Ölü Ağaçlar-Yaşayan Ormanlar”

Gerçek Gazetesi
Kuşadası Eko Sistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD), uluslararası doğa koruma örgütü Dünya Doğayı Koruma Vakfı"nın (WWF) başlattığı “Ölü Ağaçlar-Yaşayan Ormanlar” kampanyasına destek verdi.
EKODOSD Yönetim Kurulu tarafından konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada; “WWF tarafından yayınlanan "Ölü Ağaçlar- Yaşayan Ormanlar" isimli raporuna göre yaşlı ve ölü ağaçların uzaklaştırılması, ormanlardaki biyolojik çeşitlilik kaybının en önemli nedenlerinden biridir. Oysa, yaşlı ve çürük ağaçların bulunduğu ormanlar, hastalık, böcek, iklim değişikliğine karşı genç, düzenli ve çürük gövdelerden arındırılmış yapay ormanlardan daha dirençlidir. Ölü ağaçlar, diğer ağaçlar için organik madde ve besin sağlayarak ormanı daha verimli hale getirmekte, toprak erozyonunu önlemekte, karbon depolayarak iklim değişikliğinin bazı etkilerini azaltmaktadır ” denilerek, kampanyaya destek verildiğini kaydedildi.
Kuşadası Eko Sistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği Başkanı Bahattin Sürücü de, “Önemleri henüz yeterince bilinmeyen yaşlı, kurumuş yada kurumaya yüz tutan ağaçlar, dikili yada devrik ağaç gövdeleri, kurumuş kütükler, yere dökülmüş ağaç ve dal parçaları bir ormanda biyolojik çeşitlilik açısından çok önemli bir ortam oluşturdukları bilinmelidir. Ormanlardaki yaşlı ve ölü ağaçların rolü ve önemi konusunda orman idarecileri ve plancıları, genç orman fakültesi öğrencileri ve ilköğretim öğrencileri arasında bilincin artırılmasını, böylece Türkiye ormanlarının sahip olduğu biyolojik çeşitliliğin korunmasına katkıda bulunmayı amaçlayan WWF Türkiye"nin, "Ölü Ağaçlar-Yaşayan Ormanlar" projesini biz de destekliyoruz” dedi.
Milli parklar gibi korunan alanlara gelen ziyaretçilerin ormanda gördükleri ölü ağaçların niçin kaldırılmadığını merak ettiklerinin altını Sürücü, şunları söyledi: “Bilgi eksikliğinden dolayı ölü orman ağaçlarının yeşillikler arasında bir kirlilik oluşturduğunu sanırlar. Korunan alanlarda ölü orman ağaçlarının doğada niçin bırakıldıklarına dair gelen ziyaretçilere tanıtıcı panoların yapılarak bilgilendirilmeleri gerekir. Ormanları yaşlı ve kuru gövdelerden temizlemek ülkemizde geleneksel bir yaklaşım tarzı haline gelmiştir. Ölü ağaçlar, diğer ağaçlar için organik madde ve besin sağlayarak ormanı daha verimli hale getirmekte ve toprak erozyonunu önlemektedir. Bu nedenle, birim alana göre hesap edilen bir miktar kuru yada çürük gövdenin kendi haline bırakılması ülkemizde de giderek yaygınlaşması amaçlanan, doğayla uyumlu ormancılık anlayışına en uygun yaklaşım tarzıdır. Ölü ağaçlar, ormanlar ve içinde barınan canlılar açısından göz ardı edilemeyecek ölçüde gereklidirler ve biyolojik çeşitlilik açısından bulundukları ortama çok büyük katkı sağlarlar. Devasa boyutlarda olan yüzlerce yıllık kurumuş ölü ağaçlar, ulaşım imkanının olmadığı yüksek tepelerde, kesilmekten kurtuldukları için bir çok canlının yaşamasına olanak sağlamaktadır. Orman dışında, kentlerin parklarına ve bahçelere dekorasyon yada mesaj vermek için ölü ağaçlar konulmaktadır. Aslında bu tip ağaçlar nesli tehlike altındaki bir çok tür için, yaşam alanı ve barınak olarak kullanılmaktadır. Ağaç ölünce öncelikle kabuk böcekleri oluşur. Sonra da onları yemek için ağaçkakanlar gelir. Çürümenin evresine göre değişik mantar ve böcek türleri, kırkayaklar ve diğer kuş türleri gelir. Kurumuş yaşlı orman ağaçları, işlevleri olmayan, yararları bilinmeyen sobaya atılacak odun gibi görüldüğünden, korunmasız alanlarda kesilerek yok edilmektedir. Ölü orman ağaçlarının tek bir habitat değil, binlerce farklı türe yaşam ortamı hazırlayan mikro-habitatlar topluluğu olduğu konusunda bilinçlendirme yapılması gerekmektedir”
(iha)