MUTİAP’ın yeni Bakandan ‘Helâl Gıda’ talebi

Gerçek Gazetesi
Mucit İşadamları Platformu (MUTİAP) Genel Koordinatörü Hakan Başlık, 61. Hükümetin yeni kabinesinde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı olarak görev alan Mehmet Mehdi Eker"in "Helal Gıda" konusunda talepleri olduğunu belirtti. Bugün dünyada "helal gıda ve helal ürün pazarının 2 ttrilyon doları aştığını belirten Başlık, “Türkiye bu fırsatı değerlendirmelidir” dedi.
"Güvenli Gıda" kavramı son yıllarda dünyanın en önemli gündemlerinden biri haline geldiğini belirten MUTİAP Genel Koordinatörü Hakan Başlık, İslam dünyasında Güvenli Gıdada"dan ziyade "Helal Gıda"ya önem verildiğini ve bu soruna el atılması halinde Türkiye"nin kısa sürede İslam ülkelerine ihracat merkezi konumuna geleceğine inandığını söyledi.
Şu anda Güvenli Gıda Sertifikasyon Merkezleri"nin Avrupa ve Batı menşeli olduğunu belirten Hakan Başlık “Güvenli gıda hangi toplumlar ve hangi kriterlere göre güvenli sayılıyor. İslami kriterlere uygun olmasa da bir ürün pekala güvenli sayılabiliyor. Bugünkü haliyle Güvenli Gıda Kriterleri ve bu kriterlere göre üretilmiş ürünler dini hassasiyeti olan toplumların beklentilerine karşılamaktan uzaktır. Dünyada "Helal Gıda" ve "Helal Ürün" pazarının 2 Trilyon Doları aştığı öngörülmekte. İhracat çıtasını sürekli yükselten Türkiye"nin önünde müthiş iki fırsat var. Bunun ilki; Türkiye"nin ürettiği ürünlerin bu belgeye sahip olması durumunda pastadan büyük pay alma şansına sahip olacaktır. İkincisi ise Türkiye Helal Gıda Sertifikasyon Merkezi olacaktır” diyerek Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker"den üreticiler adına bu yönde talepleri olduğunu söyledi.
Bu arda MUTİAP Projeler Koordinatörü ve aynı zamanda Nazilli ve Çevreleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi"nde yıllardır yöneticilik yapan Mehmet Şimşek ise "Türkiye'de yıllardır ürettikleri ürünleri dışarıya satmak için bedeller ödeyip süreçler yaşayan ihracatçı mevcut kriterle birlikte İslami zorunluluk ve sorumluluğu da kapsayan daha kapsamlı olacak "Helal" sertifikasını Türkiye"den alabilecek. Yeniden yapılandırılan Gıda Tarım ve Hayvancılık adını alan Bakanlığın ilk icraatı bu konu olmalıdır. Bu konu milli politikamız haline getirilerek ilgili bakanlıklar, sivil toplum kuruluşları, özellikle tüketici dernekleri, tarımsal üretimin tüm aktörleri ve medya bu konuyu ivedilikle el atmalıdır. Bu ekonomik ve vicdani bir sorumluluktur. Türkiye"de gerek yetişmiş kadro ve teknik donanım altyapısı bu konuda mevcuttur. Yıllardır bu işe gönül vermiş duyarlı ve özverili çalışan bazı girişimler bile var. Üstelik bu insanlar Türkiye"nin adını bu tür organizasyonların dahi tabi oldukları bir seviyeye yükseltmişlerdir” ifadelerine yer verdi.