Her gün politika yazmak, [hayır] düşünmek, sıkıcı bir şey.
Her gün ülkenin nerelere sürüklendiğine tanık olup, bu acıyı satırlara dökerek sanal dostlarla paylaşmaya çalışmak usandırıcı bir şey.
İnsan arada sırada soluk almak istiyor, neşelenmek, eğlenmek, düşüncelerin girdabından kendisini kurtarıp sığ ve durgun sularda yüzmek istiyor.
Sığ ve durgun sular mı?..
Evet böyle bir su biliyorum ben; gelin bu gün o suda hep birlikte kulaç atıp, yorgunluklarımızı ipe serelim.
İpe un serilir mi?..
Atalarımız sermişler.
Haydi yüzüyoruz.
Sizi TBMM lokantasına davet ediyorum, konuğumsunuz
Bilindiği gibi, Meclis Lokantasında yemek yiyebilmek için ya milletvekili olacaksınız ya da milletvekili misafiri.
Biz neyiz?
Bunlardan hiç biri.
O zaman sadece seyredeceğiz.
Seyreyleyip, bir şeyleri görüp, eğleneceğiz.
Örneğin, TBMMde yemin edildiği gün Meclis Lokantasında tam 7.000 küsur kişi yemek yemiş!..
Bildiğiniz gibi Meclis Lokantasındaki yemekler lezzetli, bol kepçe ve sudan ucuz
Etiyle, salatası, zeytinyağlısı ve tatlısı ile tıka basa yiyorsunuz, ödediğiniz para sadece 5 Türk Lirası gibi bir tutar
Yani hayat pahalılığı Meclise teğet geçiyor ve vekillerimize ulaşmıyor.
Ama millet yoksulluk sınırı batağında çile dolduruyor.
Devam ediyoruz:
Yemin töreni günü Meclis Lokantasında 200 adet bıldırcın yenmiş, 300 kilo kırmızı et, 100 kilo tavuk, 100 kilo balık, 250 kilo pilav ve 200 kilo kiraz çiğnenmiş, yutulmuş ve uygun bir şekilde hazmedilmiş
Ekmek mi?..
Meclis ekmek kapısı değil mi?.. Tam 5.000 tane de ekmek tüketilmiş o gün Meclis Lokantasında
7.000 kişi, 5.000 ekmek yemiş
Bize göre sayın milletvekillerimiz ve pek sayın misafirleri sağlıksız besleniyorlar. Ve bu gerçek, Türkiyenin ileri demokrasisinin geleceği için ciddi bir tehdit oluşturuyor.
Çünkü sanıyoruz o gün Meclis Lokantasında yemek yiyen insanların yaş ortalaması 50 civarındadır.
Sağlıklı beslenmeyen ve 50 yaş ortalamasında bu ülkeyi yönetmeye soyunmuş bu değerli elit kitle ve sayın misafirleri, sanıyoruz spordan da uzak bir yaşam sürüyorlardır.
Dolayısıyla gelecek yıllarda meclis aritmetiğini etkileyebilecek olan bu önemli nokta, temennimiz odur ki, derhal meclis gündemine taşınır ve bir çözüme ulaştırılır.
Gelelim Meclis Lokantasında kimlerin yemek yeme hakkı olduğu konusuna
Yazımızın baş tarafında bu konuya değinmiş ve soruyu milletvekilleri ve onların misafirleri olarak yanıtlamıştık.
İşte size Anayasal değeri olan ve Meclis İç Tüzüğü ile dallanıp budaklanması şiddetle muhtemel bir soru:
- Yemin etmeyen milletvekilleri ve misafirleri Meclis Lokantasında yemek yiyebilir mi?..
Gülmeyin.
Üzülün!
Eğer milletvekili seçilmiş bir kişinin milletvekilliği görevini üstlenebilmesi onun yemin etmesi koşuluna bağlanmış ise, o kişi Meclis Lokantasında da yemek yiyemez.
Eğer o milletvekili TBMM çatısı altında milletin kendisine yüklediği görevi bu nedenle icra edemiyorsa, Meclis Lokantasında da yemek yiyememesi gerekir.
TBMMnin değerli hukukçularına soruyoruz:
- Haklı mıyız, haksız mı?..
Haksızsak, lütfen gerekçelerini kamuoyuna açıklar mısınız?..