili Genel Seçimlerinde ANAP, batı bölgesi milletvekili adaylarını alt sıralara yerleştirdi. Söke’de ve Aydın’da 2. sıraya düştü.

Gördüğünüz gibi Söke, yıllar yılı istediği milletvekilini Ankara’ya gönderememenin sıkıntısını hep yaşadı. Ancak ilçemizdeki siyasi parti teşkilatları bu yalnızlığın, bu görmemezliğin hesabını siyasi parti genel merkezlerine bir türlü soramadı. Ve onlara karşı gereken tavrı alamadı.

Fakat önümüzde bir 12 Haziran seçimi var. Seçmenin eline büyük fırsat gelmiştir. Artık aklımızı başımıza toplayıp, futbol kulübü tutar gibi, partili olmayı bir kenara bırakalım ve aynı yerel seçimlerde olduğu gibi oylarımızı partilere değil, yıllardır birlikte yan yana yaşadığımız bildik tanıdık insanlarımıza verelim.

Bütün bunları laf olsun diye söylemiyorum. Bunu muhakkak hayata geçirmemiz gerekir.

Her zaman “aklın yolu birdir” diye söylenir durur. Dün HAS Parti 2. sıra milletvekili adayı Mehmet Emin Erbaş ile Büyük Birlik Partisi 2. sıra milletvekili adayı Abdül Baki Bozdemir yaptıkları ortak açıklamada, bu konuya parmak bastılar.

“(....) Sökeli seçmen kardeşlerimize önerimiz, Söke’yi görmemezlikten gelen iktidar ve ana muhalefet partilerine karşı Ciddiyet Platformu oluşturarak, Sökeli seçmenlerin oylarını, Söke’yi ciddiye alan partiler arasında bölüştürmeleri, Söke’nin adını demokrasi tarihine yazdırmalarını ve Söke’yi görmezden gelenlerin hafızalarına kazınmasına vesile olacaktır”

HAS Parti ve BBP bu görüş çerçevesinde biraraya geliyor. Şu sıralarda Ankara’da olan MHP Milletvekili adayı Gülnur Er ile yaptığım telefon görüşmesinde hanımefendi de hemen hemen aynı görüşü paylaştı.

Gülnur Hanım şunu söyledi, “Sökeli seçmenin Söke’nin milletvekili adaylarına oy vereceklerine inanıyorum. Yani MHP, 12 Haziran’da Söke’de ve Aydın’da birinci parti olacaktır.

Kısacası HAS Parti ve BBP’nin ortak bildirisinde dile getirdiği gibi Söke nüfus yoğunluğu, konumu ve yer altı, yer üstü insan kaynakları ile ülke çapında tanınan bir ilçedir. Fakat siyaseten bu kadar avantajlı bir konuma rağmen, hak ettiği düzeye bir türlü gelememiş, milletvekili düzeyinde parlamentoda temsil edilememiştir. Dolayısıyla hizmet alımı noktasında boynu bükük kalmıştır.

Bu boynu büküklük daha ne zamana kadar devam edecektir.

12 Haziran’da her seçim döneminde Söke’yi devre dışı bırakan siyasi partilerle iyice hesaplaşalım. Ve partilerin Milletvekili aday listesinde seçilebilir yerlerde olan Sökeli adayları siyasi parti ayrımı yapmaksızın vereceğimiz oylarla, destekleyelim.

Ortak akıl bu mesajı veriyor.