█ Gerçek Gazetesi
Hamdi AKGÜL
EĞİTİMSEN Söke Temsilcilik Başkanı Bayram Tekçeli, yazılı basın açıklaması yaptı. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK)'e bağlı üye ve yöneticilerinden toplam 28 kişinin 200 gündür tutukluluklarının sürdüğünü ve haklarında hala iddianame hazırlamadığını iddia eden Tekçeli'nin basın açıklaması şöyle:
25 Haziran 2012 günü, yani bundan 200 gün önce, sabahın erken saatlerinde 72 eve polis baskını gerçekleştirildi. Bu baskınların sonucunda, aralarında Genel Sekreterimiz Mehmet Bozgeyik ve Merkez Kadın Sekreterimiz Sakine Esen Yılmaz'ın da bulunduğu, KESK`e bağlı sendikaların üye ve yöneticilerinden toplam 28 kişi tutuklandı. O günden bugüne, 28 arkadaşımızın özgürlüğü, "adalet" dağıtması gereken hakim ve savcıların hukuksuz kararlarıyla ellerinden alındı. Üstelik 200 gündür, haklarında bir iddia"name" dahi hazırlanmadı Bizler, arkadaşlarımızın hukuksuz, keyfi ve tamamıyla siyasi gerekçelerle aramızdan koparıldığını çok iyi biliyoruz. Bu hukuksuz ve siyasi operasyonların, AKP`ye muhalif tüm kesimleri nasıl içine çektiğini de çok iyi biliyoruz. Kürtaj yasasına karşı çıkanlardan, derelerine sahip çıkanlara; "savaş istemiyorum" diyenlerden, "eşitlik ve özgürlük istiyorum" diyenlere; "insanca yaşayabilecek ücret istiyorum" diyenlerden, "iş cinayetine sessiz kalma" diyenlere kadar tüm toplumsal kesimler "düşman" olarak algılanmakta ve hukuksuz, keyfi ve tamamen siyasi biçimde cezaevlerine gönderilmektedir.
Bundan 200 gün önce gözaltına alınan sendika üye ve yöneticilerimize sorulan sorular, bu gerçeği gözler önüne sermektedir. Şöyle ki,
8 Ekim 2011 tarihinde KESK ve sağlık örgütlerinin ortaklaşa düzenlediği mitinge neden katıldınız? Bu mitinge katılmaktaki amacınız neydi? Mitinge katılmak için herhangi bir yerden talimat aldınız mı?
21 Aralık 2011 tarihinde KESK tarafından yapılan iş bırakma eylemine katılmak için kimden talimat aldınız?
26 Ocak 2012 tarihinde TBMM`de görüşülmekte olan sendika yasasını neden protesto ettiniz?
4+4+4 eğitim yasasına yönelik olarak neden protesto eylemleri düzenlediniz? Bu eylemleri düzenlemekteki amacınız neydi? Bu konuda herhangi bir talimat aldınız mı?
Şu temel gerçeği herkes çok iyi bilmektedir ki, savcıların elinde KESK üye ve yöneticilerini suçlayacak, kamu emekçilerinin de ortak karar alıp ortak katıldıkları, herhangi bir sendika yöneticisi ve üyesinin yapması gereken eylemler dışında, herhangi bir "suç unsuru" yoktur. Sorgulamayı yapan savcılar, sendikaların nasıl kurumlar olduğunu ve nasıl işlediğini çok iyi bilmelerine rağmen, hiçbir şey bilmiyormuş gibi, tarihe geçecek derecede anlamsız sorular sorarak, zorla suç ve suçlu yaratmaya çalışmışlardır.
İşte bu nedenledir ki, arkadaşlarımız 200 gündür cezaevinde tutularak, özgürlüklerinden mahkum edilirken, ortada herhangi bir iddia"name" dahi yoktur. Yani, hukukun gereğinin dahi yerine getirilmesini beklerken, arkadaşlarımız uzun tutukluluk süreleri üzerinden resmen cezalandırılmaktadır. Yaşananlar, arkadaşlarımızın sendikal faaliyetlerden uzaklaştırılmak için alı konulduğunun ve böylelikle KESK`e bağlı sendikaların faaliyetlerinin sekteye uğratılmak istendiğinin en açık ifadesidir.
Eğitim Sen olarak, sendikal faaliyetleri gerekçe gösterilerek, adeta haklarında suç yaratılmaya çalışılan arkadaşlarımızın tutuksuz yargılanmalarını talep ediyor, bu keyfiliğe ve hukuksuzluğa son verilmesini istiyoruz."