Çevre için alınan her türlü tedbiri duyduğumda, hep ne kadar geç kaldığımızı düşünürüm.
Ama en azından bu zamana da şükretmek lazım.
Hani bir tabir vardır ya yumurta kapıya dayanınca derler, işte bu sözü biz insanoğlu için ne kadar güzel söylemişler. Ne zaman ki kaybedeceğimizi anlasak, hemen zamanında doğruları söyleyerek bizleri uyaran ama dinlemediğimiz uyarıları hatırlamaya çalışıyoruz.
Evet şimdi de böyle bir durum söz konusudur.
Çünkü Kuşadası körfezinde deniz canlılarının türleri tehlikeye girdi.
Eski balıkçıları bir dinleseniz, bu suların ne kadar bereketli olduğunu anlatırken ağzınızın suyu akar. İstavritlerin yumurta bırakmak için geldikleri, ağların uskumrularla dolup taştıkları zamanlara o kadard a uzak değiliz aslında.
Çok değil bundan 10 yıl öncesine kadar bu sulardan çıkan sardalyalar ile şu an çıkan sardalyalar arasındaki farka bakmanız yeterli olacaktır.
TROL ve GIRGIR avcılığının deniz canlılarının türüne gerçekten zarar verdiğini, artık müdahale zamanı geldiğini anlatan ve her fırsatta bu konu hakkındaki şikayetlerini dile getiren insanların sözlerine kulak veren Kuşadası Belediyesi ile Kuşadası Rotary Kulübü tarafından başlatılan ve uzun zamandır bu konu hakkında Kuşadası Liman Başkanlığı ile uzmanlar tarafından yapılan araştırmaların ardından körfezde yapay resif uygulaması başlatıldı.
300e yakın beton blok, körfezin çeşitli noktalarına bırakılarak balıklara doğal yumurta yatakları ve koruma alanları oluşturulmuş olacak.
Bu uygulama sayesinde Kuşadası körfezinde bulunan canlı türlerinin devamlılığı sağlanacak, balık sayısında artışında yaşanması hedeflendiği gibi, ekolojik dengenin de düzeltilmesine çalışılacaktır.
Yani kısacası yaklaşık 2 yıl sonrasında artık bu betonların etrafı yosunla kaplanacak ve balıkların yadırgamadığı bir yer olduğu anda bu nokta doğal yumurtlama alanı olacak, balıklar çoğalacak ve olta balıkçılığı Kuşadası için daha verimli olmaya başlayacaktır.