Ülkesine 25 yıl hizmet etmiş, altmış yıldır insanca yaşanacak bir düzenin kurulması için uğraş vermiş ve havasını soluduğu, toprağına bastığı her yerde, kendini insanlara borçlu hisseden ve “hayata değer katmak” adına elinden geleni yapmış bir yurttaş olarak;
Kıyılarına mülteci çocuk ölülerinin vurmadığı, sınırları yol geçen hanına dönmemiş, topraklarında kirli savaşların tezgahlanmadığı, işsizliğin olmadığı, yolsuzlukların önlendiği, çocuklarının iyi beslendiği, sağlıklı yaşadığı, iyi eğitildiği, yoksulluğun ve açlığın yok edildiği, tüm ülke kaynaklarının en iyi şekilde değerlendirildiği, nimet-külfet dengesinin dengelendiği, adaletin adaletli işlediği, varsıl-yoksul yasa karşısında herkesin eşit olduğu, bilgili, eğitimli yüreğinde insan sevgisi olan, egolarından arınmış ve ülke çıkarlarını kendi çıkarlarının üstünde tutan, ettiği yemine sadık kalan bugünkü sayının yarısı kadar sayıdan oluşan milletvekillerinin oluşturduğu meclisin yönettiği, bilim adamlarının yetiştiği, beyin göçünün önlendiği, genç nüfusun enerjisinin ülke yararına dönüştürüldüğü, gençlerinin yurt dışında yaşama hayallerini kurmadığı, işsizliğin son bulduğu, ülke yararına düzenlenmiş, “hayat için eğitim” ilkesini benimsemiş bir eğitim sisteminin uygulandığı, herkese iş, herkese aş ilkesinin yaşama geçirildiği, kadın cinayetlerinin son bulduğu, “her suçlu cezasını mutlaka çekecektir.” şiarıyla çalışan ve gecikmeyen bir adalet sisteminin uygulamaya konulduğu, yolsuzlukların cezalandırıldığı, milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırıldığı, Cezaevlerinin üretken, kendi giderlerini kendisinin karşılayabileceği, üretim hane ve ıslah evlerine dönüştüğü, yolsuzlukların örtbas edilmediği, sadece iktidar ve muhalefet olmak üzere iki partiden oluşan, çağdaş bir partiler yasası ve seçim yasasıyla güçlendirilmiş bir demokrasinin hayata geçirildiği, iftar çadırlarının kurulmadığı, yoksulluğun giderilmesiyle erzak kuyruklarının bittiği, çöplüklerde karnını doyuran aç insanların görülmediği, tarımın ve hayvancılığın geliştirildiği, insanlarının sağlıklı beslendiği, hastane kapılarında bekleyişlerin son bulduğu, insanların yaşlılıklarını ve emekliliklerini insanca yaşadığı, ağaç katliamlarının, çevre kirliliğinin yaşanmadığı, zengin ülkelerin nükleer atıklarından arınmış, dünyanın her yerinde, birinci sınıf insan yerine konulan insanların yaşandığı, yer altı ve yer üstü kaynaklarının ülke yararına kullanıldığı politikaların uygulandığı ve kendi kendine yetebilen bir ülkede yaşamak istiyorum.
Ya siz?