Siyasal partiler bir demokratik kitle örgütüdür.
Anayasa, siyasi partilerin demokrasinin vazgeçilmez unsurları olduğu hükmünü içeriyor.
Anayasa’da niçin böyle bir hüküm var?
Bu sorunun yanıtı, o ülkede demokrasinin ne ölçüde hayata geçirildiğinin özüdür, esasıdır…
Demokrasi, pratikte kaç okka çekiyorsa, o ülkenin siyasi partileri o ölçüde parti içi demokrasi ile yönetilir.
Parti içi demokrasinin en önemli işlevi ise, partinin mutfağında özgürce düşünce ve proje üretilmesine imkan tanımasıdır.
Parti içi demokrasi, özgürce üretilen düşünceler doğrultusunda çoğulcu yöntemlerle kararlar alınmasını sağlar.
Eğer bu mekanizma bu şekilde işlemiyorsa, o siyasi partide parti içi demokrasi mevcut değil demektir.
Parti içi demokrasisini oluşturamamış bir siyasi partinin ise, ülkeye demokrasi ve özgürlük getirmesi beklenemez.
Parti içi demokrasi, parti disiplini ilkesi ile çelişkili değildir.
Parti disiplini, parti üyelerinin partinin görüş, düşünce ve ilkelerine uygun davranmalarını gerektirir.
İlk bakışta bu noktada özgürlüğün kısıtlandığı düşünülebilir.
Ancak… Biri siyasi partinin kendisine özgü bir siyaseti ve o siyasetin tabanını oluşturan düşünce ve ilkelerinin bulunması en doğal olgudur.
İlk bakışta çelişki gibi gözüken bu iki ilkenin kesiştiği ve uzlaştığı nokta çoğulculuktur…
Eğer partinin düşünce, proje ve temel ilkeleri, o siyasi partinin düşünce mutfağında özgürce tartışılıyor ve demokratik ilkeler uyarınca sorgulanıyorsa… Ve parti kararları bu özgürce tartışma ve sorgulama ortamı sonrasında demokratik ilkelere uygun olarak alınıyorsa, bu kararlara uymak parti disiplininin [vazgeçilmez nitelikteki] gerekleridir/sonuçlarıdır…
Ama, partinin kararları, tek adam tarafından belirleniyorsa… Bu kararlara uymak, bu kararlar doğrultusunda irade belirtmek parti disiplini içine hapsedilemez.
Böyle bir durumda ortada demokrasi olmadığı gibi, çoğulculuk; yani özgürlük de yoktur.
Dolayısıyla siyasi partinin varlık nedeni ortadan kaldırılmış demektir.
Siyasi partilerin, “demokrasinin vazgeçilmez unsurları” olma niteliği ortadan kaldırılmış demektir.
Ortada gerçek bir demokrasi yok ise, siyasi partilerin mevcudiyetleri de anlamlarını yitirmiş olur.
Siyasi partiler bu koşullarda tek adam yönetiminin üstüne örten bir vitrin öğesi olmaktan öteye geçemezler.
Siyasi parti üyeleri [ya da milletvekilleri] ise, bu görüntünün birer figüranı olmaktan bir adım ileriye gidemezler.
www.haksal.av.tr
@farukhaksal42
www.soruyusormak.com