KKTC eski Ankara Büyükelçisi Ahmet Zeki Bulunç Aydın’da

Gerçek Gazetesi
Aydın Genç İşadamları Derneği'nin (AYGİAD) davetlisi olarak Aydın'a gelen KKTC Ankara eski Büyükelçisi Ahmet Zeki Bulunç, dernek üyelerine Türkiye’nin dış politikasındaki stratejik öncelikleri ile ilgili bilgiler verdi. Dernek binasında gerçekleşen toplantıya AYGİAD Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Cem Yıldırım ve dernek üyeleri katıldı.
Programın açılışında konuşan İsmail Cem Yıldırım, eski Büyükelçi Ahmet Zeki Bulunç'u Aydın'da ağırlamaktan ötürü büyük mutluluk duyduklarını söyledi.
Bulunç'un AYGİAD üyelerine dış politika konusunda önemli bilgiler vereceğini belirten Yıldırım, “ Türkiye’nin dış politika ve stratejik önceliklerinde bir Kıbrıslı Türk ve Kıbrıs’ı temsil etmiş birinden dinlemek umarım daha farklı olacaktır. Çocukluğumuzdan beri gündemde olan Kıbrıs için, son dönemlerde Kıbrıs olsa da olur olmasa da olur deniyor. Biz bugün Kıbrıs’ın önemine değineceğiz" dedi.
Türkiye’nin dış politikadaki stratejik öncelikleri ile ilgili bilgiler Ahmet Zeki Bulunç da, Güney Kıbrıs Rum Cumhuriyeti'nin Avrupa Birliği'ne (AB) alınmasının bir oldu-bittiye getirildiğini iddia etti. Kıbrıs'ta yaşayan toplumların bir bölümünün AB'ye alınmasının yanlış bir davranış olduğunu savunan Bulunç, "Eğer Kıbrıs AB'ye alınacaksa, her iki toplum da aynı anda alınmalıdır. Aksi takdirde KKTC hiçbir zaman AB'ye alınmayacaktır. Türk Ordusu'nun ve garantörlüğünün de önüne geçmek istiyorlar. Bu kabul edilecek bir şey değildir. Adeta KKTC'yi yok sayıyorlar. Türk halkı ile Rumlar eşit haklara sahiptirler ve hiçbir zaman azınlık statüsünde yaşayamaz “ dedi.
Türk İş adamlarını Kıbrıs’ a yatırım yapmaya davet eden Bulunç; ekonomik mücadeledeki başarının siyasi hedef ve amaçlara daha hızlı ulaşılmasını sağlayacağını kaydetti. KKTC'nin Türkiye ile birlikte ortaya koyduğu politikalarla Kıbrıs'ta gerçek barış ve uzlaşmayı sağlayabileceğine işaret eden Bulunç, "Gerçek şudur ki; KKTC anavatanı ile birlikte vardır. Anavatan olmadan KKTC'nin var olması Kıbrıs'ta bir Türk Bayrağı'nın bulunması mümkün değildir. O nedenle KKTC'yi yaşatmak ve Türk varlığını korumak Türkiye'nin 1960 anlaşmalarıyla tarihten gelen haklarının ve karşılıklı güvenliğin korunması için politikalarımıza uygun bir mücadele vermekteyiz. Bu mücadeledeki başarı anavatanın desteği ile mümkündür. Kuşkusuz siyasi mücadele yanında ekonomik mücadeleyi de kazanmak zorundayız. O nedenle öncelikle ekonominin güçlendirilmesine ihtiyacımız vardır. Türk işadamlarının KKTC'ye yatırım yapma oradaki ekonomik faaliyetlerini geliştirme ve Türkiye ile KKTC arasındaki ticari ilişkilerin geliştirilmesi yönünde atılacak her adım Kıbrıs davamızda bizi daha ileri bir noktaya taşıyacaktır" diye konuştu.
(iha)