Asıl adı Metin Can olan ve Sufi Aydın sahte ismiyle sosyal medyada dolaşan Haber MC sitesinin yazarı günlerden beri Aydın Büyükşehir belediyesi hakkında karalama haberler yapıyor. Daha önce perde gerisindeydi ve taşeron kullanıyordu. Aydın Gündem isimli haber sitesinin sahibi Yalçın Yıldırım ve sitenin yazarlarından Hasan Kadife aracılığıyla işini gördürüyordu. Aslı, astarı olmayan gerçek dışı yani yalan haberlerle kişilere saldırıyorlardı. Kurguda iyi oldukları için de sokaktaki vatandaşın kafasını bulandırabiliyorlardı. Mağdur ettikleri kişiler noter aracılığıyla kendilerine yayınlamaları tistemiyle düzeltme metni gönderdiklerinde de talepleri geri çeviriyorlardı. Gerekçe olarak ta düzeltme talebinin noter değil, mahkeme kanalıyla gelmesi gerektiğini savunuyorlardı. Ya da kendilerine gönderilen düzeltme metninin resmi olmadığı gerekçesini ortaya atıyorlardı. Ve böylece de, kişilik haklarına saldırı gerçekleştirilmek suretiyle mağdur edilen namuslu, dürüst yöneticiler kendilerini savunamıyorlardı. Hal böyle olunca da, Gerçek Gazetesi yönetimi olarak mağdur ettikleri insanların düzeltme metinlerini yayınlama kararı aldık.
Böyle bir kararı neden aldığımız konusuna gelecek olursak!
Olayın bu yönü de oldukça ilginç!
Bu organizasyonun ele başısı Metin Can ve yardımcısı Yalçın Yıldırım basın üzerinde öyle bir hakimiyet kurmuşlar ki, şaşarsınız. Bunlara kimse cevap veremiyor, tartışmaya giremiyor, sataşamıyor. Yan bakanın gözünü çıkarıyorlar.
"Benim meselem, bizim meselemiz!" diyorlar...
"Karışanı fena yaparız!" diyorlar…
Biz; Basın Ahlak Yasası'nı hiçe sayan bu ekibe "durun!" demeye karar verdik ve yola çıktık. Mağdurların cevap haklarını yayın kuruluşlarımızda yayınlamaya başlayınca birden çıldırdılar.
"Vay… Sen misin düzeltme metnini yayınlayan?" diye saldırıya geçtiler. Akla, hayale gelmeyecek ithamlarda bulundular, kişilik haklarımı ihlal ettiler. Mağdur ettikleri yöneticilere yaptıklarını yapmaya başladılar. Şantaj, tehdit ve karalamayla bizi sindirmeye çalıştılar. Tabii ki, atladıkları bir konu vardı. Bunu gözden kaçırdılar.
Biz; Gerçek Gazetesi yönetimi olarak bu gibi tehditlere aldırış etmeyiz. Biz; bir işe başladık mı sonuna kadar götürürüz.
Göreceksiniz götüreceğiz de…
Öncelikle bizi takip eden okuyucularımızdan özür dilemek istiyorum. Dün gece 01:32'de yayına vermem gereken yazımda sapma oldu. Biraz ağlık sorunları yaşadım. 24 saat süre tanımıştım Metin Can'a ve "Aydın Valisi ile aranda geçtiğini söylediğin konuları açıkla! Neyin anlaşmasını yaptın?" diye sormuştum.
Bu süre bitiminde açıklamazsa da kendim açıklayacağımı belirtmiştim.
Açıklayıp, açıklamadığını bilmiyorum!
Çünkü yazılarını paylaştığı Haber MC yayında değil. Sosyal medya üzerinden de, dün gece itibariyle takip etmeyi bıraktım kendisini. Engelleme yaptım anlayacağınız. Oluşturduğu sahte bir hesaptan Sufi Aydın sahte isminin arkasına sığınarak küfürler eden bir kişiyle işim olmaz.
