Küresel sömürünün birer dayatması mıdır bu söylem? Yoksa haklı kandırmanın başka bir yöntemi mi? Her iktidara gelen kendisini halkın iradesi olarak kabul edip, her yaptığını meşru göstermeye çalışması sömürünün şanından mıdır?
12 Eylül cuntasıda kaynağını halktan aldığını söylüyordu. Hatta meydanlarda kutsal kitaptan alıntılar yaparak, bir yerde hakka da dayanmaya çalışıyordu. Ama sonunda militarist ve baskıcı yapısını unutturamadı. Darbeciler bir dönem iktidarda kaldı. Hâlâ iktidarda çünkü AY ve yasalar, kurumlar bu dönemin ürünü ve hâlâ varlığını sürdürüyorlar.
12 Eylüldeki kişileri yargılamak çözüm mü? Değil. Çözümün sadece yüzde 10u. Asıl kurumları, mantığı, hukuğunu değiştirmek lazım. AKPde 12 Eylül mantığının bir sonucudur. Bunu nereden mi anlıyoruz; çok basit. AK Parti Aydın Milletvekili Sayın Ali Gültekin Kılınçın sözlerinden. hatta tüm AK Partililerin söylemlerinden.
Demokrasiler, uzlaşı kültürlerinin yaygınlaşması, toplumların eğitim kültür seviyesinin yükselmesi ve özellikle burjuva sınıfının işçi sınıfı ile rantını bir nebze paylaşmaya yanaşması sonucu ortaya çıkan uzlaşmaya dayalı yönetim şekilleridir. Ve bu yönetim şeklinde asıl olan çoğunluğun iktidarı değil azınlığın iktidarıdır. Yani azınlığın söz söyleme özgürlüğünün korunması ve taleplerinin dikkate alınmasıdır. Aksi duruma ise literatürde, ben çoğunluğum her şeyi yaparım diyenlere ÇOĞUNLUĞUN DİKTATÖRLÜĞÜ denilmektedir.
Hâl böyle olunca, Sayın AK Parti Aydın Milletvekilinin "AK Parti milli iradeyi temsil ediyor" sözü bir dikta hevesini çağrıştırmaktadır.
AK Parti milli iradeyi temsil ediyor da, CHP, MHP, BDP kimi temsil ediyor. Bu partilerin milletvekilleri de bu ülkede yaşayan insanların oyları ile seçilmediler mi?
Yoksa bu insanlar uzayda mı yaşıyor?
Sırf azınlıkta kaldılar diye bu seçmenin söz hakkı olmayacak mı? Bu seçmenin ne dediğine bakılmayacak mı, ya da bu seçmen ve temsilcileri her ne pahasına olursa olsun SUSTURULACAK MI?
Demokrasiler uzlaşı yönetim şeklidir.
Eğitim sistemi baştan aşağı yenilenmelidir. Ancak bu yapılırken demokrasinin özüne uygun uzlaşarak yapılmalı ve eğitimdeki sömürüye son verilmelidir. Gazeteciler gün ışığına çıkarılmalı, öğrencilerin tutukluluğuna son verilmeli, YÖK denen 12 eylül kurumu kaldırılmalıdır.
Asıl Milli irade bunları istemektedir.