BİR YANDA ARITMA TESİSLERİ BULUNMAYAN SANAYİ KURULUŞLARI, BİR YANDA BELEDİYELER; UŞAK’TAN DENİZLİ’YE, ORADANDA AYDIN’A ULAŞAN BÜYÜK MENDERES NEHRİNİN PİS SUYU, SÖKE ALTINDA EGE DENİZİYLE BULUŞUYOR. BÜYÜK MENDERES NEHRİNDE BALIK TÜRLERİ YILDAN YILA YOK OLURKEN, TBMM ÇEVRE KOMİSYONU ÜYELERİ NEHRİ SADECE KÖPRÜ ÜZERİNDEN GÖZ UCUYLA SÖZMÜŞ, URADAN GÜLLÜK’E GEÇMİŞLERDİ. İŞTE MİLLETVEKİLLERİNİN GÖZ ARDI ETTİKLERİ BÜYÜK MENDERES NEHRİNİN İÇLER ACISI DURUMU!
Yılmaz ÖLMEZ
Gerçek Gazetesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Çevre Komisyonu Başkan ve üyeleri geçen hafta sonunda Aydın’a gelmiş ve Kuşadası’nda yaptıkları toplantının ardından cumartesi günü Büyük Menderes Nehri’nde incelemelerde bulunmak için Söke’ye hareket etmişlerdi.
Komisyon üyeleri Büyük Menderes Nehri köprüsüne geldiklerinde nehre sadece köprü üzerinden göz atıp Bodrum Güllük’e hareket etmişlerdi. Bundan sonrası malum; burada Guletle denize açılın Milletvekilleri sözde balık çiftliklerini gözlemlemiş, dönüşte de koli koli çipuralar otobüs bagajına yüklenmişti. 15 Milletvekili Çevre komisyonu üyesinin göz ucuyla gözlemledikleri Büyük Menderes Nehri adeta siyah nehir görüntüsüne bürünmüş durumda. Menderes havzasında bulunan yüzlerce sanayi kuruluşu ve alt yapısı olmayan belediyeler çaylar ve dereler marifetiyle pis sularını Menderes Nehri’ne boşaltırlarken, ekmeğini nehirden balık tutarak sağlayan yüzlerce insan bugünlerde balığa hasret kalmış durumdalar. Son yağan yağmurlarla Menderes Nehri’ndeki su seviyesi yükselirken, nehrin Ege Denizi’yle buluştuğu bölgeye ulaştığımızda balıkçıların oldukça dertli olduklarını gördük. 15–20 yıl öncesine kadar Sazan, Sarıbalık, Yılan balığı ve Yayın balıklarının bolca olduğu nehirden su dahi içildiğini hatırlatan balıkçılar, “Son yıllarda balık çeşitleri azaldı. Bundaki en büyük neden de suyun kirlenmesi. Sanayi kuruluşları ve belediyeler atık sularını nehre boşaltıyorlar. Suyun rengi siyaha dönmüş durumda. Bölgede pamuk çapası yapan işçiler Menderes’in suyunu içerlerdi. Şimdilerde nehirde canlı dahi barınmıyor. Günlük 40 kilo 50 kilo balık aldığımız günler mazide kaldı. Şimdi birkaç kilo balık tutabiliyoruz. Buda tekne yakıtımızı karşılamıyor. Çevre Komisyonu üyeleri bizim yanımıza gelseydi gerçeği yerinde görmüş olurlardı. Bu sular bünyesinde canlı barındırmadığı gibi bereketli toprakları da çoraklaştırıyor. Nehrin bir an önce bu kirlilikten kurtarılması için zeytinyağı işletmeleri gibi diğer sanayi kuruluşlarına da tebligatlar yapılıp, arıtma tesislerini oluşturmaları için takvim belirlenmeli” dediler.