Dün gece yazdığı iftiralar nedeniyle de bu saatten sonra ne yaptığının önemi kalmadı artık.
Konu çok uzadı ve konuya drekt olarak girmekte fayda var.
AÇIKLIYORUM…
Metin Can bugüne kadar, bazı kişiler hakkında yazdığı yazılar nedeniyle TC Mahkemeleri tarafından para ve hapis cezaları almış bir kişidir. Şimdi yaptığı gibi dün de insanları karalamış ve Devlet kendisini cezalandırmıştır. Yasa gereği de, benzer suçu 5 yıl boyunca tekrar işlememek şartıyla cezası ertelenmiştir. Ancak benzer suçu yani insanların kişilik haklarına saldırı suçunu bu süre zarfında defalarca işlediği için de cezasının ertelemesi ortadan kalkmıştır. Hapis yatma durumu ile karşı karşıya kalmıştır. Böyle olunca da, Aydın Büyükşehir Belediyesi'nin kapısını çalmış ve borçlarının ödenmesini istemiştir. Talebi kabul görmeyince de, bir şekilde Aydın Valiliği'nin yolunu tutmuştur. Aydın Valiliği yetkilileri de kendisine yardımcı olabileceklerini belirtmişlerdir. Para yardımı olmasa da en azından hapis yerine denetimli serbestlikten faydalandırma sözü verilmiştir kendisine. Artık bir nev'i Aydın Valiliği'nin ve de Aydın Valisi Erol Ayyıldız'ın gazetecisi olmuştur. Aydın Valiliği'ne istediği zaman, istediği şekilde, istediği rahatlıkta girer ve çıkar olmuş. Bir tek oda verilmediği kalmış Metin Can'a. Bu arada, sonradan ekibine dahil ettiği bir gazeteciyi de Devlet memurluğu kadrosuna aldırabileceği yalanıyla kendisine bağlamıştır. Gel zaman, git zaman Vali Ayyıldız ile makam odasında özel görüşmeler yapar olmuş! Samimiyet öyle bir artmış ki, Devletin gizli sırları konuşulur olmuş ikili arasında! Planlar, projeler yapılır olmuş! Sonra iş başka mecralara taşınmış! Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'na kumpas kurmaya kadar gitmiş. Düne kadar yazılarıyla desteklerken, birden Başkan Çerçioğlu'na yönelik düşmanca yazılar yazmaya başlamış. Yazılarıyla da kalmamış bazı iddialar dillendirmeye başlamış. Kendisene Vali Ayyıldız'ın söylediğini iddia ettiği bu sözleri öyle bir dallanmış, budaklanmış ki, adeta şehir efsanesi halini almış. Bu arada Valilik'te görevli bir kişi ile öyle sıkı, fıkı olmuşlar ki, aralarından su sızmaz olmuş. Artık taraflar arasında bilgi alış-verişi sıklıkla, bu şekilde yapılmaya başlamış…
Bunları nereden biliyorsun derseniz, mübarek kendisi anlattı. Aydın Valisi Erol Ayyıldız karşıtı yazılarım nedeniyle beni defalarca arayıp, yazılarımı sonlandırmaya çalışmıştır. Hatta Vali Bey ile bizi bir araya getirmeye bile çalışmıştır. Vali Bey'in çok iyi bir insan olduğunu ve tanıyınca hakkında bir daha olumsuz yazılar yazmayacağımı bile iddia etmiştir. Her görüşmemiz sonrasında Valilik aleyhine yazdığım yazılardan sonra beni arayıp, dostane bir üslupla serzenişte bulunmuştur. Anladığım kadarıyla, beni ikna konusunda görevlendirilmiş ve başaramadığı her denemesinde de iş bitirici özelliği zarar görmüştür.
Ancak, bu görevlendirme kim tarafından yapılmıştır ve ya böyle bir görevlendirme varmıdır, yok mudur? bilemem. Benim bildiğim, bu adamın Aydın Valiliğiyle bir şekilde bağlantısı olduğudur. Aksi halde, Aydın'ın mülklerinin Aydın'da kalması yönünde Valilik yetkililerine karşı yaptığımız yayınlar nedeniyle devreye girmesi ne demektir?
