MİLLETVEKİLİ ERDEM’İN HASTALIĞI SİZCE NEDİR?

DURMUŞ TUNA

Söke Belediye Başkanı Süleyman Toyran, Milletvekili Mehmet Erdem’in kanun ve hukuk tanımazlığına çok güzel cevap verdi. Söke Çayı Projesinde kararlı olduklarını söyleyen Başkan Toyran, Milletvekili Erdem'i çok güzel de eleştirdi.
AK Parti Aydın Milletvekili Mehmet Erdem’in kendisini çok iyi tanıyan biri olarak yaptığı açıklamaları yadırgadığını belirten Başkan Toyran; “Ticaret Odası Başkanlığı yaptığım dönemde odaya her gelişinde layık olduğu gibi karşılandı, biz ne zaman Ankara’ya gitsek önümüze düştü bize yardımcı oldu. Sayın Vekilimizin benim neyi yapıp, yapamayacağımı çok iyi bildiğini düşünüyorum” dedi.
Buradan şu sonuç çıkıyor! Erdem, söylediği hukuksuzluğu ve de kanun tanımazlığı başkan Toyran’ın yapmayacağını bildiği halde öneride bulunuyor...
Peki, “Bunu neden yapıyor derseniz!” cevabı ortada. Hem de apaçık ortada. Daha önceki yazımda belirttiğim gibi amaç üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek. Amaç üzüm yemek olsaydı izlenecek yol da farklı olurdu. Örneğin; Söke Belediye Başkanlığı odasında biraraya gelinir ve sorunun çözümü için fikir alışverişinde bulunulurdu. Yani, iyi niyet gösterisi yapılırdı. Fakat öyle olmadı. Milletvekili Erdem’in Söke’ye yaptığı ziyaretin de esnafla yaptığı toplantının da elle tutulur yanı ne yazıkki yoktu.
Milletvekili Erdem tamamen trübünlere oynadı. Bu saatten sonra da bu işin çözümü yolunda en ufak bir ihtimal bırakmadı. Çünkü güvensizlik ortamı yarattı. Söke ziyaretinin Başkan Toyran’ı dolayısıyle de CHP’yi yıpratmaya yönelik olduğunu herkes gördü.
Bence bu olayda başka bir ayrıntı daha var. Bu ayrıntı çok önemli. Sayın Erdem Söke’ye gelirken ve esnafın karşısına çıkarken dersini iyi çalışmadığını gördük. Yaptığı açıklamalardan anladığım kadarıyle yanlış bilgilendirilmiş. Tam donanımlı olarak esnafın karşısına çıkmamış. Böyle olunca da pot üstüne pot kırdı. Bir ara  Söke Belediye yönetiminin haklı olduğunu söyledi. Hatta destek verebileceklerini belirtti. Sonra da kalktı mahkeme kararını dikkate almamalarını önerdi. Bu önerisini de çok iddialı sözlerle destekledi. Devletin hiç bir kurumunun kendilerini rahatsız etmeyeceğini, dükkanların yıkılması yönünde baskı yapamayacağını iddia etti. Bir nev’i Devletin kurumlarına aba altından sopa gösterdi. Bu konuşmayı kapalı kapılar ardında yapsaydı bir nebze olsun anlayabilirdim. Ama sen kalkar da basının önünde hem de fütursuzca konuşursan ben bu işte bir art niyet ararım. Sorumluluk sahibi bir insan olarak bildiğim Mehmet Erdem’i daha önce defalarca takip ettim. Böylesine acemice bir yaklaşımına hiç bir zaman rastlamadım. 
“Vatandaş diyor ki: Allah AK Partili miletvekillerinden razı olsun” başlıklı ve 20/03/2013 tarihli yazımdan da anlaşılacağı gibi, sayın Erdem o olayda sorumluluk bilinciyle hareket etmiş ve bana da kendisi için güzel bir yazı yazmak düşmüştü. 
O yazımdan bir alıntı yapmak istiyorum ve ne demek istediğimi çok iyi anlayacağınızdan eminim.
“Söke Kaymakamı Mehmet Demirezer'in sorunun çözümü için Söke'ye davet ettiği AK Partili Aydın Milletvekilleri yaklaşımlarıyla taraflı tarafsız bir çok kesimden övgü alıyorlar. 
Milletin vekilleri Mehmet Erdem ve Ali Gültekin Kılınç yaşanan soruna duyarsız kalmayıp, çözüm için izlenmesi gereken yol haritasını herkese göstermişlerdir.
Kısa bir süre önce, oylarıyla belediye başkanı seçilmesine vesile oldukları kişi tarafından kapı dışarı edilen vatandaşlar; Mehmet Erdem ve Ali Gültekin Kılınç'ın yaklaşımı karşısında memnuniyetlerini gizlemiyorlar.
Şov yapmadan net bir şekilde yol haritasını işaret eden vekillere teşekkür ediyorlar. Karşı karşıya kaldıkları tehlikenin farkında olan ve kendilerine dost elini uzatan, "AK Partili miletvekillerinden Allah razı olsun." diyorlar.”
İşte gördüğünüz gibi hem nalına hem de mıhına vurabiliyoruz. Ogün öyle davranan vekilimiz Erdem bugün neden böyle davrandı dersiniz??? Merak ediyorum doğrusu!!!
Ve de yazımı şu sözlerle bitirmiştim:
“Yaşanan etki ve tepki olayıdır.
Bir taraf horladı, bir taraf elini uzattı.
Siyaset hoş görü sanatıdır... 
Sabır işidir… 
Tahammülsüzsen başarılı olamazsın...
"İki dönem belediye başkanlığını kazandım. Söke'de sol seçmen çoğunlukta, yine kazanırım. Yeni seçim sistemi benim ve partimin lehine." diye düşünüyorsan yanılıyorsun.
Söke'de günlerdir belediyeden kovulan vatandaşlar konuşuluyor.
Bu çirkin davranışınız ayıplanıyor.
Öte yandan siyasi rakipleriniz sayenizde övgü dolu sözler alıyorlar. 
Ne demişler; her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır.
Her koyun da kendi bacağından asılır.”
Şimdi de sayın Erdem kendi bacağından asılmak üzere. Hem de üç kuruşluk siyaset uğruna. Sayın Erdem bir hastalığa yakalandı ve kurtulması imkansız gibi. Bu hastalığın ne olduğunu da kendisi dışında herkes görüyor ve biliyor. Hastalığın adını bu yazımda kullandığım fotoğraf karesindeki bakışlarından anlayabilirsiniz. Kendisine acil şifalar diliyorum...