7 Haziran genel seçimleri için siyasi partilerin milletvekili aday listeleri 7 Nisan’da açıklandı. 29 Mart’ta ön seçim yapan ve aday listesi netleşen CHP’den sonra gözler özellikle AK Parti, MHP ve HDP’ye çevrilmişti. 7 Nisan’da bu meraklı bekleyiş te son buldu ve en büyük sürpriz AK Parti’de yaşandı. AK Parti Aydın’da mevcut üç milletvekilini de aday göstermedi. Semiha Öyüş, Ali Gültekin Kılınç ve Mehmet Erdem 7 kişilik milletvekili listesinde kendilerine yer bulamadılar. Öyüş ve Erdem için bu son zaten tahmin ediliyordu. İki dönem milletvekilliği yapan bu müthiş(!) ikili artık Aydın siyasetinde boy gösterirler mi bilinmez. Bilinen bir tek şey var o da izledikleri yol yol değildi. Körü körüne siyaset yaptılar. Her ikisinin de ufku geniş değildi ve Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na yönelik düşmanca siyasetle varlıklarını idame ettirmeye çalıştılar.
Başkan Çerçioğlu’nun her icraatını karalamaya çalıştılar. Karalama politikaları tutmadığı gibi her defasında komik duruma düştüler. Halkın gözünde de küçük düştüler. AK Parti Genel Merkezi de onların bu ucuz siyaset anlayışlarına prim vermedi. Semiha Öyüş’e milletvekilliğini hiç bir zaman yakıştıramadım. Milletvekilliği gömleği ona 10 gömlek fazla geldi. Yine de Allah’ın sevgili kullarındanmış ki, iki dönem bu görevi yapma şerefine nail oldu ancak Aydın için, Aydın insanının refahı için hiç bir projeye imza atamadı. Sonunda da adeta söğüş oldu.
Mehmet Erdem ise; kendi etti kendi buldu. Şimdilerde, “Kendim ettim, kendim buldum” şarkısını söyler olmuş. Hocalardan biraz ders alırsa, kendisiyle aynı isim ve soyadına sahip şarkıcı Mehmet Erdem’in pabucunu dama atacağına inancım tam. Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu düşmanlığı adeta sonu oldu. Milletvekilliğinin son bulmasındaki en önemli etken Başkan Çerçioğlu olmuştur. Başkan Çerçioğlu Aydın halkının kuru kuruya sevdiği bir siyasetçi değildir. Başkan Çerçioğlu başarılı projeleriyle kitleleri peşinden sürükleyen bir siyasetçidir. Halka inebilen, fakir-fukara edebiyatı yapmadan ihtiyaç sahiplerine el uzatabilen bir siyasetçidir. 7’den 70’e herkesi kucaklamayı çok iyi başarmıştır. Halkına tepeden bakmayan bir siyasetçi olması en büyük özelliğidir. Bu özelliklere sahip bir insanın karşısında nasıl siyaset yapabilirsiniz? Yapmaya kalkarsanız da her defasında duvara toslarsınız. (Mehmet Erdem örneğinde olduğu gibi.) Evlerine ekmek girmeyen ihtiyaç sahiplerine dağıtılan gıda yardımlarına muhalefet olursan, katledilen Özgecan’ın isminin bir parka verilmesini eleştirirsen, Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) için döktürülen lokma hayrına dil uzatırsan AK Parti Genel Merkezi tarafından liste dışı bırakılarak çarpılırsın.
Mehmet Erdem’in milletvekilliğinin son bulmasındaki en önemli diğer etken eski İl Başkanı Sadık Atay olmuştur. Bu ikilinin siyasi çekişmesini takip ettim. Sadık Atay İl Başkanında olması gereken özellikleri görev süresince çok iyi sergiledi. Partisinin üç milletvekiline de ağırlığını hep hissettirdi. “Ben İl Başkanıyım ve öncelik benim” dedi. Özellikle Mehmet Erdem’in Aydın sınırları içerisinde istediği gibi at koşturmasına izin vermedi. Sessiz ve derinden çalıştı. En büyük rakibi Mehmet Erdem’di ve onu alt etmeyi bildi. Kim ne derse desin Sadık Atay siyaseti çok iyi bildiğini kanıtladı. Onun il başkanlığında AK Parti Aydın’da başarılı olamamasına rağmen milletvekilliği aday listesinde 1. sıraya oturması bunun göstergesidir. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu ile olan yakın ilişkisi de gözden kaçmamalıdır. Nitekim milletvekilliği aday listelerini şekillendiren en önemli isimlerin başında Süleyman Soylu gelmektedir. Kaleyi içten fethetti. Hem kazanacağı sıraya ismini yazdırdı hem de rakibini devre dışı bıraktırdı. 2014 yerel seçimlerinden hemen sonra defterini dürmek için sosyal medya üzerinden saldırıya geçen Mehmet Erdem’den intikamını almış oldu. Onu nadasa bıraktırdı.
AK Parti’nin Aydın’da iki milletvekili çıkaracağına inanıyorum. Milletvekilliği şimdiden hayırlı olsun. Dilerim Sadık Atay farklı bir siyaset izler. Mehmet Erdem ve Semihe Öyüş’ün gittiği yoldan gideceğini sanmıyorum. Başkan Çerçioğlu üzerinden siyaset anlayışının tutmadığını dost, düşman herkes gördü. Aydın’ın çıkarlarını göz önünde bulundurarak hareket etmesini bekliyorum. Yeri geldiğinde siyasi parti farkı gözetmeksizin Başkan Çerçioğlu ile birlikte hareket edebilmelidir. Mehmet Erdem’in yaptığı gibi kavga ortamı yaratmamalıdır, ortamı germemelidir. Aydın’ın mallarının geri verilmesi için Başkan Çerçioğlu’na destek vermelidir. Nasıl ki, Başkan Çerçioğlu seçildiği gün parti rozetini çıkarıyorsa Sadık Atay’da en azından mevzu Aydın insanı ve Aydın olunca parti rozetini çıkarabilmelidir.