Genel iktidar AKP'nin adayı Ali Güzelyağdöken'in seçmene mesajı,
"İktidarla Sökeyi buluşturalım" şeklindeydi.
On gün süren propoganda döneminde söylemler hep bu yöndeydi.
AKP Hükümeti'ne tepkili olan vatandaşlar bu öneriye sıcak bakmadılar.
Tepki oyları CHP ve MHP'de toplandı.
Dünya genelindeki krizi derinden hisseden halk, Başbakan Erdoğan'a
krizin kendilerini teğet geçmediğinin mesajını verdiler. Vatandaşla
girilen hakarete varan dialogların hesabı sandıkta sorulmak istendi.
Ekonomisi tarıma endeksli olan Söke'de çiftçinin, "ananı da al git"
denilmesine çok içerlediği görüldü. Prim desteğinde indirime
gidilmesini tasvip etmediklerini söylemiş oldular. Gözünüzü toprak
doyursun vb. söylemlere tepkisini gösterdi.
Kısacası; Söke seçmeni yıllardır süre gelen geleneği bozmadı ve
inadına muhalefette karar kıldı.
***
MHP'nin ilk günden itibaren Söke'de çok güçlü olduğu görülmüştü.
Taraflı tarafsız herkes Yusuf Keremit'in seçimi alacağını konuşmaya
başladı. 2004 seçiminde CHP adayı Necdet Özekmekçi için esen olumlu
havanın bir benzeri Yusuf Keremit'in arkasındaydı.
MHP'nin açık ara önde olduğu yönündeki tahminler bazı kesimleri
rahatsız etmeye yetti. Fısıltı gazeteciliği yoluyla yayılan edikodular
işe yaradı. MHP'nin seçimi kazanması halinde Söke'nin kurtlar vadisi
olacağı dedikodusu yayıldı. Böylece de, MHP'nin kazanmasını istemeyen
gruplar CHP'ye yöneldiler ve MHP ikinci parti durumuna düştü.
2004 seçimlerinde destek vermedikleri CHP'yi mecburiyetten de olsa
bazı kesimler adeta sırtladılar. Seçimin kazanılmasında çok büyük pay
sahibi oldular.
AKP'de bile, "MHP kazanacağına CHP ile yola devam edilsin" şeklinde
bir görüş hakimdi.
MHP'liler, mütevazi bir propoganda dönemi geçirmeleri halinde seçimi
çok rahat kazanabileceklerini geçte olsa gördüler. Söke halkının
kararını MHP'den yana verdiği aldığı 14 bin 295 oydan da
anlaşılmaktadır. Dediğim gibi, MHP'nin çok güçlü olduğunu çekinmeden
göstermesi rakiplerinin tedbir almasına neden oldu.
***
Bu seçimde çok güvendiğimiz matematik hesapları tutmadı. Türkiye
genelinde AKP'ye duyulan tepki, Söke'de de MHP'nin ayak sesleri
matematik hesaplarını çökertti.
CHP'nin seçimi kazanması, Necdet Özekmekçi'nin 5 yıllık iktidarlığı
dönemindeki başarısı (!) değildir. Seçimin kazanılmasının altında
yatan iki önemli etken var.
Birincisi; AKP Hükümeti'ne olan tepki oylarının CHP'de toplanması.
İkincisi; bazı kesimlerin MHP'nin Söke'nin yönetimini ele geçirmemesi
yönündeki çabalarıdır.
Bu iki etken, MHP ve AKP'nin ardından 3. parti konumundaki CHP'ye
seçim kazandırttı. "Seçimlerde son bir saatin bile çok büyük önemi
var" diye boşuna söylememişler.
Dış güçlerin katkısıyla CHP prim yaptı ve adeta olumsuzluklardan
beslendi. MHP ise; aldığı seçimi kaybetti. Nitekim, oy oranlarındaki
artış her şeyi göstermektedir. 2007 genel seçiminde 12 bin oy şimdi
ise 14 bin 289 oy.
***
AKP'nin 6 bin 856 oy aldığını ve 2007 genel seçimindeki 6 bin 920
oyunu koruduğunu görmekteyiz. Ancak, yerel seçimde hanesine
yazdırmasına kesin gözüyle bakılan oyları muhafaza edemediği ortada.
Söke eski Belediye Başkanı İbrahim Adalı'nın AKP'ye katılımının hiçbir
faydasının olmadığı belli. İbrahim Adalı yanlıları anlaşılan 2007'de
olduğu gibi yine MHP'den yana tercihlerini kullandılar. ANAP oylarının
da MHP ve CHP'ye gittiği apaçık ortada.
Özetleyecek olursak; ekonomik kriz, AKP'ye olan tepki, AKP Hükümetinin
tarım politikaları ve de MHP'nin doğru bir seçim stratejisi
belirleyememesi dengeleri alt üst etti.
Yani; her türlü olumsuzluktan beslenen CHP zor da olsa seçimi kazandı.
Necdet Özekmekçi, 2004 mahalli seçiminde 10 yıllık sağ iktidar dönemini sonlandırarak Söke'de kraldı. CHP'nin 10 bin 394 olan oyunu da 15 bin 558'e yükselterek imparator oldu. Şu saatten sonra MKYK üyeliği, milletvekilliği gibi sıfatlar O'na uzak değil. Kimse de karşısında duramaz. CHP Genel Merkezi'nin kapısını tekmeyle açar ve girer de...
Her ne kadar muhalif olsam da Necdet Özekmekçi'yi ve ekibini kutluyorum.
Söke için hayırlısı olsun...