Kemal Sayın teşekkürü hak etti. Bir çok Sökeli’den daha fazla Sökeli olduğunu gösterdi. İşyeri Kuşadası’nda olmasına rağmen geldi Sökespor’un başına geçti.
Önce herkes ön yargıyla yaklaştı!
Amacı ne? Neden Sökespor’un başkanı olmak istiyor? Müteahhit olması nedeniyle acaba iş takipçiliği mi yapacak? şeklinde sorular kafaları meşgul etti.
Kendisi yıllar önce Söke’de ikamet etmiş ancak işleri nedeniyle uzun süre görememiştik kendisini. Ozaman da Sökespor ile içli dışlıydı.
Yıllar sonra Söke’ye gelmesi ve kırmızı-lâcivertli takımın dümenine geçmesi tamamen aşktandır. Spor aşığı olan Kemal Sayın’ın bir de Sökespor sevgisi ağır basınca ateşten gömleği sırtına geçirmekte bir an bile düşünmedi.
Ateşten gömlek diyorum, çünkü herkesin köşe-bucak kaçtığı bir dönemdi. Ödenmesi gereken borçlar vardı. Kimse elini cebine atmak istemiyordu. Bir de lig başlayacaktı ve transfer yapılması gerekiyordu. Tüm bu etkenlere rağmen görev kabul etti ve kolları sıvadı. Bir yandan mevcut borçları ödedi, bir yandan da transfere para harcadı. Bu arada hiç bir şahsi beklentisinin olmadığını dost-düşman herkes görme fırsatı buldu.
Sökespor’un minik ve amatör takımında top koşturmuş aynı zamanda da koyu bir taraftarı olarak bu başarı beni çok mutlu etti. Dilerim BAL Ligi’nde de aynı başarı sergilenir. Sonra da ver elini sırasıyle 3. Lig, 2 Lig ve de 1. Lig.
Neden olmasın?
İnanmak başarmanın yarısıdır.
Başkanı, yöneticisi, teknik heyeti, futbolcusu, kulüp çalışanları ve cefakâr taraftarı inandığı için şampiyonluk geldi. Bu inanç ve güç Sökespor’da olduğu sürece 3. Lig, 2 Lig ve de 1. Lig hayal değildir.
Sökespor yönetimi maddi olarak çok zorlansa da başarıya ulaştı. Şimdi sıra Söke halkında. Herkes destek olmalıdır. Bu ağır yükü yine Kemal Sayın'ın sırtına yıkmamalıyız. Bu yönetim güven tesis etmiştir. Bu güven ortamı zedelenmemelidir. Başta Söke Belediyesi olmak üzere Söke’nin önde gelen kuruluşları maddi ve manevi destek sağlamalıdırlar.
Örneğin; Söke’nin kaynaklarını habersizce ve hoyratça kullanan golf tesisi yetkilileri destekten kaçınmamalıdırlar. Destek vermesi gereken en birinci firmadır golf tesisi. Söke’nin kaynaklarını açtığı kaçak kuyularla izinsiz olarak kullanan bu işletme Söke’ye kocaman özür borçludur. Ancak özürü kabahatinden büyük olmuştur. Sökespor’a destek vermek yerine gitmiş Kuşadasıspor’a maddi destek sağlamıştır. Şampiyonluk yolunda rakibimiz olan Kuşadasıspor’a destek vererek bir nev’i ayağımıza çelme takmıştır.
Bu kabul edilir bir olay değildir...
Dedim ya, ÖZÜRLERİ KABAHATLERİNDEN BÜYÜK...
Sökespor şampiyon olmuştur ve başta futbolcular ve teknik heyet haklı olarak şampiyonluk primi bekliyor. Golf tesisi yetkilileri rakibimize yaptığı maddi desteğin daha fazlasını Sökespor’a yapmak durumundadır.
Hem Söke sınırları içerisinde yer alacaksın hem de bu şehrin takımına sırt çevireceksin.
Yok öyle üç kuruşa beş köfte...
Bu işin takipçisi olacağım. Benimle birlikte bu işin takipçisi olacak çok sayıda gazeteci arkadaşım var. Bundan kimsenin şüphesi olmasın...
***
Her ne kadar şahsım ve sahibi olduğum bu gazete Sökespor’un etkinliklerine çağırılmasa da biz SÖKESPORLUYUZ...
Aylar önce Sökespor yönetimi bazı gazetecilerle bir araya gelerek yemek yenildi. Bu buluşmada bir yayın kuruluşundan iki kişi, iki yayın kuruluşundan da birer kişi çağırıldı. Bildiğim kadarıyle Yenisöke Gazetesi ve biz çağırılmadık. Şampiyonluk kutlamasında da seçici davranıldı. Bu yönetimde görev almayı düşünmediğinde teşvik ettiğim ve yönetime girmesi için öneride bulunduğum basın sözcüsü İsmail Akalın şimdi bize karşı.
Sökespor tapulu malı ya!
İstediğini çağıracak, istemediğini çağırmayacak!
Sayın Akalın, sizin ne yemeğinize ne de suyunuza ihtiyacımız var. Midesinden bağımlı insanlar değiliz. Çağırıldığımız yemekli toplantılara katılacaksak bile karnımızı doyurur öyle gideriz. Ancak siz basın sözcüsü sıfatıyle yani bu görevin bilinciyle hareket etmek zorundasınız. Kimse kimseyi sevmek zorunda değil. Ancak ortak yaşamın gereğini bilmek durumundasınız.
Ben sana küstüm. Gözünün üstünde kaşın var gibi çocukça gerekçelerle basın-yayın kuruluşlarını dizayn edemezsiniz. Gerçek Gazetesi olarak bir sayfa şampiyonluk haberi yaptık. Bak şimdi de saatin 04:00’ü ve Sökespor için yazıyorum.
Kendisiyle barışık olmayan insan karşısındakiyle de anlaşamaz. Sökespor yönetimlerinde bundan sonra da yer almayı düşünüyorsanız kendizi aşmanız gerekiyor. Bunu başaramıyorsanız da basın sözcülüğü gibi aktif ve önemli bir görevi üstlenmemelisiniz.
***
Yarın da Sökespor’u yazacağım. Basın Sözcüsünün sosyal medya üzerinden bir paylaşımı oldu. Kulüp Başkanı Kemal Sayın’ın açıklama yapmasını istiyorum. Sökespor olarak AK Parti’nin Aydın’daki temayül yoklamasına katılmışlar. Dilerim böyle birşey yoktur. Varsa yandı gülüm keten helva. Sökespor çiçek sevenler derneği değildir sayın Akalın. Sökespor bu şehrin takımıdır. Söke insanından özellikle de taraftarından izin almadan böyle bir siyasi oluşumun içinde yer alamazsınız. Temayülde hangi isimleri tercih ettiniz ve kime sordunuz sayın Akalın?
YSK'nın Resmi Gazete'de yer alan kararına göre, 31 parti seçimlere katılabilecek. Sökespor taraftarı arasında bu 31 partiye gönül veren var. Hangisine sordunuz da böyle bir karar aldınız. Sökespor’u A veya B partisine peşkeş çekemezsiniz.
Sosyal medya üzerinden bana atıfta bulunmuşsunuz. "Meyve veren ağaç taşlanır" diyorsunuz. Doğrudur ağaç meyve verdi ve şampiyon olduk.
Amaaaaa...
Siyasete bulaştıysanız o zaman da ağaç kurtlandı, çürümeye yüz tuttu, iflâh olmaz demektir.
Bu böyle biline..