Son yıllarda faiz oranlarının düşmesi ve kredi vadelerinin uzaması ile, konut sektöründe büyük ölçüde hareketlilik ve artış oldu. Büyük rantların döndüğü bu sektörde yıllardır vergi kaçağı olduğu bilinen bir gerçek. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü verilerine göre, Türkiyede son 5 yılda 6 milyon 358 bin gayrimenkul satıldı. Bu satışların tapudaki değeri ise 160 milyar YTLyi buldu. Bir çok kişinin aklına gelmeyen yine Maliye Bakanının aklına gelmiş olmalı ki Gelir İdaresi konut satışlarını takibe aldı. Her kredi kullanmak isteyen vatandaş alacağı gayrimenkul için ekspertiz raporu alıp konut bedelini tespit ettiriyor ve tespit edilen bu bedel üzerinden kredi alıyor. Gelir idaresi için bundan daha iyi bir tespit olamaz. Büyük hata bundan sonra başlıyor. Tapuya gidiliyor daha az harç ödemek için gayrimenkulun değeri düşük gösteriliyor. Burada alıcı ve satıcıdan eksik beyanlarından bir vergi kaybı doğuyor. Bir de konutu satan muhatapların (müteahhit ve diğer sorumlular) kazançlarının kontrolü gündemde. Konut satanların da beyanları kontrol edilecek. Gelir idaresi ekspertiz raporunda belirtilen gayrimenkul değerlerini baz alarak, kredi tutarları ile satış tutarlarını karşılaştıracak. Bu şekilde gerçek gelirleri beyan edip etmedikleri ortaya çıkarılacak. Gerisi de herkesin bildiği gibi ek vergiler, cezalar
Daha bitmedi. Bu aldığınız yeni gayrimenkulu ne yaptığınız da size sorulacak. Eğer kiraya verdiyseniz, kira gelirinizi beyan edip etmediğinizde kontrol edilecek. Eğer 5 yıldan daha az elinizde tuttuktan sonra sattıysanız değer artış kazancından beyanınızın olup olmadığı sorgulanacak. Yani önümüzdeki günlerde bir çok kişinin Maliye ile başı derde girecek.
Bundan sonra ne yapmalıyız?
Gayrimenkulleri gerçek alış ve satış değerlerinden bildirip, gerçek kira gelirlerimizi beyan etmeliyiz. Cezalarla muhatap olmak istemiyorsak tabii