Okullar kapanırken

E. TURGUT TEKİN

 

1964 yılının 10 Kasım günü göreve başladım. Ata’mın rahmetli oluşunun 26. yılında. 

 

O günden bugüne aktif olarak öğretmenlik ve yöneticilik görevim devam etti. 15 Ağustos 1993 yılında resmen emekli olmama rağmen işim gereği olarak, eğitimden elimi eteğimi çekmedim. Kitap kırtasiye işi ile uğraştım ve hala da bu uğraşım devam ediyor. Bu da benim eğitime hizmetimi devamlı kılıyor. İstanbul bir kitap deryasıdır. Bu deryadan kaliteli kitapları seçip, bölgeye getirip, meslektaşlarımıza tanıtmakta bir yerde eğitime çok önemli bir hizmettir. Beni mesleğe bağlayan ve canlı tutan da budur. Benim bir diğer şanslı yanım da, inceleyip okuduklarımı da yazıp yayınlayabiliyorum. 1980’li yılların popüler kaynak kitaplarına matematik ve fenbilgisi ünitelerini ben yazdım. Bu yazın hayatım halen devam ediyor. Yani bundan şunu demek istiyorum, gördüğünüz her kitabı yararlı sayarak almayın. Önce inceleyin. Kitap bana ve çocuğuma ne verir? analizini yaptıktan sonra alın.

 

Öğretmenlere, velilere ve öğrencilere önerilerim;

 

1- Verimli Çalışma Nasıl Yapılır?

 

a) Öğrencinize planlı çalışma tekniğini ve alışkanlığını kazandırınız.

 

Yaptığınız bir planla oyun ve eğlence saatlerini, ders çalışma saatlerini gösteriniz. Bu planı yaparken önce oyun, sonra ders ilkesine kesinlikle uyunuz. Çalışma kadar, dinlenmeninde gerekli olduğunu, çocuğun ise oynayarak dinlendiğini asla unutmayınız. Çalışma saatini önceden bilen öğrenci, bir süre sonra bu düzene alışacaktır. Çalışma saati iyi seçilmiş ise bu çalışmalar daha verimli olacaktır. Oyuna doymamış olan çocuğun aklı oyunda kalacağından, derse kafa veremez.

 

b) Öğrencilerinize düşünme yeteneği kazandırın.

 

Öğrenciniz, kendi kendine çalışma alışkanlığı kazanıncaya kadar, çalışması sırasında onun yanında bulunmak size ve ona yararlı olacaktır. Bunu mutlaka yapın. Ancak hiçbir zaman onun yerine düşünmeyiniz. Ona yol gösteriniz. Düşünmesini sağlayınız. Düşüncelerini dinleyiniz. Düşünme biçimindeki yanlışları görünüz. Uygun sorularla düşüncelerini yönlendiriniz. Düşünmeyi o sürdürsün. Ama siz asla onun yerine düşünmeyiniz.

 

Bakın bu konuda uzmanlar ne diyor?

 

Bilal Denge yeni yayınladığı STS Matematik-5 adlı yapıtında şu önerilerde bulunuyor;

 

Bütün öğretmen arkadaşlarıma, velilere ve öğrencilere yararlı olduğu için buradan veriyoruz. Bu kurallar yılların deneyimi olduğundan çok değerli önerilerdir. İnsan bilgilerini yeniliyor. Bilmediklerini öğreniyor. Özellikle dersane öğretmenleri ve sınıf öğretmenleri, rehberlik öğretmenleri, veliler veöğrencilerin okumasını, saklamasını öneriyorum. İşte uzman ve deneyimli öğretmen Bilal Denge’nin “BTS Seviye Tespit Sınavı, 5. sınıf Matematiğinde yayınladığı ünlü önerileri;

 

“ Sayın Veliler,

 

Çocuğa düşünmeyi öğretmek, son derece dikkat isteyen bir uzmanlık işidir. Kimi veliler çocuğun yerine düşünüyorlar, yorumluyorlar, soruları çözüyorlar. Birkaç yıl sonra da “Bu çocuk niçin düşünemiyor?” diye şaşırıp kalıyorlar. Piyano öğretmeni iki üç yıl boyunca piyano çalarsa, öğrencisi piyano çalmayı öğrenebilir mi? Yüzme öğretmeni, -yüzme öğreteceği çocuğu seyirci yapıp- durmadan kendisi yüzerse çocuk yüzme öğrenebilir mi?

 

Burada, ünlü bir düşünürün -belki de başka bir konu için söylenmiş ama, çocuk eğitimine çok uygun düşen bir sözünü yazmak isterim:

 

“Bir yoksula yardım etmek isterseniz, ona balık vermek yerine balık tutmasını öğretiniz” Özetle, çocuğun yerine düşünmeyelim. Ona düşünmeyi, araştırmayı ve bulduklarını değerlendirmeyi öğretelim. Örneklerle anlatırsak; bize bir sözcüğün anlamını soran öğrenciye sözlük kullanmayı öğretelim. Üçgen konusunda bir soru soran öğrencimize matematik kitabından üçgen konusunu bulup, okuyup anlamasını öğütleyelim. Bir problemi çözmemizi isteyen öğrenciye, o tip problemlerin çözüm yöntemini öğretelim. Problemi kendisi çözsün...

 

Çok basit gibi görünen bu davranışlar öğrenciyi düşünmeye ve araştırmaya yöneltecektir. Kısacası balık tutmayı öğretecektir. Her yıl daha büyük balıklar gerekli olacak, öğrenciniz onları da tutacaktır. Tutmasını biliyorsa tabi... Ya da her yıl sizden daha büyük balıklar isteyecektir... Hem de yaşamı boyunca... Karar sizin...

 

Çocuğun yerine düşünmek ve ödevi bitirmek Kolaydır; Çocuğu düşündürmek zordur. Kolayına kaçıp bencillik ederseniz çocuğa en büyük kötülüğü yapmış olursunuz.

 

Okuma Alışkanlığı Kazandırma

 

Değerli Meslektaşlarım, Sayın Veliler, Okuma sevgisi kazanmamış bir insanın eğitimi yarım kalmış demektir. Öğrencinize okumayı sevdiriniz. Bu konuda öğretmene yardımcı olunuz. Kitap okumayı yemek, içmek, nefes almak gibi vazgeçilmez bir davranış olarak görünüz. İnsan sözcüklerle düşünür. Okuduklarını ve duyduklarını sözcüklerle algılar. Belleğindeki sözcük zenginliği oranında doğru anlar, doğru düşünür ve düşüncelerini anlatır. Özetle “Dil varsa insan vardır”                      * Devam edecek....