Söke Ziraat Odası Başkanı M. Kemal Kocabaş pamuğa dayalı sektörler gülerken, pamuk üreticisi ağlıyor dedi
█ Gerçek Gazetesi
Söke Ziraat Odası Başkanı M. Kemal KOCABAŞ pamuk fiyatları ve pamuğa dayalı sektörlerle ilgili bir durum değerlendirmesi yaptı.
M. Kemal Kocabaş, Tekstil Sanayimizin yarattığı istihdam gerekse katma değer açısından ülkemiz ekonomisine katkısı yadsınamaz. Tekstil sektörünün hammaddesi olan pamuk tedariğinde dışa bağımlılığın giderek artıyor olması bu sanayimiz için büyük bir tehdit unsurudur. Diğer yandan ülkemiz ekonomisinden pamuk ithalatı yoluyla milyarlarca doların yurt dışına çıkması, çok yakınılan cari açığın artmasına neden olmaktadır. Şunu artık görmek zorundayız. Sahip olduğumuz tarımsal potansiyel, pamuk üretimini, yurt içi talebin tamamını karşılayacak düzeye çıkarmaya elvermektedir. Bu hedefe ulaşmak için pamuk üreticisinin girdi maliyetlerini düşürerek ve yeterli destekleme primi vererek mümkün olmaktadır. Dünya ülkelerine bakarsak ABD"nin 30.000 kadar pamuk çiftçisine her yıl 2 milyar dolar destek verdiği, Çin"in de yine pamuk üreticimiz 2 milyar doların üzerinde kaynak aktardığını biliyoruz. Bu iki ülke verdiği desteklerle kendi çiftçisini korurken dünya pamuk fiyatları üzerinde kg, lif başına 40 sent gibi bir düşüş oluşturarak pamuk ihraç etmektedir. Bu durum Amerikan çiftçisinin çıkarına Türk pamukçusunun zararına olduğu yıllardır biliyoruz. Ülkemizde tarımsal desteklemelerine gelelim. 2012 yılında tarıma yapılan destek 7,5 milyar TL önümüzdeki 2013 yılı bütçesindeki bu destek rakamı %20"lik bir artışla 9 milyar TL oldu. Bu ilk bakışta %20"lik artış olumlu gibi görünebilir. Ancak 2012 yılında gübre fiyatlarında yüzde yüzü aşan, mazot fiyatlarında %12"i bulan fiyat artışlarını baz aldığımızda 2013 bütçesinde tarıma geçen yıla göre yapılan %20"lik artışın yetersizliği hemen görülebilir. Kaldı ki ülkemiz tarımında 3,5 milyar ton mazot kullanılmaktadır. Bu mazotun ÖTV ve KDV si yaklaşık 9 milyar TL tutmaktadır. Devlet bir eliyle verdiğini diğer eliyle almaktadır.
Diğer yandan TUİK rakamlarına göre, 2012 yılında on iki aylık ortalama endeksinde. Üretici fiyatları artışı %7,85 olmuştur. Aynı dönemde pamuk fiyatları geçtiğimiz yıla göre %12"lik bir düşüş gerçekleşmiştir. Pamuk fiyatlarındaki bu düşüş ve girdi fiyatlarındaki yükseliş pamuk üreticisini pamuk üretemez noktasına getirmektedir. Çiftçimiz yavaş yavaş pamuk üretiminden vazgeçmekte. 2012 yılında pamuk ekim alanlarının %35 azalması bu durumun somut bir göstergesidir. Çitçimiz pamuk üretiminden vazgeçerken ve alternatif ürünlere yönelirken pamuğa dayalı sektörde iş yapan çırçırcı, iplikçi, hazır giyimcinin işleri tıkırında gidiyor. Tekstil ve hazır giyim sektöründe işler o kadar iyidir ki çalışacak işçi bulmakta zorluk çektiklerini beyan etmektedirler. Çırçır fabrikaları, pamuk alımı yapan tüccarların sayısında son bir yılda %20"lik artış meydana gelmiştir. İplikçi ise ihracat rekorları kırıyor.
Demek ki üreticiden ucuza alınan pamuk sektöre canlılık getirmiş. Sektörde herkesin yüzü gülüyor. Yalnız biz pamuk üreticilerinin yüzü gülmüyor.
Buradan tüm tekstil sektörünü uyarmak istiyorum. Tekstil sektörü eğer (pamukta yurtiçi üretim zaten yetersiz) pamuk ekilmese bile dışarıdan ithal ederiz düşüncesindeyseler yanılıyorlar. Dimyat"a pirince giderken evdeki bulgurdan da olabilirsiniz. Tekstil Sektörünün 2010 yılında yurtdışından yüksek fiyattan aldığı pamuktan yaptığınız zararı bir kez daha hatırlatırım. Bu zararında Türk çiftçisine ödetilmesi konusundaki bazı yaklaşımlarınızı üzülerek görüyoruz.
Hükümetimize sesleniyorum. Pamuk gibi üretim açığımız olduğu için ithalat yaptığımız birçok üründe yeterli destek verildiğinde bu açığı kapatmak mümkündür. Yeter ki girdileri ucuzlatarak ya da sübvanse ederek ürün maliyetlerinin düşürülmesini sağlarken, destekleri de arttırarak üreticiyi dış rekabetten koruyalım dedi.