100 yıl önce Skyes-Picot anlaşması ile çizilen Ortadoğu haritası yeniden çizilmek istendiğini belirten Yeni Fikir SAM Başkanı Mesut Mezkit "Yüz yıldır sürdürülen ve bugün son şeklini alan parçalama planları Büyük Ortadoğu Projesi(BOP) adı altında devam ettirilmesi amaçlanmaktadır. Plan çerçevesinde Ortadoğu olarak belirtilen; esas itibariyle İslâm Coğrafyası olan bölgenin Türkiye’yi de içine alacak şekilde parçalama projeleri hayata geçirilmektedir. ABD eski Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice 7 Ağustos 2003 tarihinde Washington Post gazetesinde yayımlanan bir makalesinde Türkiye’nin de aralarında bulunduğu Ortadoğu’da mevcut 22 devletin rejim, sınır ve haritalarının değiştirileceğini yazmıştı. BOP projesi ile bu bölge yeniden şekillendirilmeye çalışılmakta, bunun için payanda örgütler kullanılmaktadır. Başta ABD olmak üzere Yahudi-Hristiyan Uygarlığı’nın halihazırdaki planı, marjinal gruplar marifetiyle İslam coğrafyasını bölüp parçalamaktır. Bunun için bölgemizde ve ülkemizde PYD, PKK, DAEŞ, DHKP-C gibi terör örgütleriyle kendi amaçlarına zemin hazırlamaktadırlar" dedi.
’SURUÇ’TA YAŞANANLAR BU PLANIN BİR PARÇASI’
Terör örgütlerinin Suruç’taki patlamayı bahane ederek terörist faaliyetlerine hız verendiklerini söyleyen Mesut Mezkit, "Terör örgütü PKK’nın alçakça saldırılarına karşılık veren Türk Devleti’nin bu hamlelerine karşılık bazılarının hemen “çözüm süreci”ne sarılmaları manidardır. Bu noktada Türkiye’ye yönelik terörist faaliyetlerini artıran, başta - PKK olmak üzere DHKP-C ve benzerlerinin üzerine kararlılıkla gidilmelidir. Bir takım akil adamlar adı altında yürütülen “acilen çözüm süreci” tantanalarına pabuç bırakılmamalıdır. Askeri ve güvenlik merkezli harekatı, PKK’yı masaya oturtmak amacı taşıyor gibi fikirleri kamuoyuna enjekte edenler, iktidarı yanlış yönlendirmeye çalışanlardır" dedi.
’KİMLİĞİNE BAKILMAKSIZIN’ TERÖR ZİHNİYETİ TAŞIYAN HERKES BU PLANIN PARÇASIDIR "
Başkan Mezkit "Teröre son darbe indirilinceye kadar gerçek manada askeri harekât devam ettirilmelidir. “Mücadele edilmeden muzaffer olunmaz” sözünden hareketle ne pahasına olursa olsun teröriste müsamaha gösterilmemeli; içteki destekçileri bertaraf edilmeli; bununla birlikte -başta Aydın’da olmak üzere- milli birlik ve beraberliğin tesisi adına PKK zihniyeti ile Kürt vatandaşları kesin ve kalın çizgilerle birbirinden ayırt edilmelidir.
Çözüm sürecine katiyen geri dönülmemeli, can havliyle sağa sola saldıran terör örgütüne “merhametli” davranılmamalı; devlet hukuku içinde başı ezilmelidir. İçteki ve dıştaki dolaylı ve dolaysız destekçileri açığa çıkarılmalı; bunlar, Türk milletine teşhir edilmelidir. Elebaşları bertaraf edilerek sonuca gitmek, asıl hedef olmalıdır. Terörist başlarının “aman” dilemelerinin taktikten başka bir şey olmadığı göz önünde bulundurularak mücadeleye devam edilmelidir"
’MİLLİ BERABERLİK SAĞLANDIĞINDA BUNDAN EN ÇOK KÜRT VATANDAŞLARIMIZ MUTLU OLACAKTIR’
Başkan Mezkit son olarak "Türk Devleti’nin, gücünün test edilmesine izin vermeden, her türlü kalleş saldırıya karşı cevap hakkının olduğunu fiili olarak göstermesi elzemdir. Hem PKK hem de PYD terörünün kökü kurutulmalı ki Yahudi-Hıristiyan Uygarlığının planları kursaklarında kalsın. Millî birlik ve beraberlik, güçlü bir otoriteyle mümkündür. Görülecektir ki kamu güvenliği tesis edildiğinde, bu durumdan en fazla Kürt vatandaşlar memnun, mutlu ve huzurlu olacaktır. Kendi terörünü halleden bir Türkiye; belki, o zaman Doğu Türkistan’a da eğilecektir" diyerek sözlerini noktaladı.