ÖĞRENCİLERİN MAĞDUR OLACAĞKUYRUKLU BİR YALANDIR
Danıştayın katsayı kararı, şimdilerde yandaş medyanın birinci gündem maddesi
Döne döne tekrarlanan kandırmaca şu:
Öğrenciler mağdur edilmiştir
Hayır, öğrenciler mağdur edilmemiştir
Mağdur edilen öğrenciler değildir.
Danıştay sadece, Meslek Liselerini bitiren öğrencilerin üniversitelere girişlerinde belirli bir katsayı uygulaması ile ilgili usulün, eskiden olduğu gibi sürdürülmesine karar vermiştir.
Yani ortada bir mağduriyet varsa, bu sadece, belirli bir öğrenci gurubu ile ilgilidir.
Danıştay, verdiği karar ile üniversiteye girecek öğrenci sayısını azaltmamıştır
Üniversitelere geçen yıl kaç öğrenci girdiyse, bu yıl da aynı sayıda öğrenci girecektir.
Geçen yıl üniversitelere girişte meslek lisesi mezunlarına hangi katsayı uygulandıysa, bu yıl da aynı katsayı uygulanacaktır.
Neo/liberal ılımlı İslam bayraktarı 2. Cumhuriyet medyası, olanı/biteni saptırmakta, olmayanı gerçeğin içine karıştırarak, çalkalamaktadır
Meslek Lisesi mezunlarına uygulanan katsayının önemli nedenleri vardır.
Danıştayın yaptığı ise, bu nedenlerin altını çizmek ve aksi yönde yapılmak istenen değişikliğe izin vermemekten ibarettir.
Bu katsayı uygulanmadığı zaman, üniversiteye meslek lisesi mezunlarından daha çok kişi girme imkânına kavuşacaktır; bu doğru
Ancak, normal liseleri bitiren aynı miktarda öğrenci de bu nedenle üniversiteye giremeyecektir.
Bu gerçek, basit bir aritmetik işleminin sonucudur.
Başka bir deyişle, katsayı uygulanması Danıştay tarafından iptal edilseydi, üniversitelere daha fazla öğrenci girmeyecekti...
İşte sahnelenen istismar bu noktadadır
Ayrıca meselenin meslek liseleri olarak gündeme getirilmesi de ayrı bir istismarın konusudur
Aslında hedef alınan ve omuz verilen kitle imam hatip okulu mezunlarıdır
Dertleri tasaları, üniversite gençliği içindeki imam hatip kökenli kişileri çoğaltmaktır.
Elde edilecek bu yoğunluktan siyasi bir örgütlenme biçimi üretmek ve ileriki hedefleri açısından siyasal bir basamağı daha ele geçirmektir
Açıklıkla görüleceği üzere, işleri güçleri örgütlenmek, ele geçirilen alanlara iyice yerleşmek ve sürekli olarak tırmanmak, tırmandırmaktır
Siyasetin ve sosyal ortamın her alanında ortaya çıkan bu manzara karşısında Cumhuriyet güçlerinin yapması gereken tek şey, Cumhuriyet devrimlerinin, milli devletin ve hukuk devletinin korunması yönünde acilen örgütlenmektir.
Örgütsüz toplum, organize güçler karşısında her zaman başını eğmek zorunda kalmıştır.
Ne kadar haklı olursanız olun, ne ölçüde çağdaş, insancıl, adil ve özverili olursanız olun, bu ilke ve ideallerin etrafından örgütlenmediğiniz takdirde, başarı şansınız yoktur. Ve hiçbir zaman da olmayacaktır.