Özlem Çerçioğlu Aydın 1. Ekonomi Zirvesi’nin açılış konuşmasını yaptı

Aydın Büyükşehir Belediye başkanı Özlem Çerçioğlu, hafta sonu düzenlenen 1. Aydın Ekonomi Zirvesi’nde yaptığı konuşmada Tarih boyunca, bolluk ve bereketin sembolü olmuş Aydın’ın kalkınabilmesi için ilin sahip olduğu tarım, turizm ve enerji potansiyelinin iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
“ÖRTÜLÜ TARIMDA İSTEDİĞİMİZ NOKTAYA GELEMEDİK”
Aydın 1. Ekonomi Zirvesi’nin açılış konuşmasını yapan Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Aydın’ın değerlendirmesini yapıp Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’ye ilin kalkınması için sorun ve önerileri sundu. Aydın’ın 395 bin hektar tarım arazisine sahip olduğunu ve bu arazinin 173 bin hektarında sulu tarım yapıldığını belirten Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, “Kentimizin sembolü olan 6,5 milyon incir ağacı ile Aydın ülkemizin incir ihracatının yüzde 65’ini gerçekleştirmektedir. 21 Milyon zeytin ağacı ile Aydın zeytin ihracatında ilk sırada yer almaktadır. Fakat örtülü tarımda istediğimiz noktaya gelemedik. Gelemememizin başlıca sebeplerinden bir tanesi Jeotermal kaynaklarımızı kullanamamamız. Aslında, Aydın’ın en büyük zenginliği yeryüzünün altında yatmaktadır. Aydın Suudi Arabistan’dan daha zengindir. Jeotermal da bir enerji kaynağıdır, petrol de bir enerjidir. Aydın petrol yataklarının üstünde oturmaktadır” dedi.
“AYDIN HALKI OLARAK JEOTERMALDEN YARARLANAMIYORUZ”
Konuşmasında Aydın’ın sahip olduğu jeotermal ve güneş enerjisinden yeterince faydalanamadığını ve bunun için mevzuatın da uygun olmadığını ifade eden Çerçioğlu, “Aydın İlinin şimdilik keşfedilebilmiş jeotermal potansiyeli 1000 megavat enerji üretimi ve 100 bin dekar sera alanına imkan verecek ölçüdedir. Maalesef, Aydın halkı olarak jeotermalden hiç yararlanamıyoruz. Ne konutlarımızı ısıtabiliyoruz, ne de enerji üretiyoruz. Örneğin, kamunun elinde bulunan Çiftlik Sahası atıl vaziyette durmaktadır bu saha bir an önce Aydın halkının kullanımına verilmelidir. Bu konuda Ankara’nın Aydın’a daha sıcak bir gözle bakmasını istiyoruz. Büyükşehir Belediye olarak, Aydın, kapalı, pazaryerleri, kamu binalarımızın çatılarına güneş enerjisi santralleri kurmaya çok uygun ve buradan ürettiğimiz elektrikle çevre aydınlatmaları ve ihtiyaç duyduğumuz elektriği üretebiliriz. Ancak GES mevzuatı bizim yapmak istediklerimize müsait değil. Lisansımız ile maksimum 1 megavat üretebiliyoruz. Ama bizim ihtiyacımız çok daha fazla. Kamu için mevzuatta bir değişiklik yapılabilir ve faturalarda ciddi bir düşme sağlayabiliriz” diye konuştu.
“3 MİLYONU YABANCI YILLIK 5.5 MİLYON TURİST MİSAFİR EDİYORUZ”
‘Gökyüzünün altındaki en güzel yeryüzü’ olarak tarif edilen Aydın’da her yıl 3 Milyon yabancı ve 2,5 Milyon yerli toplam 5.5 milyon turistin ağırlandığını kaydeden Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, “Ne var ki, 24 adet antik şehir ve ören yerlerimizin sadece 9 tanesi misafirlerimizin ziyaretine açıktır. Aydın için çok önemli olan Tralles ve Nysa harabelerinin projeleri hazır olmasına rağmen mali kaynak aktarılmadığı için istediğimiz noktada değildir. Bu konuda büyükşehir belediyesi olarak tüm sorumluluğu Kültür Bakanlığından üzerimize alabiliriz. Siz Sayın Bakanım, Belediye Başkanlığınız döneminde Laodikya ören yerini ayağa kaldırdınız, aynısını biz de Aydın’da yapabiliriz” diyerek Bakan Zeybekçi’den destek istedi.
Elinde jeotermal kaynağı mevcut olan Aydın’ın sağlık turizminde marka bir kent olabileceğini de ifade eden Aydın Büyükşehir Belediye başkanı Özlem Çerçioğlu, “Jeotermal kaynağımız elimizin altında mevcuttur. Maalesef yine kullanılmamaktadır. Sağlık turizmini stratejik sektör yatırımı haline getirebiliriz” diye konuştu.
“TOP YEKÜN KALKINMAYI HEDEFLEMELİYİZ”
Konuşmasında Aydın İlinin tek başına kalkınması mümkün görülmediğini ve İzmir, Aydın, Denizli hatta Muğla da dahil 4 ilin bölgesel kalkınmasının planlanması gerektiğini ifade eden Başkan Çerçioğlu, konuşmasına şöyle devam etti: Sayın Bakanım; Son günlerde bazı ülkeler kendi yatırımcısını koruyacak bir takım tedbirler almaktadır. Genellikle uluslararası ticarete yönelik olan bu tedbirler, diğer ülkelere zarar verebilecek unsurlar içermektedir. Örneğin ABD ticaret bakanlığı, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu bazı ülkelerden yapılan ithalatlara kendi üreticisine zarar verdiği gerekçesi ile ithalata anti damping vergisi getirilmesine karar vermiştir. ABD ile AB arasındaki müzakereleri devam eden TTIP’dir. Ülkemiz bu anlaşmaya karşı bir tedbir olarak ABD’den serbest ticaret antlaşması talebinde bulunmuş ancak bugüne kadar karşılık bulmamıştır. Bu sürecin kaçınılmaz sonucu ülkemizdeki kişi başı gelir düzeyinin düşmesi olacaktır, dolayısıyla bölgemiz ve Aydın için oluşturacağımız kalkınma stratejisi, Sayın bakanımızın da defalarca ifade etmiş olduğu gibi, ABD ve diğer ülkelerin söz konusu ihracat engellerine karşılık verilebilecek ve kişi başına gelir düzeyimizdeki olası düşüşleri telafi edilebilecek şekilde dizayn edilebilir. Bu nedenlerle Aydın için oluşturacağımız kalkınma stratejisi; bölgemizin jeopolitik üstünlerini fırsata dönüştürmelidir.
1)Yer altında bekleyen jeotermal kaynakların yeryüzüne çıkartıp Aydın halkının kullanılmasına sunulması.
2)Mevcut turizm zenginliğimize kültürel mirasımız ve jeotermal sağlık kaynaklarımızın dahil edilmesi.
3) Büyükşehir felsefesinin gereği olan koordinasyon ve sinerjiyi kullanmak.
4)Kalkınma stratejimiz, tek tek değil bölgesel kalkınmayı hedefleyen, sürdürülebilir kalkınma hedefine yönelik bir strateji olmak zorundadır.