KÖY ENSTİTÜLERİNDEN YETİŞENLERİN EĞİTİM İÇİN GÖRÜŞLERİ

E. TURGUT TEKİN

 

TONGUÇ VE KÖYDE YETİŞENLER


Köyde egitimin nasıl oldugunu bilmedikçe, nasıl olacağını kestirmek mümkün olamaz. Tıpkı bunun gibi köyün sosyal, ekonomik durumu iyi bilinmeden bu alanlarda köye yararlı olacak ve olumlu sonuçlar verebilecek çalışma da yapılamaz. Köylüyü iyi yönetebilmek de, köyün iç ve dış hayatını bütünlüğü ile iyi tanımaya ve bilmeye bağlıdır. Bu gibi bilgilerin çoğunu ve en gereklilerini kitaplardan ya da kitaptaki bilgileri biir plak gibi aktaran öğretmenlerden ya da profesörlerden öğrenmeye de olanak yoktur. Görülüyor ki, bir toplumun bireylerini biçimlendirebilmek, her şeyden önce o toplumun yaşamakta olduğu hayatı ve bu hayata biçim veren gerçekleri koşulları yaşayarak öğrenmeye bağlıdır. Gerçeklerin oluşturduğu zengin kaynakla bu biçimde beslenemeyen her girişim er ya da geç söner ve erir.

Köylerimizde hayatlarını kendi gelenek ve yasalarına uydurarak yaşayan 14.000.000 insan vardır. Bunlar, en ilkel araçları kullanarak doğayla savaşa savaşa binlerce yıldan beri hiç bozulmadan yaşayabilmişlerdir. Onlar, her türlü dertlerini kendi kendilerine ve çok kez uygun bir biçimde çözümlemektedirler. Toplumun genel hayatını koruyucu. geliştirici bütün etkinliklere katılmaktadırlar. Gerek doğadan gerek toplumdan gelen birçok olumsuzluklarla karşılaşan bu insanlar, hiçbir şeyden yılmadan yaşamdan bıkmadan yaşarlar. Onların bu durumu bize şunu anlatmalıdır; Köylülere bir şey öğretebilmek için önce onlardan birçok şeyler öğrenmemiz gerekir. Onlarla birlikte gülüp, onlarla birlikte ağlayamayan bir insan köyün iç hayatına giremez ...

Bu kitap, Türk köylüsü ile yazgısını ister istemez birleştirecek ve köylerde çalışacak, köylülerle ilgili işleri görecek olan insanlara köy dünyasını biraz olsun tanıtmak ve köy sorunlarının özellikle eğitimi ilgilendiren yönlerini biraz olsun aydınlatmak amacıyla hazırlanmıştır. Konuyu bu dar çerçeve içine almamıza karşın, köylülerin hayatlarına katılmak, yüzlerce köylü görmek, köylerde çalışan ve yaşayan birçok meslektaşın kıymetli çalışmalarından yararlanmak zorunluluğu ile karşılaşıldı ve ancak ondan sonra bir deneme niteliğini aşamayan bu kitap oluşabildi. Bu gibi araştırmalar, incelemeler çoğaldıkça, köy işleri alanında çalışan yaratıcı, güçlü öğelerin sayıları arttıkça, çetin ve büyük köy sorunu gözümüzün önünde daha canlı bir hale gelecek, bugünkü dumanlı manzarasını kaybedecektir. İşte ancak o zaman gidilecek yollar aydınlanacak, uzak ufuklardaki hedefler de berrak ve bugünkünden daha çekici hale geleceklerdir. Güzel, mutlu, şen ve çağdaş köy idealine kavuşabilmek, onun içinde güçlü insanların özverilice çalışmalarına ve köy sorunlarını devletin siyasasında geniş bir yer almasına bağlıdır.

Böyle bir tablonun oluşmasında önemli rolleri bulunacak olan köy eğitmen ve ögretmenlerine kılavuz olarak hazırlanmış olan bu kitap, onların başarı ile iş görmelerine ve köy davasının toplum bireylerince gerçek rengi ile tanınmasına yardım edecek öğelerden biri olabilirse, kitabı hazırlayanlar bundan en büyük zevki duyacaklardır.

Ankara. 7.6.1938

İ.H. Tonguç


Türk köylüsü için:

“Yedi asırdan beri cihanın dört köşesine sevk ederek kanlarını akıttığımız, kemiklerini yabancı topraklarda bıraktığımız ve yedi asırdan beri emeklerini ellerinden alıp israf eylediğimiz ve buna mukabil daima tahkir, terzil ile mukabele ettiğimiz ve bunca fedakarlıklarına ve ihsanlarına karşı nankörlük. küstahlık ve cebbarlıkla uşak menzilesine indirmek istediğimiz bu asil sahibin huzurunda bugün ihtiramla hakiki vaziyetimizi alalım”

GAZİ M. KEMAL

** Devam edecek