Son günlerde sıkça gündeme gelen zehirli tekstil ürünleri ve Uzak Doğu ürünleri olarak bilinen güneş gözlükleri içerdikleri maddeler nedeniyle kanseri tetikliyor. Tekstil ürünlerinde en tehlikeli maddenin sentetik elyaf olduğunu belirten İstanbul Gelişim Üniversitesi Moda ve Tekstil Tasarımı Bölüm Başkanı Yrd. Doç.Dr. Saim Engin Akdoğan,
“Tekstil ürünlerinin doğal ve sentetik kaynaklı alt yapısı vardır. Doğal olanlar hayvanlar ve bitkilerden oluşan tekstil ürünleridir. Bunlar çok sağlıklıdır ve yıkama ve kurutmada kırışıklığa neden olurlar. Sentetik elyaflı olan giyimler ise buruşma dik ve temiz durur. Bu nedenle halkımız sentetik elyafları tercih etmemelidir. Bazı tekstil ürünlerinde ütü kullanılmaz ve yıkanmaz gibi ibareler bulunabilir. Bu onların tehlike arz ettiğinin kanıtıdır. Çünkü petrol türevli elyaflardan oluşan bu çeşit giysiler direkt insan tenine temasında zehirin vücut tarafından alınmasına neden oluyor. Bu nedenle tekstil ürünlerinde en tehlikeli şey sentetik elyaflı malzemeleri kullanmaktır” dedi.
“YÜZDE 40 SENTETİK 60 DOĞAL ÜRÜNLER KULLANILMALIDIR”
Bir tekstil ürününün etiketine dikkat edilmesi gerektiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Saim Engin Akdoğan, “Ürünlerini alırken üzerinde buruşmaz levhası var ise buna dikkat edilmelidir. Ürünleri sırf pamuktan yapmak çok zordur. Bir tekstil ürününde sentetik madde oranı yüzde 40’ı e geçmemelidir. Yüzde 40 sentetik 60 doğal ürünlerden oluşmalıdır. Bu oranları geçen bir ürün alınmışsa dahi bunlar birkaç kere yıkanmalıdır. Aksi takdirde vücut bu ürünlere karşı alerji yapar ve vücutta kızarıklıklar görülebilir” diye konuştu.
“ETKİLERİNİ YILLARA SONRA FARKEDECEĞİZ”
Merdiven altı olarak tabir edilen üretime maruz kalan bir diğer ürün ise güneş gözlükleri. Fiyatının ucuzluğu ve tezgahlarda yaygın olarak kullanılması nedeniyle tercih edilen bu ürünler etkisi yıllar sonra ortaya çıkacak hastalıklara neden oluyor. “Ultraviyoleye maruz kaldığımızı yıllar sonra fark edeceğiz” diyen İstanbul Gelişim Meslek Yüksekokulu Optisyenlik Bölüm Başkanı Yrd. Doç.Dr. Fadime Nuhoğlu, bu ürünlerin hammaddesinden dolayı kansere neden olduğunu açıkladı.
Önlem için optisyenlerden yardım almanın önemine dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Fadime Nuhoğlu, “Gözlük camlarının ultraviyoleyi ne kadar bloke ettiğini optisyenlerden öğrenmeliyiz. Bununla ilgili birçok teknik alet bulunuyor. Hammaddesinden dolayı bu ürünler kansere neden olabiliyorlar. Numarasız olması gereken güneş gözlüğü camları numaralı olabiliyor. En önemlisi güneş ışınlarını geçirerek gözün arkasında bulunan retinal hücrelerde hasar yaratıyorlar” ifadelerini kullandı.
“GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ ALIRKEN BELGELER KONTROL EDİLMELİ”
Güneş gözlüğünü alırken modeline dikkat edildiğinin ve bunun yanlış bir seçim unsuru olduğunun altını çizen Yrd. Doç. Dr Nuhoğlu, “Şu an sıkça duyduğumuz Uzak Doğu ürünlerinden bahsedecek olursak, ürünün ucuz olup olmamasından öte standart belgelerinin olup olmaması önemlidir. ISO, TSE, CE belgeleri kontrol edilmelidir. Genellikle tezgahta ucuz olan gözlükler satılmaktadır. Bunlar atık maddelerden yapıldığından tehlike oluşturur. Gözlük saplarındaki zehirli maddeler vücuda temas ederek deriye işler” ifadelerine yer verdi.