Kaymakam Demirhan: Sivil Savunmanın önemini bilmek herkesin görevi olmal

Gerçek Gazetesi
28 Şubat Sivil Savunma Günü ile ilgili olarak yazılı açıklama yapan Kaymakam İsmail Demirhan, savunmanın en önemli unsurlarından olan sivil savunma faaliyet ve hizmetlerinin önemine değinerek yayınladığı mesajda şu ifadelere yer verdi:
“Ülkemizde olabilecek doğal afetlere karşı hazırlıklı olmalıyız. Bunun için Sivil Savunmayı öğrenmeli ve öğretmeliyiz. Savaşta ve doğal afetlerde, halkımızın can ve mal kaybını en aza indirmek amacını güden ve topyekün savunmamızın en önemli unsurlarından biri olan Sivil Savunma faaliyet hizmetlerini düzenleyen 7126 sayılı Sivil Müdafaa Kanunu 28 Şubat 1959 yılında kabul edilerek yürürlüğe konulmuştur. Her 28 Şubat günü Sivil Savunma günüdür. Bu günü iyi anlamak, Sivil Savunmanın önemini bilmek herkesin görevi olmalıdır. İşte bu günü bunun için kutluyoruz.
Bilindiği gibi bilim ve teknolojide ilerlemelere paralel olarak çok gelişen savaş teknik ve araçları, savaşların biçim ve tekniğini de çok değiştirmiş ve geliştirmiştir. Modern savaşlar, yalnız silahlı kuvvetler arasında yapılmaktan çıkmış savaşa katılan devletlerin tüm maddi ve manevi imkan ve güçlerinin seferber edildiği, savaş alanının cephelerden ülke düzeyine yayıldığı, silahlı kuvvetlerin yanında sivil halkın ve tesislerin de savaşa katıldığı bir ölüm kalım mücadelesi haline gelmiştir. Bu nedenledir ki modern savaşlara TOPYEKÜN SAVAŞ ve topyekün savaşa karşı devlet ve milletçe yapılan tüm hazırlık ve faaliyetlere de TOPYEKÜN SAVUNMA VE MİLLİ SEFERBERLİK denilmektedir. Burada kısaca konumuzla ilgili bazı deyimleri önemi dolayısıyla belirtmek ve tariflerini yapmak istiyorum.
Bunlar;
1. Topyekün Savunma
2.Milli Seferberlik (veya sadece seferberlik)
3. Topyekün Savunma ve Milli Seferberliğin temel unsurları olan;
a.Silahlı Savunma
b. Silahlı Kuvvetler Seferberliğinin ve savaş gücünün desteklenmesi, zorunlu kamu hizmet ve ihtiyaçlarının aksatılmaması
c. Genel Asayiş ve Koruyucu Tedbirler
d. Sivil Savunma
TOPYEKÜN SAVUNMA : Devletimize ve yurdumuza yönelecek her türlü saldırı ve tehlikeler karşısında, devlet ve milletin tüm maddi ve manevi güç ve kaynakları ve imkanları ile devletin ve yurdun bir bütün halinde savunulmasıdır.
MİLLİ SEFERBERLİK : Topyekün savunmanın gerçekleştirilmesi için, başta askeri güç olmak üzere devletin ve milletin (kamu, özel kurum ve kuruluşların ve vatandaşların) topyekün bir savaşın istek ve ihtiyaçlarını en iyi bir biçimde karşılayabilecek ve çıkacak bir savaşı başarı ile sürdürebilecek biçimde hazırlanması, yönlendirilmesi ve gerçekleştirilmesi ile gerektiğinde en kısa süre içinde barış durumundan sefer durumuna geçilmesinin sağlanmasıdır.
Topyekün savunma ve milli seferberliğin temel unsurlarının tarifleri de aşağıdaki şekilde özetlenebilir. 
a. Silahlı Savunma: Bu amaçla ülkemizin jeopolitik durumu, ekonomik ve mali imkanları ile de orantılı olarak, barışta ilk tehlikeyi karşılayacak bir silahlı kuvveti sürekli bulundurmak, bu kuvvetin gerektiğinde en kısa sürede seferber hale getirilmesi için gereken her türlü hazırlıkları yapmak ve savaşa hazır olmaktır.
b. Silahlı Kuvvetler Seferberliğinin  ve Savaş Gücünün desteklenmesi, zorunlu kamu hizmeti ve ihtiyaçlarının aksatılmaması. (Olağanüstü hal ve savaş hazırlıkları planlaması)
Bu amaçla, bir seferberlik halinde, bir yandan silahlı kuvvetler seferberliğinin ve savaş gücünün desteklenmesi bir yandan da savaş şartlarının baskısı altında giderek daralacak olan zorunlu kamu hizmetlerinin ve halkın yiyecek, giyecek, yatacak, sağlık, ulaştırma, haberleşme ve diğer hayati ihtiyaçlarının aksatılmadan sürdürebilmeleri için, barışta iken ilgili bakanlıklar ve kuruluşlar tarafından, kendi görev ve sorumluluk alanları ile ilgili hizmetler bakımından gereken her türlü kanuni, idari ve mali kuruluş hazırlık tedbirlerini almak planlamak ve yürütmek.
c. Genel asayiş ve koruyucu güvenlik tedbirleri;
Bu amaçla, savaşı gerektirecek durumların baş göstermesi, seferberlik ve savaş hallerinde artabilecek olan bozguncu faaliyet ve propagandalara ve kanunlara aykırı hareketlere karşı kamu düzeninin ve asayişin korunması, milli moralin sağlam tutulması, önemli kurum ve kuruluş, servet ve değerlerin barıştan itibaren her türlü zararlı girişlere karşı güvenliklerinin sağlanması için gereken genel ve özel güvenlik tedbirlerini, psikolojik savunma esaslarını planlamak ve gerçekleştirmektir.
