█ Gerçek Gazetesi
Söke Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı M. Kemal Kocabaş zeytin ve zeytinyağı fiyatlarının düşük olmasıyla ilgili bir değerlendirmede bulundu. Kocabaş: Zeytin ve zeytinyağı, insanların temel besin ihtiyacının karşılanmasına yaptığı katkı, milyonlarca çiftçi ve işçiye doğrudan istihdam sağlaması, uluslararası ticarete konu olması boyutlarıyla Türkiye açısından oldukça önemli bir üründür dedi.
Türkiye"nin tohum ihtiyacını ülke içinden karşılayamamakta olduğunu ve önemli miktarda bitkisel yağ veya tohum ithal edildiğini ifade eden Kocabaş, Zeytin ve dolayısıyla üretimindeki gelişmeler, ülkemizin dışa bağımlılığını ve bu yolla döviz çıkışını azaltmak açısından büyük önem taşımaktadır. Zeytinyağının dünyaca kabul edilen en önemli özelliği bitkisel yağların içinde insan sağlığına en faydalı yağ olmasıdır. Bu da bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır. Zeytin ve zeytinyağı ülkemiz için stratejik öneme sahip bir üründür. Bu nedenle zeytin ve zeytinyağı için bu önemin gerektirdiği tarımsal politikaların hayata geçirilmesi gerekmez mi? diyerek şöyle devam etti, Hükümetimiz son yıllarda zeytin ve zeytinyağının önemini anladı. Ağaç varlığını 90 milyondan 170 milyona çıkmasında gıda tarım ve hayvancılık bakanlığımızın önemli katkısı olduğunu söylemeliyiz. Bakanlık 2009-2014 dönemi için o iddialı hedefler ortaya koymuştu. Bu hedeflere göre zeytinlik alanı 1 milyon hektara, zeytin ağacı sayısı 180 bin olacak, zeytin üretimini 650 bin tona, yağlık zeytin üretimi 3 milyon tona, zeytinyağı 750 bin tona çıkarılacaktı. Kişi başına zeytinyağı tüketimi 1 kg"dan 5 kg"a çıkarılacaktı. Zeytinlik ağacı sayısında hedefe yaklaşıldı (170 milyon). Ağaç sayısının artması zeytinyağı üretimini arttırdı. Ancak üretilen zeytinyağının iç piyasada tüketilemeyişi, yeterli miktarda ihraç edilemeyişi zeytin ve zeytinyağında fiyatların beş yıldır aynı kalmasına neden olmuştur. Bundan 5 yıl önce 2007"de sofralık ham zeytinin kilosu 2 liraydı. Bugün yine 2 lira, sızma yağın kilosu 2007"de 6,3 liraydı, bugün 5.55 lira. Beş asit ham zeytinyağı 4,5 liraydı, bugün 3,7 lira. Fiyatlar beş yıl öncesine göre yerinde sayarken, hatta düşerken aynı dönemde girdilerde mazot 2,1 liradan, 4,2 liraya yükselmiş, zeytin toplayanın günlük ücreti 15 lira iken bugün 30 lira olmuştur. Dalından düşüren (çırpan) işçi ücreti 25 lira iken bugün 50 lira olmuştur.
Görüldüğü gibi zeytin ve zeytinyağındaki üretim artarken, ihracatın az olması, yetersiz iç tüketim ve artan maliyetler üreticiyi zarar eder, hatta bazı yerlerde ürününü bile toplamaktan adeta vazgeçirecek bir noktaya getirmiştir.
İspanya, İtalya, Yunanistan gibi Avrupa birliğinin en büyük zeytin ve zeytinyağı üreticileriyle yarışan, rekabet etmeye çalışan üreticimiz yeterince desteklenmiyor. İşte rakamlar. Bölgelere göre değişmekle birlikte 1 kg sofralık zeytin maliyeti 1.18 ile 1.80 lira. Zeytin yağının ise maliyeti bugün 5,5 lirayla 6 lira arasındadır. Bu maliyetler Avrupa birliği ülkelerine de yakın. Ancak Avrupalı üretici zeytinyağını 2,5 eurodan satarken 1 euroda destek alarak satış fiyatını 3,5 euroya çıkarıyor. Bizim üreticimizse 1 kilo zeytinyağı sattığında 50 kuruşluk primde dahil eline 6 lira geçiyor. Bu koşullarda üreticimiz nasıl ayakta kalacak?
Son günlerde gündemimizde Suriye"den kaçak zeytinyağı giriyor iddiası var. Bu iddia eğer doğruysa ülkemizdeki zeytinyağı fiyatlarının daha da düşmesi tehlikesiyle karşı karşıyayız. Bu konuda Tariş Zeytin Birliği Başkanı Cahit Çetin"le konuştum. Başkan bu konuyu hükümete ilettiklerini ancak şu ana kadar yanıt alamadıklarını söyledi. Bu durumun biran önce açıklığa kavuşturulmasını eğer olay doğruysa şimdilik 7,8 bin ton olduğu iddia edilen önem alınmazsa bu rakamın 40-50 bin tonları bulacağı tahmin edilen kaçak zeytinyağı girişinin bir an önce önlem alınarak engellenmesini bekliyoruz. Ayrıca daha öncede söylemiştim. Zeytinyağına verilen prim yetersiz kalıyor. Zeytinyağı üreticileri olarak zeytinyağına verilen 50 kuruşluk primin en az 1 liraya çıkarılmasını bekliyoruz dedi.