Sayın Valim…
Şimdi bu köşemden bir bilgi paylaşacağım ve Aydın halkı ile hep birlikte takibini yapacağız!
Metin Can ve Söke'den bir gazeteci ağabeyimiz diyor ki;
Malların paylaştırılması için sizin marifetinizle ouşturulacak komisyondan çıkacak sonuç Aydın Büyükşehir Belediyesi için hüsran olacaktır! Güya, Başkan Çerçioğlu hukuk mücadelesi başlattığı için pişman olacakmış! Komisyon üyeleri ayarlanmış ve sıkı, sıkı tembih edilmişler. Aydın Büyükşehir Belediyesi'ne verilen mülkler bile alınıp, diğer ilçe belediyelerine dağıtılacakmış! Başkan Çerçioğlu size karşı iki kez hukuk mücadelesi kazandığı için işi kan davasına çevirmişsiniz! Rövanş peşindeymişsiniz! "Koskoca Devletin Valisi bunu Başkan Çerçioğlu'nun yanına bırakır mı?" diyor! Sarı bina yani belediye binasının tapusunun bile Efeler Belediyesi'ne geçeceğini iddia ediyor! Daha neler demiyor ki…
Sayın Valim...
Bu iddialar çok vahim! Yenilir, yutulur cinsten değil. Devleti temsil ediyorsunuz ve bu iddiaları Devlet ciddiyeti gereği cevaplamak durumundasınz.
Bu adamın ve Söke'deki diğer gazetecinin sarfettiği bu sözleri söylediniz mi?
Bekleyip, göreceğiz!
İddialar deli saçması mı yoksa Metin Can sözü(!) mü?
Konunun bir boyutu işte böyle…
Diğer boyutu da var ve onu da yazacağım!
Diğer boyutu Başkan Özlem Çerçioğlu'na bu gazeteciler ve ağababaları tarafından kurulan kumpas. Yarın da o kumpasın ana hatlarını yayınlayacağım.
VALİ AYYILDIZ'IN SUSMA LÜKSÜ YOK
Sayın Vali Ayyıldız'ın gelişmeleri yakinen takip ettiğini ve gelişmelerden rahatsız olduğunu biliyorum. Ortada bir gerçek var! O gerçek te bu adama Valilik'ten bilgi sızdığıdır. Bunu da nereden bildiğimi soracak olursanız, kerameti kendimden görüyorum. Şahsınıza yönelik yayınlarım nedeniyle, Gerçek Gazetesi'nin resmi ilân yayınlama hakkını iptal ettirme girişiminizi nasıl öğrendim sanıyorsunuz! Maliye boyutundaki girişimlerden de haberim var!
Anlayacağınız balık baştan kokmuş...
Aydın Valiliği'nde laçkalık hakim olmuş...
Başkan Çerçioğlu'na operasyon düzenleneceği haberi Vali Bey'in ismi kullanılarak basın mensuplarının dilinde!
Operasyon söylentileri Aydın halkını germiş. CHP Aydın İl Örgütünü bırakınız, CHP Genel Merkezi ayağa kalkmış. CHP'li Milletvekilleri olayın ciddiyeti üzerine Aydın'a çıkartma yapmışlar. Metin Lütfi Baydar ve Fatih Atay konu hakkında peş, peşe açıklamalar yaptı ve Vali Ayyıldız'dan açıklama beklediklerini söylediler. Ama siz susmayı tercih ediyorsunuz. Sizin yerinize AK Parti Aydın Milletvekili Sadık Atay operasyon iddialarını doğrular nitelikte bir konuşma yapıyor.
Devlet zarar görüyor sayın Valim...
Hem kurum içerisinde hem de kurum dışarısında soruşturma başlatılması talimatını vermelisiniz. Gazeteciler boyutunda da inceleme başlatın ki, gerçekler ortaya çıksın.