ç) Sivil Savunma;
Esas konumuzu şekil eden bu günümüzün kutlamasına sebep olan Sivil Savunmanın tarifi, 7126 sayılı kanunun 1. maddesinde açıkça yapılmıştır. Madde ve tarif aynen şöyledir:
“Sivil Savunma düşman taarruzuna, tabii afetlere ve büyük yangınlara karşı halkın can ve mal kaybının asgari hadde indirilmesi, hayati ehemmiyeti haiz ve her türlü resmi ve hususi tesis ve teşekküllerin korunması ve faaliyetlerinin idamesi için tamir ve ıslahı, savunma gayretlerinin sivil halk tarafından azami süratle desteklenmesi ve cephe gerisi maneviyatının muhafazası maksadıyla alınacak her türlü silahsız, koruyucu ve kurtarıcı tedbir ve faaliyetleri ihtiva eder.”
Kısaca Sivil Savunma, halkın barışta olan afetlere ve savaş zamanındaki felaketlere karşı sigortasıdır. Halkın afetlere ve savaş felaketlerine karşı kendisini savunmasıdır.
Yukarıda belirttiğimiz topyekün savunma ve milli seferberlik hizmetlerinin birisi ve en önemli unsurlarından olan Sivil Savunma hizmet ve sorumluluğu İçişleri Bakanlığına verilmiştir. İçişleri Bakanlığı yurtta sivil savunmayı teşkilatlandırmak, sivil savunmanın eğitimi, tanıtma, denetim, genel sevk ve idaresiyle donatımından yetkili kılınmıştır. Bakan"a karşı bu hizmetlerin yerine getirilmesinden sorumlu birim-teşkilat ise Sivil Savunma Genel Müdürlüğüdür.
İl ve İlçelerde ise Mülki İdare Amirleri (Vali, Kaymakam) sınırları içinde Sivil Savunma teşkilat ve tesisleri kurulmasından, donatımından, yönetim ve denetimden ve barıştan itibarın Sivil Savunmayı fiilen gerçekleştirmekten sorumlu tutulmuşlardır.
Yukarıda belirttiğim açıklama ve tariflere göre topyekün savaşlarda, günümüz savaşlarında amaç düşmanın savaş gücünü kırmak ve yok etmektir. Yani günümüz savaşlarında sivil halk düşmanın ilk hedefi arasında yer alacaktır, almaktadır.
Buradan da anlaşılıyor ki Sivil Savunma yani halkın kendini savunması, ön plana çıkıyor. Öyleyse sivil savunmayı öğrenelim ve öğretelim.
Yarınlarımızın daha aydınlık ve mutlu olması bugünden yapacağımız çalışmalara, alacağımız tedbirlere bağlıdır.
Zaman ve zemini belli olmayan felaketlere karşı hazırlıklı olmak, maddi ve manevi kazançlarımızı mutluluğumuz için kullanmak imkanını artıracaktır. Bunun için yapacağımız hazırlıklardan birisi de Sivil Savunmayı öğrenmek ve öğretmektir.
Sivil Savunmayı öğrenmek, ilk yardımı öğrenmektir. Kendimiz, ailemiz ve çevremizde bir yaralının kan kaybını önlemek, boğulan bir kimseye suni teneffüs yapmak onu hayata döndürmektir.
Sivil Savunmayı öğrenmek, yangın felaketine eldeki imkanlarla, bilinçli olarak müdahale ederek nice canların kurtarılması, milyarlarca liralık milli servetin kül olmasını önlemektir.
Sivil Savunmayı öğrenmek, savaş ve diğer felaketlerde haberleşmeyi sağlama, patlayan su borularını, kanalizasyon şebekesini ve elektrik hatlarını onarmaktır.
Sivil Savunmayı öğrenmek, cephedeki Mehmetçiğe giderek yiyecek ve diğer malzemelerin imar edildiği fabrikaları çalışır durumda tutmaktır.
Kısaca Sivil Savunmayı öğrenmek ve öğretmek milli bir görevdir.
Bu nedenle eğitime önem vermekteyiz. Bilhassa gençlerimizin eğitimini önemsiyoruz. Bu yıl içinde özellikle okullarımızda eğitim çalışmaları yapılacak ve tatbikatlar düzenlenecektir. Böylece Sivil Savunma ve afet bilinci oluşturulmaya çalışılacaktır.
Bu vesile ile son günlerde yağan yağmurlarla Büyük Menderes Nehrinin taşması neticesinde büyük zarara uğrayan çiftçilerimizin üzüntüsünü paylaştığımı ifade ediyorum. Ayrıca sel sularına kapılarak hayatını kaybeden Mustafa Ali KARA isimli vatandaşımıza Allah"tan rahmet, ailesine baş sağlığı diliyorum. 2009 yılının afetsiz bir yıl olmasını temenni ediyorum. Bu duygu ve düşüncelerle; 2009 Sivil Savunma Günümüzün milletimize, ülkemize hayırlı uğurlu olmasını diler, Sivil Savunma Teşkilatında görev almış bu hizmetlerin yürütülmesini sağlamış tüm sivil savunma görevlilerine, mükelleflerine ve gönüllülerine şükranlarımı sunar, saygıdeğer Söke Halkına sağlık ve esenlikler temenni ederim.