Türk siyasi hayatına 43 yıldır damgasını vuran Necmettin Erbakan Hakkın rahmetine kavuştu.
Necmettin Erbakan, bir iki kelime ile anlatılacak lider değildir. 1969 yılından itibaren dini referanslarla etrafına büyük kalabalıklar toplamayı başardı. 1971de Milli Nizam Partisi ka patıldı, yerine Milli Selamet Partisini kurdu. 1973 Milletvekilliği Genel Seçimlerinden sonra Bülent Ecevit Hükümetinde Başbakan Yardımcılığı görevine getirildi. Ancak bu koalisyon uzun ömürlü olmadı. 1974 Kıbrıs Harekatından sonra Ecevit ve Erbakan ayrıldı. Merhum Erbakan, 1980e giden yolda kendi gurubunun gençlerini anarşiden uzak tuttu ve 12 Eylül Askeri Harekatında Erbakanın Milli Selamet Partisine yine kilit vuruldu. Anavatan Partisi, 4 eğilimi etrafında toplamayı başardı. Bu yıllar, Milli Görüşün en etkisiz olduğu dönemdi. 1980 yılında kapanan siyasi partiler, 1991de tekrar tarih sahnesine çıktı ve Refah Partisinin yıldızı bu yıllarda her gün biraz daha parladı. Merhum, Milli Görüş kimliğini yeniden sırtına geçirdi. Artık Erbakan, yeni kadrolarla her geçen gün biraz daha güçlendi. 1995 Milletvekili Genel Seçimlerinde 155 milletvekili çıkardı ve DYP ile Refah-Yol Hükümetini kurdu. Ancak Erbakan, 1997 yılında bir Ramazan gecesi, Başbakanlık konutunda tarikat liderlerine iftar yemeği verince olan oldu. Ve Türk Silahlı Kuvvetleri 28 Şubatta bir bildiri yayınladı. Kısa süre sonra Refah-Yol Hükümeti istifa etti. Bu sırada Cumhurbaşkanı Demirel, en az milletvekili olan DSP lideri Ecevite hükümet kurma görevi verdi. 1999 Milletvekili Genel Seçimlerinden sonra Türk siyasi hayatı yeniden şekillenirken, Erbakan Hocanın öğrencileri AK Partiyi, Recai Kutanda Saadet Partisini kurdu.
Erbakan Hocanın kolay yıllar yaşadığı söylenemez. Kurduğu partilerde Milli Görüş düşüncesi hep öne çıktı, siyasal islam ideolojisi, her geçen gün biraz daha ivme kazanıp, yaygınlaştı. Türkiye, siyasal islam düşüncesini Erbakan ile tanıdı. Bugünkü yönetim de bu geleneğin bir ürünüdür. Merhum Erbakan, siyasi hayatı boyunca ortaya koyduğu programa, siyasal İslam değil, Demokratik İslami Mücadele adını verdi. Türkiye bu dönemde türbanla da tanıştı. Ayrıca Hoca, öğrencilerinin hesap sorma mürüvvetini de gördü. Her insan hata yapar. Erbakan da Saadet Partisini bölüp, Genel Başkanlığa gelmesi büyük bir hataydı. Ama başkanlığı uzun sürmedi. Son muradıydı, ebediyete intikal etti. Allah rahmet eylesin.
BAHÇELİ GELEMEDİ
Cumhuriyet Meydanı, bayraklarla süslendi. MHP Genel Başkanı Ortaklara kadar geldi. Miting sırasında Necmettin Erbakanın ölüm haberini alınca, mitingi yarıda bırakıp, Ankara yollarına düştü. MHPnin Aydın ve İzmir Milletvekilleri ise Sökeye gelip, soluğu parti lokalinde aldılar. Ağzı iyi laf yapan Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural ve Ali Uzunırmak, lokalde yaptığı konuşma ile partilileri coşturdular. Vural, MHPnin Aydında yükselen bir değer olduğunu ve oylarının her geçen gün arttığını söyledi. 12 Haziran seçimlerinin Türkiyeye hayırlar getirmesini diledi. Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak da uzunca bir konuşma yaptı. Belli ki hazırlıklıydı. Pamuk üreticisinin içinde bulunduğu durumu rakamsal verilerle anlattı. Bir ilginç benzetmesi de şöyleydi, Eskiden taban fiyatları açıklandığında, bankacılar çiftçiye mevduatınızı bize getirin derdi. Şimdi ise size kredi verelim diye ayaklarına gidiyorlar. MHP Milletvekili Ali Uzunırmak bölgenin bütün sorunlarını tek tek ele aldı, iktidara geldiklerinde bütün sorunların üzerine gidip, çözeceklerini söyledi. Bu arada lokalde toplanan vatandaşlar milletvekillerine çeşitli sorular yönelttiler.
MUSTAFA BOZKURT,
AKP HİÇ YATIRIM YAPMADI
18. Dönem Milletvekili Mustafa Bozkurt, dün yaptığı açıklamada, Söyleyin bana, AKP 8 yıl boyunca Sökeye ne yatırım yaptı? dedi.
Anadolu Ajansı muhabiri Necati Maldarın da hazır bulunduğu basın açıklamasında Bozkurt, 1991-1994 yılları içinde ANAPın bölgede 22 büyük hatırı sayılır yatırıma imza attığını, AKP döneminde ise devletin yatırım yapmayı unuttuğunu, sadece ANAPın yarım kalan bir-iki yatırımını uzun süren bir ihmalden sonra tamamladığını söyledi. 18. Dönem Milletvekili Mustafa Bozkurt AKP İktidarına tepki göstermekte haklıydı. Çünkü ANAP İktidarı döneminde Sökede durum çok farklıydı. 4 yıl boyunca Söke, kuruluşundan o güne kadar hiç rastlamadığı hizmeti, 1991-1994 yılları arasında gördü. Sazlıköyden Akbüke kadar uzanan çizgide 10 civarında hastane büyüklüğünde sağlık ocakları, Söke ve Didime devlet hastanesi, sağlık evleri, ilköğretim okulları, emniyet sarayı, vergi dairesi, PTT binası, Adliye binası, şehir stadının yeniden düzenlenmesi, Didime bir stad, eski belediye çöplüğüne spor kompleksi projesi, İş-Kur binası ve rehabilitasyon merkezi, kız öğrenci yurdu, Söke Lisesi Spor Salonu, aynı bahçeye bir ortaokul! aklıma gelen yatırımlardı. O yıllarda Söke, bir şantiye haline gelmişti. 1984 yılından başlayarak Belediye Başkanı Mehmet Semerci de Yenikent projesi ile Sökeye ayrı bir çehre kazandırmıştı. Artık günümüzde böyle yatırımlar olmuyor. Sanki herşey geçmişte kaldı. Sanki üstümüze ölü toprağı serpilmişçesine bir arpa boyu bile gelişme gösteremiyoruz.